Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Rû //
Rû //

Tavan Arası Mırıltıları (2)

Yorum

Tavan Arası Mırıltıları (2)

14

Yorum

7

Beğeni

0,0

Puan

801

Okunma

Tavan Arası Mırıltıları (2)



Sıyırıp düşüncelerimden kendimi, uzattım kolinin içine doğru titreyen ellerimi… Fenerin ışığı çok yetersiz kalmıştı, elektrikler gelsin bir an önce diye dualar ediyordum. Allah sesimi duymuş olacak ki tutuşturdu elime, rengini iyi seçemediğim kızılımsı bir tespihi… Baltayı taşa vurdun Ebru dedim kendi kendime, annene ait bir şeyler ararken müdahale ediyorsun babanın özeline.

Sırada sarı sayfalı bir karikatür dergisi… Fiyatı yüz elli kuruşmuş, göremedim üzerindeki tarihi. Halen yayımlanıyor mu bilmiyorum fakat çocukluğumdan hatırlıyorum bu dergiyi… Şıp diye keser can sıkıntısını, aşk yarasını, karı koca kavgasını. Her derde devadır, gırgır da gırgır.

Hay Allah!.. Ne ummuştum, ne buldum. Pes etmek de olmazdı şimdi, açılmıştı artık koskoca koli. Karıştırıp durdum iyice içini… On, on beş kadar cep fotoromanı.. Çoğu romantik komedi. Acaba annemin olabilir miydi? Ses, hayat, hey,radyonun sesi, radyo haftası, radyo alemi adlı dergiler sayı sayı, dizi dizi… Hızlıca çevirip sayfaları, incelemeye koyuldum bazılarını.

“Bu dergide gördüğünüz resimlere beş defa bakacaksınız ve her yazıyı üç defa okuyacaksınız” yazıyor. Elbette okuyacağım ama bu nasıl bir karşılama, şaka gibi, sanki işletiyor beni birileri. Nasıl da anlamışlar sık dokuyup inceden eleyeceğimi. Feneri biraz daha yaklaştırıp yazının devamını okumaya çalışıyorum. Sonra komşunuza gidip bu mecmuayı ona göstereceksiniz hatta en sevdiğiniz arkadaşınıza “Allah aşkına hemen bir tütüncüye koş, tükenmeden bir tane radyonun sesi al” diyeceksiniz.

Tütüncüye mi? Geçmiş zamanda dergiler tütüncüde satılıyormuş demek ki. Merak ettim bu yayın ne kadar eski olabilirdi. Baktım hemen, bin dokuz yüz elli üç tarihli. Yine aklımda kol geziyordu düşünceler, bir ihtimal babaannemden kalma olabilirdi bu dergiler. Diğerlerine şöyle bir göz attım. Bolca reklam içeren gazete, radyo ve magazin dergileri.

İşte! Asrımızın yeni yazı aleti. Alışverişte, hastahanede, resim hanede, bankada, Biro pratik kalemleri.
Genç kızların sevgilisi Ahmet Üstüne gelen aşk mektupları, beş vakit namazını kılan Hamiyet Yüceses ıspanak pişiriyor. Akşam yatmadan yüzünüzü puro köpüğü ile ovuşturun sonra bol su ile yıkayın...

Puro köpüğü mü diye bir kahkaha atacaktım ki hemen sol taraftaki yuvarlak, markası puro olan bir tuvalet sabunu görseli dikkatimi çekti. Aklımda annemin yüzü, elleri.

Yine başka bir dergi kapağı, gözlerime inanamadım Müzeyyen Senar’la Sabahattin Ali miydi? Evet, aynı dönem yaşamışlıkları bir ihtimaldi.. Sabahattin Alinin kırk sekizde vefat ettiğini biliyordum. İki sanat ustası gençliklerinde bir şekilde bir araya gelmiş olabilirlerdi. Ama bu resim, oturmuşlar bir ağacın dibine ve ellerinde tüfekleri… Oldukça ilgi çekici. Okumalıydım hemen, nedir bu alaka ilişki?

Ah ben ah.. Bir de dedektifliğe soyunurum ya… Mevzuyu çok yanlış anlamışım, bu durum beni epeyce gülümsetti... Zeki Müren çıktı, Sabahattin Ali sandığım kişi.
Anladığım kadarıyla bu Müren ve Senar’ın av maceralarını fotoğraflarla anlatan” keklik vuramadan döndük” başlıklı yazının kapak görseliydi.

Anneme ait bir şeyler ararken bir anda kendimi başka bir dünya içinde bulmuştum. Dolu dolu nostalji. Zeki Müren’in aynı dergide radyo reklamı da var. Bu radyo dergileri gerçekten çok enteresan, bir ara uzunca vakit ayırıp incelemem gerekecek. Hazine gibi bir şeydi benim için geçmişte gezinmek. Sanıyorum ki Zeki Müren radyoda şarkı söyleyecek ve bu dergide yayın saati filan yazacak. Şaşırtıcı, öyle değilmiş. Fotoğrafının üzerinden bir konuşma baloncuğu çıkmış “Siemens cidden harika bir radyo” demiş. Radyoların nesne olarak satışı için özellikle Siemens markası birçok ünlüye reklam vermiş. Bir tane daha… Hamiyet Yüceses fotoğrafıyla “ daima işini bilen Türk köylüsü radyosunu seçerken en iyisini alır.. Piyasada bulunan mevcut radyoların en kudretlisi, en mükemmelidir”

Bunlar da ilgimi çekenlerden birkaçı… Ağa radyo. Radyoların ağası, her evin ziynet eşyası. Eski radyonuzu değiştirin onun yerine dokuz lambalı RCA radyosuna sahip olun. Bu ara philipsin de otomatik pikap reklamları rekabet halinde siemensle.

Şuana kadar gördüğüm kitapçıklar içinde en eski tarihlisi bin dokuz yüz elli üç, en yeni tarihlisi bin dokuz yüz yetmiş dört. Fiyatlara gelince en ucuzu otuz beş kuruş, en pahalısı iki yüz kuruş.


Çok şükür ki minareden gelen ezan sesiyle birlikte elektrikler de geldi. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadan sabah olmuştu bile. Daha çok bakılacak incelenecek şeyler vardı. Babam uyanmadan koliyi de kapatıp yerine koymam gerekiyordu. Ancak kitap gazete ve dergilerden hariç kutunun içinde çok altlarda dikdörtgen şeklinde katlanmış siyah bir poşet gördüm. Bu poşeti açmazsam zihnimi sürekli meşgul edecekti.

Son bir hamleyle eğilip aldım poşeti. Ve poşetin bir altında avuç içi kadar küçücük, ahşap, üzeri sedef işlemeli sandık bulunuyordu. İçinde annemin resimleri olabilir miydi? Öyle heyecanlandım ki. Hemen poşeti bir kenara bırakıp sandığı alıverdim. Tabii bir hayal kırıklığı, sandık kilitliydi. Anahtarda buralarda bir yerlerde olmalıydı.. Arayıp bulmam gerekiyordu ancak vaktim kalmamıştı, babam her an uyanabilirdi.

Tekrar siyah torbaya gitti elim. Gözlerimi kapayarak parmak uçlarımı poşetin içine daldırdım. İncecik, sertçe, soğukça çubuk ve ucunda sanki yumuşacık bir pamuk…Hayal ediyordum ne olabilir diye, bir türlü aklımda şekillendirip çözemiyordum.. Biraz daha elimle yoklayarak yavaşça gözlerimi açtım.

Bir tanesi tamamlanmış, diğeri örgü şişinin ucunda yarım kalmış pembe renkli bebek patikleri.
Evet, bunlar kesinlikle bana aitti…
Kokladım, içime çeke çeke doyasıya kokladım.. Annem kokuyordu sanki...

İşte bir şey bulmuştum sonunda, annemin ellerinin, yüreğinin, göz nurunun değdiği...
Bu patikler benim için örülecekti, eğer ömrü yetseydi..

EbRuAsya//











Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Tavan arası mırıltıları (2) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Tavan arası mırıltıları (2) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tavan Arası Mırıltıları (2) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Füreyya
Füreyya , @fureyya
30.4.2022 16:56:28
Tavan arasında geçmişten kalan birşeyler bulmak ümidi nasıl bir duygu bilirim.Birinci bölümüde yüreğe dokunan bir yazı devamı da öyle patiklerin verdiği mutluluk tan sonra sedef kakmali sandikta ne var bekliyoruz devamını yüreğiniz incinmesin sevgili rû🌺🥰
SelimADIM
SelimADIM, @selimadim2
30.4.2022 13:15:39
Birinci bölümü de okumuştum.Çok alıcı ve içliydi hikâyeniz . Hayat bir şekilde bitmemişlerin bitmesini beklemek değil miydi? Tebrik ederim.
SelimADIM
SelimADIM, @selimadim2
30.4.2022 13:15:15
Birinci bölümü de okumuştum.Çok alıcı ve içliydi hikâyeniz . Hayat bir şekilde bitmemişlerin bitmesini beklemek değil miydi? Tebrik ederim.
engincan
engincan, @engincan1
30.4.2022 03:10:28
Tebrik ederim
Saygılar
Hayırlı bayramlar
Jüli d
Jüli d, @juli-d
30.4.2022 00:33:38


İnsanı gülümseten hüzün.


Selam
Bir Eflatun Ölüm
Bir Eflatun Ölüm, @bir-eflatun-olum
29.4.2022 17:23:19
Dedem ve anneannemin evinde de bir tavan arası vardı. Onlarla birlikte yaşadığım dönemde biz de teyzemle birlikte çıkıp karıştırırdık tavan aradındaki eşyaları. Ses dergilerini hatırlıyorum en çok. Bayılırdım o eski eşyaları kurcalamaya. Ama, nelerin çıktığını net hatırlayamayacak kadar küçüktüm. Hiç unutmadığım şey ise; bir türlü tarif edemediğim o garip koku! Yılların kokusuydu herhalde. Biraz toz, çokça hayat...

Demiştim ya; “hangi muhteşem cümlelerle anlatacağınızı merak ediyorum en çok” diye, işte bunu kastetmiştim, yanıltmadınız beni. Omuzunuzun üzerinden tek tek seyrettim adeta, kolinin içinden çıkanları. Yazarın mahareti işte bu!

O patiklere hiç girmeyeceğim izninizle. Anlayacağınızdan hiç kuşkum yok.

Çok sevgilerimle, iyi bayramlar diliyorum....
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
29.4.2022 13:08:46
"...yazınız benim gibi yeni yetme yazarlara rehber niteliğindeydi.(ÇAKIR başlıklı yazıma yaptığın yorumdan.)
Böyle bir yazı ve yeni yetme yazar vurgusu; yeni yetme bir yazar böyle bir yazı yazıyorsa
olgunlaştığında-savulun edebiyatçılar büyük bir usta geliyor- dedirtir. Kendine yaptığın yeni yetme yakıştırmasına kargalar bile güler.

Kıymetli Kardeşim
Dün gece geç saate kadar yazını bekledim. Sonra uyumuş kalmışım.
Elden gelen bir şey yok. -Serde ihtiyarlık- var. (Bunun doğrusu serde gençlik var şeklinde. Kendime bir teselli işte.)

Bu gün bizim evde bir bayram telaşı var ki...Üç sefer markete gönderildim. Daha yıkanan perdeleri de takacakmışım. Bulduğum bir fırsatta cepten baktım. Yazın yayınlanmıştı. Hanıma:
"İster kız, ister küs, benden bu kadar beklediğim yazı yayınlanmış. Tadını çıkara çıkara o yazıyı okuyacağım"
Allahtan hanım büyüklük gösterdi:
"Git ne yaparsan yap, ayağımın altında dolaşma."
Evett...Gelelim yazıya;
İlk bölümü okuduktan sonra bir çokları gibi bende -koliden kitap çıkacak- demiştim. Ama bir yandan da ; böyle bir yazıyı yazan- koliden kitap çıktı- deyip kestirip atmaz diye de düşünmüştüm. Yanılmadım. O dergileri sen inceledikten sonra merdivene oturdum bende bir göz gezdirdim sanki...
Ne güzel bir anlatım o? Ne ilginç bir nostalji?
Nostaljiyi ben de severim. Bazen bunu yazılarıma da yansıtırım. Peki bu yazıdan sonra
güzel anlatabilmiş miyim? O tartışılabilir işte...
Yazı şırıl şırıl aktıktan sonra, o şaşırtan final; İşte terdid sanatı, işte yazı işte usta dedirtiyor okuyana.

Kıymetli Kardeşim.
Seni yürekten kutluyor, sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.
BAYRAMIN KUTLU OLSUN.



Serkan BOL
Serkan BOL, @serkanbol
29.4.2022 09:50:06
Annenize Allahtan Rahmet diliyorum.

Küçük bir hatıra bazen çok büyük bir hediyedir insana.

Çok güzel anlatmışsınız tavan arası duygularınızı. Kaleminize yüreğinize sağlık Ebru Hanım.

Saygı ve selamlarımla....
İsabella
İsabella, @isabella342
29.4.2022 09:39:06
10 puan verdi
😢
SELAMET99
SELAMET99, @selamet99
29.4.2022 08:10:12
10 puan verdi
Emeğinize yüreğinize kaleminize sağlık üstadem çok güzel bir yazı eski anılar eski gazete ve derdiler...En güzelide Annenizinden kalan son yadigar yarım kalan patikleriniz...Rabbimiz mekanını cennet eylesin...Saygılarımla...
Sıfırnoktası
Sıfırnoktası, @sifirnoktasi
29.4.2022 07:14:50
Ernest Hemingway, size dünyanın en uzun kısa öyküsünüz yazayım der:
''sahibinden, hiç kullanılmamış bebek patikleri satılıktır.'' bazen küçük şeylerin anlamı ağırdır.
selam ile
Ay
Ayşenur Çiftçi , @aysenurciftci
29.4.2022 05:51:31
Bir solukta oku/savruldum.......

Çok güzel 👍
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL