Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar
Yinsani
Yinsani
VİP ÜYE

İnternet Aşığı-Ozanı.

Yorum

İnternet Aşığı-Ozanı.

4

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

633

Okunma

İnternet Aşığı-Ozanı.

Y Kuşağından...



:)

Bu toprakların acısı sızısı daha doğrusu insanın insana yaptığının haddi hesabı yok. İnternet edebiyatı piyasaya çıkalıberi, her türlü görüşten, her türlü acının dününden bugünden haberdar oldum. Ekseri sitelerde, forumlarda yaşanan tartışmalardan da ülkemizin kısa tarihini okuduk aslında. 2002 lerden beri internet edebiyatındayım. Ergenliğe girdik mi 18 yıl olmuş.. Yaş 38, neredeyse yarısı..

Hiç bitmedi, tartışmalar, ekseri ülkücüler, komünistler ve dindarlar arasında yaşandı bu münakaşalar.. Hepsinin içinde de hem şahsi hayatımda hem de internette bulundum sayılır.. Beni yetiştiren önceki kuşak büyüklerimizdi. Ekseri internettekileri, içlerinde sizlerden olması çok muhtemel, zamanla iletişimimin koptuğu veya bozulduğu, al mektuplarını ver mektuplarını tarzından olanı da vardır, vefat eylemiş usta ve üstadlarım da..

Sonradan da AÖF Kamu Yönetimi ve Sosyoloji bölümlerini bitirdim, sonrasında Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü okuyacaktım ya, bilen bilir, olmadı.. Hep Tanrıdan bahsederim ya, izin vermedi.. Ne desem bilemedim şimdi Tanrı’ya.. Suç vallah o’nun, benim değil yani. İllahi okumak da değil okumuş kadar olmasak da, okumamış sayılmam. Hani; alaylı-mektepli diye ayırırlar ya, bende ikisi de var sayarım..


Aklımda kalmış, hangi gazete köşesinde okudum, hangi sitede okudum unuttum ya, Küçük Amerika diyorlar ülkemize. Marshall yardımlarından beri bu böyle olmalı.. Amerikanın tarihi; hegomanya, Avrupalıların toprak kapma yarışı ve sonunda 52 eyaletli bir birleşik devletler Kızılderililerin toprakları üzerine.

Amerika günümüzde; Pers-Roma ve Osmanlı’nın karşılığı desem doğru olacaktır.

Osmanlı ise;
1.Bölüm ; İstanbul’un fethine kadar (1280 ler-1453)

2.Bölüm Fetih sonrası Bizans sosu dökülmesi,

3.Bölüm Mısır seferiyle de devleti aliyenin dininin İslam Sünniliği üzerine şekilenmesi;1517 den itibaren...

4. Bölüm de yavaş yavaş Avrupanın egemenliği eline alması; Şahsen İnebahtı 1571 veya 1699 daki Karlofça antlaşması ilk toprak kaybından başlatıp yıkılışa kadar geçen süre...


(Ensar Aslan’ın bir yazısında belirttiği gibi:

“Eski tarihçilerin halk ve halkın yaşayışı hakkındaki görüş ve düşüncelerinin pek olumlu olmadığı ve dolayısıyla eserlerinde bu konulara fazla yer vermedikleri bilinmektedir. Tarihçi olaylara saray ve hükümet yetkililerinin gözüyle bakardı. Çünkü kendisi de aynı çevreye aitti.” 1)
...

"Hal böyle olunca olayları şiirlerinde dile getiren âşıkların ne denli önemli görevler üstlendikleri ortaya çıkmaktadır. Örneğin; tarih kitaplarında şiirlerde işaret edildiği gibi yazılmayan 1828’deki Ahıska Savaşı’na katılan Âşık Gülalî’nin Ahıska Destanı’nda yer alan:

Azgur boğazında kavga kuruldu
Hain paşalara altın verildi
Şehir talan oldu evler yarıldı
Vah ki harap oldu güzel Ahıska

biçimindeki dizelerden Köse Mehmet Paşa ve yanındakilerin Ruslardan altın almak suretiyle savaşmadan şehri düşmana teslim ettikleri gerçeği belgelenmektedir."

Yine sonraki zamanlarda;

"Çaresiz kalan bir âşığın:

Çıksam dağa ayısı var kurdu var
Düze insem sıtması var derdi var
Köye gitsem tahsildarda vergi var
Şaştım ağam bu salgının elinden" ( Hangi dönem araştırmak gerek)

Neyse alıntı yapmaktan ziyade devam edelim, lütfen aşağıdaki linkteki yazıyı okuyup, günümüzle karşılaştırınız.


Osmanlı içindeki her türlü siyasi, dinsel, geleneksel-yeniliksel kültürelsel, ırksal, dinsel, merkezsel-çevresel-paşasal, damatsal, validesel, mezhepsel... vb sel gibi mübarek, ne kadar tartışma, sürtüşme varsa şuan Cumhuriyet devrinde yaşanıyor.

İbret almak ne haddimize, öyle bir şey yapar mıyız, nerde bu kafa bende..



Uzun olmasın, kısa yazayım. Benim ciğerim böyle yani. Söküp dişleyene de eyvallah, ciğerini gösterene de eyvallah..

Hayatımda temel eserler olan;

Kutadgu Bilig, Mesnevi, Mektubatlar, Kuran meal ve tefsirleri, Şiir çözümlemeleri, Türk Hece Şiiri, Lügatit Türk, Osmanlıca Sözlükleri vb olmak üzere 150 ye kadar tarihi kurgu roman 50-60 kadar klasik roman, ve bolca türkü sitelerinde kayıtlı hece şiirleri...

Bu benim, artık iyice kördüğüme dönmüş zihnimde bunlar var.Eh son 3-4 yıldır da bolca film, senaryo ve bir sürü dizi her milletten, bölgeden..



Y kuşağı diyorum ne zamandır, tek derdi bu kuşağın belki de; şeffaflık, hukuk ve herkesin insanca huzurluca şu topraklarda bir dem sürmesidir arzum güle oynaya..

Bizim topraklarımızda çok fazla acı-sızı-gözyaşı-kan var dostlar, çok fazla.. Ben boşuna Deist oldum demiyorum yani.. Bir şeylerin yalan ve yanlış olduğunu sezdim, öğrendim, tecrübe ettim kendi çapımda..


Siz değerli büyüklerimden, ne kadar bilgi birikimi varsa lütfen yazınız, şiirleştiriniz, anlatınız.. Ne varsa daha çok okuyayım, çünkü artık kitap devri kapandı, kapanacak... 3. dünya savaşı çıkmazsa..



Şu güzel sitede geçenler de belirttim; bir Türkiye var. Her yerden koca bir alem. Bir insan bir alem derler ya.. Bir de; bir lisan bir insan, iki dil iki insan...; translate uygulamalar var, 40 dil 40 insan ya hu..

Çinli bir siteye girin mesela, Türkçeye çevir deyin, anlayacağınız kadar çeviriyor, yani iki yabancı insanın, el yüz mimik şeklinde anlaşması gibi olsa da şimdilik teknoloji idare eder..

Lakin ne mümkün kelimeler ile anlaşabilmek..

Üstat dedi ya; kötüleri sevindirme, eksik olmasın. Çok değerlidir. Az çok tanıdıysam; değme proflara taş çıkartır, kibri yok gibi bir şey.. Lakin bir çoğunuzda; kibir, öfke, hamaset, düşmanlık, kötülük ruhu, dar görüşlülük görüyorum. Buna üzülüyorum. Biliyorum sevenim olduğu kadar, nefret edeninizin de olduğunu.

Sevin dostlar, ben hepinizi seveceğim..


Nereye gidiyoruz, peki?

Aaa dostlar; titanicteki o müzisyenlere benziyoruz....

Küreseller ile ulusal devletlerin çekişmesini yaşıyoruz dünyada, Abd-Çin-Rusya-Ab-İngiltre-Hindistan-Arabi devletler, İsrail, İran...

ve biz tam arada kalmışız gibi.. Birbirinizi üzmeyin.. Aşk meşk, canım gülüm, sen şusun, o bu, ben cu ci, onlar kuyruk, bunlar gövde, sizler bizler onlar muhabbetleri çok var sitede sanırım, gördüğüm öyle.. Sefam olsun muhabbetleri..

