Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Den(iz)
Den(iz)
VİP ÜYE

BENİ HEMEN OKUMALISIN ÇÜNKÜ BEN SADECE BİR ÖYKÜYÜM

Yorum

BENİ HEMEN OKUMALISIN ÇÜNKÜ BEN SADECE BİR ÖYKÜYÜM

17

Yorum

19

Beğeni

0,0

Puan

1513

Okunma

Okuduğunuz yazı 31.10.2022 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

BENİ HEMEN OKUMALISIN ÇÜNKÜ BEN SADECE BİR ÖYKÜYÜM

Koridorda beni görür görmez yüzündeki şaşkınlığı şimşek bakışları ile ateşe verip hızlı adımlarla bana doğru yürümeye başladı. Nerede ise koşacaktı da ayaklarına bağlı görünmez zincirler ona engel oluyordu. Hep böyle çabuk çabuktu her işi. Ben ise onu gördüğüm an bulunduğum yere çivilenmiş gibi kalakaldım. Göğsümden beynime doğru yürüyen bando takımını durdurmak ister gibi başımı yana eğdim. Bu baş hep mi ağır gelir insana?

Uzun, geniş ve yüksek tavanlı devasa koridor bir anda daralıp sadece onun kadar kalmıştı. Ne asansörlerden inip binenleri, ne merdivenlerden çıkanları ne de guguklu saat ağzı gibi duvar boyunca sıralanmış odalarca kapılardan girip çıkanları görmez olmuştum. Kasveti ve ağırlığı ile boğan adliye binası şimdi manasızca başkalaştı. Heyecanıma çarpan büyük duvarlar küçüldükçe küçüldü. O, bana doğru yürüdükçe bir hayalin ortasında olduğum hissine kapıldım. Guguklu saat kapılardan birinden tombul bir kuşa benzeyen hanım memur ona seslenince bana kilitlediği bakışlarını kadına yöneltti. Bir mıknatısın çekimindeymişiz hissi kısa bir an dağıldı. Kadın konuşmaya devam ederken işaret parmağını bana doğru gösterdikten sonra o güzel uzun parmaklı elini havaya kaldırarak ‘’bekle’’, dedi. Uysal bir köpek gibi başımı salladım ‘’neyse ki kuyruğum yok, olsa onu da sallardım şimdi’’, dedim gülümseyerek içimden.

Dosyalı kadın memurun tombul bacakları kısa topuklu stilettolarına kadar sarkıyordu. Bileksiz ayaklara en güzel örneklerden biri idi bence. Diz altındaki siyah eteğini krem renkli, dantelli bluzu tamamlıyordu. Kısa boynunu küt saçları ve küçük ağzı ve burnu ile sevimli, tombik yüzü takip ediyordu. Tombul ellerini konuşmasına sürekli dahil edebilmek için klasörü koltuğunun altına sıkıştırıp hararetle anlatırken sanki dakikalar değil de saatler geçiyordu.

Heyecanımı bastırmaya yetmeyen bu gözlemin neye faydası var. Her şey, ilk karşılaşmaya kadar bir bir yeniden yaşanıyor işte zihnimde. Bu zelzele başladı bir kere. Burama kadar şiirle dolmuşum meğer. Onun her zerresine sayfalarca şiir yazabilirim şu an.

İşte geliyor! Düşüncelerin infiali yine kendimi sağlamına pataklarken sadece beş dakika kadar bir süre geçmesine rağmen asırlardır bir zindanda tutulmuşum gibi bitkin ve çaresiz hissediyorum. Hem coşkun hem üzgün bakışları ile beni kucakladıktan sonra sol elini uzattı. Ama, şey, O solak değildi ki! Bu şekilde nasıl tokalaşacağız şaşkınlığı ile yüzüne baktığımda benim afallamış halime aldırmadan O, hiç değişmeyen, sadece birkaç çizgi ile yıllanmış tatlı, muzip gülüşünü yüzüne yayıp sağ elimi yakaladı.

- Yürü bakalım kaçak. Sen bana çok hesap vereceksin. Öyle kolay kurtulamazsın elimden.
- Deli misin sen Mehmet? Aa, nereye götürüyorsun beni? Hem yıllar sonra karşılaşmış iki arkadaş bu şekilde diyaloğa girmez. Bak, düşüreceksin beni, çekiştirme. Her şeyin anormal yine!
- İki arkadaş! Biz şimdi iki arkadaş mıyız Elif? Ah, Elif, ah! Aniden sebepsiz terk ettiğim eski sevgilim bile diyemiyorsun değil mi? İçindeki Che, bir savcıya eski sevgilim demene engel mi oluyor Elif hanım?
- Saçmalıyorsun Mehmet! Artık koca adam olmuşsun. Ergen çocuklar gibi adliye koridorunda el ele koşar adım giderken aşıklar gibi kavga mı edeceğiz? Hem senin boyun mu uzadı? Zaten 1.90 değil miydin? İyice tepeden bakar olmuşsun içimdeki imgelere de, hıh!
- Bak, sus. Şimdi kahkaha atacağım şuracıkta. O zaman adliyede savcı nasıl sıyırdı diye sağlam manşet oluruz dedikodu gazetesine. Gel bakalım huysuz, odam burası.

‘’Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir’’ , odam dediği yerin kapısındaki pirinç levhada bu yazıyordu. Buz gibi soğuk… o hızlı adımlarla odasına girip masasının başına geçerken ben girişten itibaren yavaşça adımlayıp odayı taradım. Masadaki isimliğin süs biblosu olan adalet kızın terazisi hanidir neden bozuk diye soracak olsam bi dünya laf duyacağımdan yutkundum. Deri sümen, laptop, deri bardak altlıkları, orta kalite ama oldukça zevkli ofis mobilyaları, koltuklar, sehpa koyu rengin en karamasarından gri jaluzilere çarpan hissizlik… Her ofisin demirbaşı gibi köşedeki yeşil saksı çiçekleri de tamam olduğuna göre bu oda bir savcı odası olmayı hak ediyordu da Mehmet bunu hak ediyor muydu? Üniversite yıllarından beri sahip olduğu materyaller, eşyalar, unvanlar asla onun sıcacık ruhunu yansıtmadı. Kimliği onun hapishanesi gibiydi. Masasının arkasındaki kocaman Atatürk resmi de olmasa bu oda çekilecek çile değildi bence.


Odadaki tek sıra dışı şey Mehmet’ti. Az önce elimde olan Mehmet’in sol eli henüz yirmi yaşındaki gibi sıcacıktı. Sağ eli ile mi bu kadar soğuk kalabiliyordu? Telefona uzanıp bize kahve söylemesini izledim.
- Sade olacak değil mi? Bak söyledim ama değiştirebilirim.
- Sade, evet Mehmet. O hiç değişmedi. Bende her şey hep sade.
- Sen karmaşanın sözlük anlamısın Elif, ne sadesi ya.

Gülüştük…

Aklım geçmiş ile şimdinin arafında kalmış bir kuş gibi çırpınıyordu. Az sonra bana yıllardır kaçtığım o soruyu soracaktı. ‘’Neden?’’ Ona yıllardır söylemek isteyip de ertelediğim bu cevabı belki bugün vermek nasipti.

Bilmiyorum!



Devam edecek...


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Beni hemen okumalısın çünkü ben sadece bir öyküyüm Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Beni hemen okumalısın çünkü ben sadece bir öyküyüm yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BENİ HEMEN OKUMALISIN ÇÜNKÜ BEN SADECE BİR ÖYKÜYÜM yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ahmet ÖRNEK
Ahmet ÖRNEK, @ahmet-ornek2
4.11.2022 20:54:04
devamı olan yazıların bitmesini bekleyip beğendiysem ona göre yorum yazarsam yorumdan kara geçerim...


işinr espirisi bir yana
ben hiç sevmedim bu yazıyı sevemedim...
neden hep elifler...
keşke mehmedler bu sonda olsaydı...

lütfen bir de mehmedlerin sonun böyle olduğu bir yazı...


şiirleriniz, yazılarınız ülkemin güneş yürekli insanlarına örnek

biz yorum yada beğeni bırakmasak da hep okunuyorsunuz yüreği güzel kardeşim...
bu arada yanlış bilmiyorsam izmirde yaşıyorsunuz... deprem olmuş izmirde geçmiş olsun

susmasın kaleminiz yüreği düşüncesi düşü aydınlık kardeşim
daim saygım ile
harper jade
harper jade, @harper-jade
1.11.2022 15:45:38
Başlığı okuyunca bir iğne beklemedim değil :)

devamını sabırla bekleyeceğiz
Uyaksız hafiye
Uyaksız hafiye, @uyaksiz-hafiye
1.11.2022 15:45:18
Okuduğun bir kitabın özeti gibi.Lisede edebiyat dersinde çok yapardım.Hatta iki romandan güzel yerleri birleştirir harika bir yazı çıkartırdım.
Okumaya değer başarılı ve devamını bekliyorum.Tebrikler.
ayşe1
ayşe1, @ayse1
1.11.2022 14:49:36
Sıra dışı güçlü ve zengin edebi bir anlatımla coşkun pınarlar gibi yüreklere dolan; gerçek bir yaşanmışlığı aktarırmışçasına duygulu, etkin ve zengin bir üslupla su gibi akan yazınızı yürekten kutlarım.
Sevgi ve saygılarımla.
Gule
Gule, @gule
1.11.2022 14:08:31
hikayeyi dün akşam okudum Deniz; ama beni son derece rahatsız eden ve geri plana çekip susmama neden olan bi şey gözüme çarptı diye yorum yapmadım o esnada...tahmin et niye bakalım? eğer tahminini tutturursan demek ki sen de farkındasındır bu durumun...buraya kadar önce bi düşün ondan sonra yorumu oku lütfen...çünkü senden gelecek cevabı da merak ediyorum...

sence böyle güzel betimlemeleri, tasvirleri, anlatımı ve kendini bir çırpıda okutan akıcı dili olan bir yazıya; bu sıradan ve hiç kafa yormayıp öylesine atılmış gibi amatörce emanet gibi başında duran bu başlık gitmiş mi? olmuş mu?

zaten itici buluyorum bu tarz söylemleri, okuyasım varsa da arkamı dönüp gidiyorum...baskıcı, direten bi üslup ve mecburmuşuz gibi bi komut var o söylemde...pazarlama ve reklam hatasına düşmüşsün gibi...

buna ihtiyacın var mı peki? böyle bi merak dürtüsüyle insanda heyecan uyandırmana gerek var mıydı? bana sorarsan yok...sen o başlığı atmasan da, azıcık okuma isteği olan biri zaten gelip okuyacak bu yazıyı...sağlam iyi yazılmışsa n'apar eder okuruyla buluşur...iyi kötü bi okur çevren de var...eee daha ne o zaman? niye böyle cılız sıska bilindik bi cümleyi reva görüyosun bu yazıya?

bana yerinde mantıklı bi şeyler söyle...bi başlık ya! bak bi başlık neler neler söyletiyor bana...

alınganlık yok, küsmek de yok Deniz...seni biliyorum eleştirilere açıksın, bildiğim için zaten böyle rahat konuşuyorum...kattiyen ne şahsına ne de içeriğine değil, başlığa taktım arkadaş:)

tembel olma bi şeyler düşün bi zahmet...onu da ben mi düşüneceğim:) o kadar allı pullu süslü laflar etmişsin, başlığa gelince mi kıtlık çekiyosun:)

valla ister kız, istersen bozul aklıma gelen şeyleri söylüyorum ama büyük kocaman bi parantez açıyorum burda; senin hatrına konuşuyorum yoksa bana ne okur geçerim...beni biliyosun yorum konusunda cimriyim:))

sevgilerimle...
Burcu Şener Boyraz
Burcu Şener Boyraz, @burcusenerboyraz
1.11.2022 14:08:11
Anlatım , betimlemeler, hatta ayrıntılar her şeyiyle mi mukemmel olur bir öykü 🤗

Çok beğendim çok günün yazısı olarak seçip bize farkettirdikleri için seçki ekibine de ayrıca teşekkür ederim.

Devamını sabırsızlıkla bekliyorum.

Burcu Şener Boyraz tarafından 1.11.2022 14:25:11 zamanında düzenlenmiştir.
işgal
işgal, @isgal
1.11.2022 13:01:51
Harika anlatım devamını bekliyor olacağım. :)
Hilmi YAZGI
Hilmi YAZGI, @hilmiyazgi
1.11.2022 11:29:00
Öykü veya gerçek hiç farketmez.
Bu kadar sürükleyici, sonucu heyecanla beklenen bir yazıyı okumak her zaman nasip olmuyor.
Yüz şiiri boş yere okumuş gibi hissettim kendimi şimdi...

Devamını bekliyoruz.

Gün aydın olsun!
İçtenlikle kutluyorum...
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
1.11.2022 11:19:32
10 puan verdi
Bir daha okudum kutluyorum bu güzel çalışmayı
MEDAMED Selçuk KORKMAZ
MEDAMED Selçuk KORKMAZ, @medamed-selcuk-korkmaz
1.11.2022 11:06:24
Ne güzel... yıllar sonra sebepsiz terk edilen Mehmet in sevdiği kadının elinden tutarak koridorları yürümesi,sevdiğini bunca zamana bunca ayrılığa rağmen sahiplenmesi ne güzel.

Elif Şehir kültürü ile yetişmiş bir hanım olduğundan şişman kadına tombul kuş yakıştırması yapmış;Oysa ki köylü kızı olsaydı Elif şişman kadına kavurmalık tosun derdi.

Bu Elif fazla melankolik Mehmetin başına iş açmasa bari :)


Kaleminize sağlık.

MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
1.11.2022 09:48:47
Dosyalı kadın memurun tombul bacakları kısa topuklu stilettolarına kadar sarkıyordu. Bileksiz ayaklara en güzel örneklerden biri idi bence. Diz altındaki siyah eteğini krem renkli, dantelli bluzu tamamlıyordu. Kısa boynunu küt saçları ve küçük ağzı ve burnu ile sevimli, tombik yüzü takip ediyordu. Tombul ellerini konuşmasına sürekli dahil edebilmek için klasörü koltuğunun altına sıkıştırıp hararetle anlatırken sanki dakikalar değil de saatler geçiyordu.

tanımasam seni az röntgencimi sin bilader öykü yazarı mısın;)) derdim de neyse

devamını bekliyoruz
tebriklerimle ve de
saygılarımla
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
31.10.2022 23:02:57
Delüüüüüü mıknatıslar uyum sağlayamamış. 😂
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
31.10.2022 22:54:11
10 puan verdi
Şiir gibi okudum çok beğendim şiirdeki ustalığınızı yazı çalışmalarınızda görüyoruz okuyoruz başarılar diliyorum kutluyorum saygılar sunuyorum
Erlik Aldacı
Erlik Aldacı, @erlik-aldaci
31.10.2022 21:40:09
İkidir sizin şiir ve bu öyküyü iki kez okuyorum. Tuhaf geldi, biraz da ürktüm.." lan, dedim kendime. Anlama yeteneğim mi azalıyor."

Şiirden sonra düşünmüştüm bunları. Düşünme alanım genelde bahçedir. Bahçede Nisan doğumlu bir kedi yavrusu var. Üç kardeştirler birinin adı adı var, diğeri beri gel, bunun ki de adı yok, ikisi gitti bilimeze, anası da çoktan " başının çaresine bak" demişti. " adı yok"... E...kaldı mı benim başıma.

Sonra birden aklıma geldi. Bunların adlarını koyarken her birine bir felsefi öykü üreterek koymuştum. Diyojen' den neyim eksik...adamın su içecek tası bile yoktu, kedisel felsefi bir akım neden oluşturamayım ki değil mi.... Catciler derler mi derler. :)

Neyse İki öykü boşa düşünce onları da Adı Yok' a ekledim. Öyküsü bayağı ağırlaştı...
Niye anlattım bunları...çünkü kafam hiç karışmadı onca yüklemeye karşın.

Sonra yazıyı okudum üçüncü kez yine kafam karıştı...
Anladım ki şair ve yazar yanımdan yürüyüp gitmiş. Çok ileriye....Dinlenmek bence iyi gelmiş, yazıya da gayet güzel yansımış.

Beğendim hem de çok ...

Huzurla ve dostlukla.
Ata Kızı
Ata Kızı, @ata-kizi
31.10.2022 21:11:40
10 puan verdi
Genelde her yazıyı okuyamıyorum ilk iki dakikada sıkılıp bırakırım. Sizin yazınızı ilk kez okudum tebessüm ve zevkle bitirdim devamını bekliyoruz, bilginize emeğinize sağlık.
HERFE
HERFE, @herfe
31.10.2022 20:08:47
Çok güzel bir öykü en heyecanlı yerinde bitmiş.
Kalem ustalığını sergilemiş adeta bu öyküde.
neneh.
neneh., @neneh-
31.10.2022 19:39:46
Takipteyim öyküyü..Olaylar hızlı gelişiyor..Okurken gözümü dört açmam gerek..Yorumu en son yazacağım.Kaleminizi okuması bir zevk.. Hayatın içinden..Kaleminiz daim olsun.Sağlıcakla..Saygıyla..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL