Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
ismail karaosmanoğlu
ismail karaosmanoğlu

MANEVİ KALKINMA VE BOZULMA

Yorum

MANEVİ KALKINMA VE BOZULMA

1

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

535

Okunma

MANEVİ KALKINMA VE BOZULMA

MANEVİ KALKINMA VE BOZULMA

İşte günümüzün en büyük sorunu da bu. Maddi kalkınma gerçekleşmediği yıllarda bu sorun oluşmuyor, iktidarlar sol görüşlü ve batı yanlısı olsa da toplum direniyor, karşı koyuyor, teslim olmuyor, kendi değerlerine sımsıkı sarılıyor, hatta o değerleri korumak uğruna üstün bir savaş veriyor. Hayatını bu çerçevede anlamlandırıyor, en ufak bir saldırı karşısında teyakkuza geçiyor, taarruz ediyor, bütünleşiyor. Hatta saldırganlaşıyor, yönetici erke karşı bir güç birliğine gidiyor, bu uğurda savaşıyor, hatta ölüyor, ölülerine şehit adı vererek onları kutsallaştırıyor. Bütün bir idealler zincirini bu değer etrafında şekillendiriyor. 
Amma ülkenin maddi kalkınmasını başardığı dönemlerde ise tam aksi bir durum yaşanıyor. Toplum değerleri aşınıyor, halk duyarsızlaşıyor, daha fazla zenginlik daha fazla refah peşinde koşuyor. Konfor bağımlısı haline geliyor. Art arda üretilen konfor ve eğlence araçları insanları moral değerlerden uzaklaştırıyor, manevi değerler maddi değerlerin arkasında kalıyor, önemsenmiyor, ikincil durumda kalıyor, umursanmıyor, git git unutulmaya tek ediliyor. 
İşte şimdi tam da öyle bir durumdayız. Ülkede yönetime gelen sağ iktidarlar döneminde maddi kalkınma ileri boyutlara taşınmış, ancak manevi kalkınma aynı düzeyde sürdürülememiştir. Sol iktidarlar döneminde ise tam aksi bir durum yaşanmakta, maddi kalkınma gerilere gitmekte, buna karşın manevi yaşantı yönetici erkin baskıları yüzünde halk tarafından sahip çıkılmakta yüceltilmekte savunulmakta ileri noktalara taşınmaktadır. Yönetici erkin bu değerlere sahip çıkar görüntüsü vermesiyle halkta bir gevşeklik, bir duyarsızlık görülmekte, işte tam bu noktada bir bozulma maddi kalkınmanın da etkisiyle büyük bir hız kazanmaktadır. 
Bu gün 10 yıllık muhafazakâr iktidar döneminde y kuşağının yetişmesi ve ardında z kuşağına yol açması ve bu kuşakların kendilerini yetiştiren ortamı hazırlayan iktidara karşı ayaklanma çabaları tam da bu noktada odaklanmaktadır. Olayları bu zaviyeden göremeyen yönetici erki sorunu anlayamamakta ve çözüm önerileri getirememektedirler. 
Biz şimdi meselenin nirengi noktasına parmak basıyor iktidarı uyarıyoruz. Aslında onlarında zaman zaman hissettikleri ve dile getirdikleri manevi kalkınma gereği, ahlaklı nesiller yetiştirme istek ve gayreti bu niyetin ve ihtiyacı hatta zaruretin açık bir göstergesidir. Ancak bu istek ve niyet yeterli değildir acilen gerekli tedbirler alınmalı, bu alanda geç kalındığı nazar- ı itibara alınarak alarm verilmelidir. 
Evet, iktidar olayın vahametini kavramıştır, ancak yangın alevlenmiş ateş bacayı sarmıştır. Acaba bu ateş söndürülebilecek mi yoksa alevler tüm yurdu saracak, söndürme eylemleri geç kalmış olacak mıydı? Ne güzel bir deyim var bu hali ifade eden dilimizde. Bade harab- ül Basra. Basra harap olduktan sonra ne yapılsa boştur. İş işten geçmeden bir şeyler yapılmalı sonradan yazıklanmanın bir şey ifade etmeyeceği, zararı daha fazla artıracağı unutulmamalıdır. 
Bu alanda neler yapılması gerektiği hakkındaki kanaatimizi ve düşüncelerimizi başka bir yazıda ele alalım isterseniz 
Ahmet KEMAL

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Manevi kalkınma ve bozulma Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Manevi kalkınma ve bozulma yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MANEVİ KALKINMA VE BOZULMA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
16.12.2020 19:56:53
10 puan verdi
Basra harap olduktan sonra ne yapılsa boştur. İş işten geçmeden bir şeyler yapılmalı sonradan yazıklanmanın bir şey ifade etmeyeceği, zararı daha fazla artıracağı unutulmamalıdır.

Çok önemli bir konuyu ele alan analizler içeren yazınız için kutluyorum tebrikler üstâdım.
Saygılarımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL