Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Feride Temel
Feride Temel

Kayıp cüzdanın getirisi

Yorum

Kayıp cüzdanın getirisi

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

423

Okunma

Kayıp cüzdanın getirisi

Eve geldiğinde Arif odasına çıktı. Dolabın en altındaki gri renkli çekmeceyi açtı . İş çantasındaki boss marka cüzdanı çıkarıp çekmeceye yerleştirdi. Çekmecenin içinde aynı cüzdandan on tane daha vardı. Yüzünde tatlı bir tebessümle çekmeceyi kapatıp keyifle mutfağa geçti. Sevgili karısı neler pişirmişti ?

Çok sevdiği karnıyarık ve pilav yanında çoban salatası özenle masada yerlerini almıştı. Arif eşiyle karşılıklı oturup, günlük sohbetleri eşliğinde yemeğini yedi. Keyifle devamlı oturduğu koltuğuna oturdu. Tül perdeyi hafif aralayarak dışarıdaki yağan karı seyrederek zihni çeyrek asır bir geçmişin yolculuğuna çıkmasına engel olamadı.

Bu cüzdan sevdasından ne zaman vazgeçecekti . Bunu kendide bilmiyordu. Anlatılmaz bir sevgi ,tutkuya dönmüştü. Cüzdanları çekmecede gördükçe çok mutlu oluyordu. Arif’in düşünceleri ta çocukluğuna gitti. Ara sıra bu yolculuğa çıkıyordu kendi bile farkında olmadan. Yalnız bu seferki değişikti galiba.

Arif annesini çok küçük yaşta kaybetti. Suna hanım amansız bir hastalığa ,genç yaşta yenik düşmüştü. Arif’e gözü gibi bakıyordu sağlıklı günlerinde. Bir gün kocası Mahmut’u yanına çağırıp
_ Ben gidiciyim bey ! Arifim önce Allaha sonra sana emanet ediyorum dedi. İki gün sonrada ruhunu yaradana teslim etti.
Mahmut beyin işleri son zamanlar iyi gitmiyordu. Eşinin hastane masrafları üstüne eklenince ,elindeki avcundaki parasıda bitmişti. Beş yaşında bir oğluyla ortada yapayalnız kaldı. Çaresiz olduğunu anlayınca ,dargın olan annesinin yanına gitmek için iki uçak bileti aldı. Mahmut bey oğluyla birlikte annesinin yanına dönmeye karar kıldı.

Arif’e babaannesi hemen bir bakıcı tuttu.Mahmut beyde şirketin başına geçip annesiyle birlikte çalışmaya başladı. Bakıcı kadın mecburiyetten çalıştığı ve işini hiç sevmediğinden Arif’e hiç iyi davranmıyordu. Sezdirmeden çocuğu çok hırpalıyordu. Baba ve büyükanne kendi havalarında ,kendi hayatlarını yaşıyorlardı. Eve çoğu zaman gelmedikleri oluyordu. Arif anne sevgisine aç kalbini doldurmak için ,arayışlar içinde ,zamanda su gibi akıp geçiyordu. Arif yıllar geçtikçe sırım gibi yakışıklı bir genç olmuştu. Babası harçlığını bol bol vermeyi biliyor,başka bir şeyden haberi olmuyordu. Arif’in etrafında değişik tipli arkadaşlar oldu. Haylaz ,sorumsuz olan bu gençler ,baba parası yiyen takımlardı. İş güç tuttukları yok ,nerde akşam orda sabahlıyorlardı. Bu arada okulu da askıya atıyor,doğru dürüst gitmiyordu.
Yeni tanıştığı bir kız arkadaşı vardı . Arif’in, kızıda ilk aşkı olduğundan çok seviyordu. İki yıllık tanışmışlığın ardından, bir akşam yemeğinde kıza evlenme teklif etti. İrice tek taşlı yüzüğü sevdiği kızın parmağına taktı. Arif saf ve temiz ruhlu olduğundan kızın kendisini parası için sevdiğini o güne kadar anlamamıştı.
Yüklü bir hesap geldi yemekte.Arif siyah boss marka cüzdanını çıkarmak için elini cebine attı. Baktı cüzdan yerinde yok. Nerde düşürüp çaldırdığını hiç fark etmedi. Yalnız kız arkadaşının gerçek yüzü o zaman çıktı. Arif garsona cüzdanını kaybettiğini söyledi. Kızın yanından ayrılarak dışarı çıkıp cep telefonuyla bir arkadaşından yardım istedi. Gelip döndüğünde ,sevdiği kız masasında yoktu. Ne olduğunu nereye gittiğini hiç anlamadı. Ta ki garsona sorana kadar.

O günden sonra Arif kaybolan boss marka cüzdanına çok kızdı. Kaybolmasa kız arkadaşı belki gitmeyecekti zannediyordu. Yıllar geçtikçe o cüzdanı çok sevmeye başladı. Kendisinin hayrına olduğunu da zamanla daha iyi anladı.
Her olumsuz olayın bir de iyi tarafından bakılması lazım diye düşündü.

Arif o günden sonra kendini okuluna verdi. Muhakkak hukuk okumalıydı. Suçluyu bulmak ,haklıyı savunmak için bir amac edinmişti artık. Ve sonunda tanınmış bir avukat oldu. İyi bir meslek taşıyla evlenip yuvasını kurdu. Eşinde güveni ,sevgiyi tattı.
Kendine her doğum gününde aynı boss marka cüzdanı alıp hediye etti. Kendini bir çeşit ödüllendiriyordu.
Karşısına iyi bir eş çıktığı içinde şükürlerini sunuyordu. Arif yeni doğan bebeğinin ağlayışlarıyla geçmişten irkilip hızla eşinden önce çocuğunun odasına gitti. Ölen annesinin adını kurmuş Suna’sını kucağına aldı.

Feride
13-03-2022

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kayıp cüzdanın getirisi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kayıp cüzdanın getirisi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kayıp cüzdanın getirisi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL