21
Yorum
22
Beğeni
0,0
Puan
9120
Okunma


Gecenin yükselen sessizliğine yayılan komar çiçeğinin gizemli kokusu bilir misin? Güneş battıktan sonra kokusunu ortaya çıkarır. O görkemli kokuyla kucaklaşır etrafındaki tüm canlılar. Kendisine ev sahipliği eden dağın temizliği Komar çiçeğinin saflığına eşlik ederek birbirine sevgi sunarlar.
Ya sen.
Oysa seni en değerli noktan olan merhametini kullanarak en zayıf noktanla yaralarlar.
Günbatımının yüzü dünyadan uzaklaştığında, kalbin masallar ülkesinden ayrılıp başka bir kimliğe bürünür. Kederin olur karanlıklar, soluğunu öldürür gece yarısı. Kaç duvağı parçalar renksiz kişiliğin. Sabahın ilk saatlerinde şafak sökümleri bakir havayla beraber toprakla selamlaşırken sende yitik ve kimliksiz yüzle karşılaşır aynalara bakan feri sönmüş bir çift göz.
Amacın yok, hayallerin yok, küf kokulu nefesinde hayat mutsuz emilir…
Zamanın rayihasında mevsimler geçerken, kendi ellerinle yırtıp attığın kapısı ve penceresi olmayan günlerin tükenir, yaşlanırsın. Hiç bir şeye sahip olamamışken gözlerin ölü dolaşır bahara- kışa.
Karanlığa bir mum yakarak geçirdiğin saatlerden geriye dağınık kirli masa kalır. Dermansızlığın kendini taşır.
Tut ellerimi sıkıca tut. Susuzluğuna, sevgiyi bağlayarak tut ki, ardına bıraktıkların sırra karışsın.
Tut ki geçmiş zaman gelmesin ardından.
Tut ellerimi. Tut ki, armağan edercesine toprağının içinde köklenmiş ağaç gibi ayağa kalk, karanlıkları sana bırakan ilk aşkının aksine.
Dünyanın gamından uzaklaşıp göğüslerimizi yalayıp geçen rüzgâra karışalım binlerce kanat açmış kumrular gibi...
Gecelerin ezgisine Tulum/ Kemençe eşlik etsin… Susuşumuzla geçsin Med-cezirin atlıları. Notasız sözlerle şarkı söyleme mutluluğunu yaşatalım dağlara. Öfkeyle değil, sevgiyle ellerimize yüzümüze dilimize kitikapa’nın kıpkırmızı suyu bulaşsın. Kala’nın ormanında çiğnemeyi bilmediğin çamsakızı dişlerine yapışsın..
Hemşin kızının başkaldırışı denize akan nehirler gibidir. Elleri güvercin yumuşaklığı, gözleri mercan damlası, bakışı kartal uğurlamasına benzer, vefadır yüreğinde dört köşe dolanan, ellerin kızlarından farklıdır yürüyüşü. Toprakla bir bütündür topuk vuruşu. Berekettir tohum saçışı.
Tut ellerimi, güneyden kuzeye çevir yüzünü. Nefesinle yıkamayacağın kaleyi hisset.
Hisset ki, komar çiçeğinin dağdan esen kokusu nefesine köprü olsun.