Yanisi şu; Y kuşağı Atatürk çıkardı çıkardı, çıkaramadı.. Peki, Atatürk’ün hiç mi yanlışı yok.. İnanın öyle yoruldu son kuşaklar, Osmanlı- Cumhuriyet çekişmesinden.. Elimizde ikisi de kalmayacak bu gidişe, benim en büyük korkum bu..

At gözlükleri bende varsa; benim çıkarmama yardımcı olunuz, sizlerde varsa sizler çıkarınız...

*
"Âşık yeri gelir düzeni eleştirir, yeri gelir kişileri ve hatta kendini eleştirir, yeri gelir zarar gördüğü kimi hayvanları eleştirir, yeri gelir doğanın haşinliğini eleştirir,..."

Ben en kolayını buldum,Tanrı...

İllahi saz bağlamamı çalalım. Klavye çalmaya çalışıyoruz.. F Klavyeden belge olsa da, Q klavye kullanıyoruz ya hu.. Uzun sap bağlama - kısa sap bağlama gibi de düşünebiliriz..

En sevdiğinize emanet olun.

Çok mu ben ben ben dedim, bilemedim şimdi.. Sen sen sen ... Farkımız ne?

Argo kelimeleri kullanmayı sevmiyorum.. Kullananlara da lütfen diyorum.

Vakti dolan gidiyor, keşke kimi usta üstadların yerine ben gitsem diyorum tahtalı köye, imkanım olsa, güçüm yetse, pamukla uğraşmasın, Şaman bulun yaksın bedenimi...

Cesetim bile gülümsesin..

Çok kırdım, çok kırıldım.. Bizim kuşak bir çok tartışmanın künhünü tahmin etmeye çalışıyor ama... Ne yapsın, boyun büyük, büyüklerin acısı daha fazla.. Hürmet...

:)



turkoloji.cu.edu.tr/HALKBILIM/17.php

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İnternet aşığı-ozanı. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İnternet aşığı-ozanı. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İnternet Aşığı-Ozanı. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Erlik Aldacı
Erlik Aldacı, @erlik-aldaci
14.8.2020 19:24:05
Güneş gibi yakıyor bu topraklarda yaşamak insanı. Toz yapışmış yanık tenimizden damlayan terlerimize karışıyor kaderimiz, gözümüzü açsak yakıyor, acıtıyor. Kapatsak onca vebal belimizi zorluyor.
İnançla inançsızlık, Tanrıyla Tanrısızlık arasında sıkışmış merhametten medet umuyor hale geliyoruz. Bakmayın siz; hamdolsun demelerine. Anolojik Tanrısızlık, şeytansılıktır ve cambaza "bak"ın en alasıdır.

İnsanız; duyuluyor mu sesim cılız ve şavksız. Ne zor "şey" miş Anadolu' da insan olmak.

Hadi anlayalım, anlayalım da biraz soluk alalım...

black_sky
black_sky, @black-sky
14.8.2020 16:11:41
Ah nesildaşım...açık sözlü olmak açık vermek olalı çokça kirildik döküldük. Kırıp dökmedik mi tabii ki ama onu yaparken bile daha çok kendimizi..
Dedin ya; titanikteki kemancılara benziyoruz aynen öyle...
Sağlıcakla kalasın
Etkili Yorum
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci, @ahmetzeytinci
14.8.2020 10:58:39
Hayat bu kimi ateist, kimi deist, kimi mümin, kimi münafık, bir şekilde sürükleniyorlar işte ömürlerini bitirmek için. Biz de çekip gittiğimizde kötü konuşanların oranı iyi konuşanların yanında devede kulak kalıyorsa, ne mutlu bizlere... Kırk elli yıldır çok saçma sapan olaylar ve insanlar geldi geçti hem memleketten hem de dünyadan... Debelenip dursunlar bakalım kendi saçmalıklarıyla hem yaşayanlar hem de terki dünya edenler... ''Bilmediklerimi ayaklarımın altına alsam başım arşa değer..'' demiş İmamı Âzam Ebu Hanife... Biz bilmediklerimizle arşı bile deler geçeriz sanırım da, yine de ukalalıktan vazgeçmeyiz bazı konularda, onu da ukalalar düşünsün ...... Eyvallah yazıya kutlarım yürekten...
MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
14.8.2020 09:10:13
engin yüreğine açık sözüne sağlıklar kardeşim
harika bir yazı
hayat dersleri içeren
nice tebrikler nice saygılarımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL