Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Yinsani
Yinsani
VİP ÜYE

Şeytan 3

Yorum

Şeytan 3

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

776

Okunma

Şeytan 3



Antik mitlerin hemen hepsi aslında aynı yaratıktan söz ediyor olabilir mi? Bizim Şeytan dediğimiz cennetten kovulmuş melek mi bu? Peki ama nasıl oluyor da insanlığa aydınlanmayı ve bilgiyi getirdiği söylenen bu yaratık kötü olan her şeyin ete kemiğe bürünmüş haline gelebilmiş.

Lucifer kelimesi Latince de mit mük fer yani ışık yapan anlamına gelir. Yunan mitolojisinde de aynı, Prometeus, ışığı tanrılardan çalan demek.

Bunların hepsinin farklı dillerde aynı figüre işaret etmeleri çok hoş bir fikir. Ama insanlar için hoş elbette, dini geleneklerimize göre ve binlerce yıl önce eski kutsal metinlerden seçme yapanlara göre böyle değil. Şeytandan veya Lucifer’dan kötücül bir figür yarattılar. Belki başka türlüydü belki iyiydi.

Şeytan gibi bir şey ararken mutlaka ahlaktan söz etmemiz gerekmiyor. Aslında biz atalarımızla ilgili şeyleri araştırıyoruz. Mitolojiyi araştırıyoruz. Atalarımızın uygarlığı kendi kendine geliştirmediklerini, insan olmayan zekadan yardım aldıklarını anlatan hikayeleri araştırıyoruz. Bu tür öykülere baktığımızda da bu zekanın şeytan olduğunu görüyoruz.

Şeytan bir insan da olabilir, tanrı da, melek de, uzaylı da. Bir şekilde kötücülleştirilmiş bir şey.

Lucifer, Prometedir, ışık getirendir. Çok iyi bir iş yapmıştır. Kendisi bize ateşi getirendir. Bize kendi başımıza bir şeyler yapabilme fırsatını verendir.

Eğer İncil’de anlatılan Şeytan kaynağını uzaylı bir varlıktan aldıysa, efendilerinden bilgiyi çalıp, ilk insanların iyiliği için kullandıysa, o zaman neden katıksız kötülük yapan bir yaratık olarak tanımlanıyor. Antik astronot kuramcıları bu sorunun cevabının eski yazılarda değil şeytan tarafından ele geçirilmiş sayısız olayda yattığına inanıyorlar. Şeytan tarafından ele geçirilme belki de şeytanla ilişkilendirilen fenomenlerin, en korkutucusu ve mantık dışı olanı. Hristiyan geleneğine göre ele geçirme bir iblisin insanın vücudunun içine girmesi ve o kişinin fiziki ve ruhsal varlığını yozlaştırmasıyla meydan geliyor.

Şeytan tarafından ele geçirilme inancı çok yaygın. Dünyanın her tarafında aşağı yukarı görülür. Şeytansı enerjinin varlığına inanılır. Karanlık korkunç bir iblis insanı ele geçirir, vücudunu ele geçirir, aynı zamanda da zihnini, bu kişi özgür iradesiyle davranamaz. Karanlık güçlerin kölesi haline gelir.

Dünyada var olan iblisler insanlar yani bizi etkilemek yani baştan çıkarmak ile ilişki kurarlar. Bu saldırı bizi fiziki olarak sakatlar, hücum eder, vücudumuzda ve zihnimizde etkilere yol açar.

Bir çok Hristiyan iblislerin her şeye kadir Tanrıya baş kaldıran şeytanın isyanı sırasında ondan yana olan düşmüş melekler olduğuna inanıyor. Belzabap, Azmadeus, Malık ve Mamun gibileri …. İnsanoğlunun ruhunu yozlaştırmaya adamışlar kendilerini.

İncile bakacak olursak İblisler düşmüş meleklerdir. Luciferle birlikte cennetteki bütün savaş sırasında düşenler yani. Amaçları insanoğlunu kandırmaktır, kötülüğe sevk etmektir, Tanrıdan uzaklaştırmaktır, bir çok kast vardır içlerinde, ruhunuzun en dibindeki sıradan serseriliklerden yukarıya idarenize zekanıza kadar yükselir, ve insanoğlunun yapıp ettiklerine hükmederler.

Aslında ordu gibi düşünün, generaller var, subaylar var, erler var… Dokuz (9) mertebe bulunuyor. Düşen meleklerin hepsinin üstleri vardı, en tepede ise Şeytan bulunur tabii.

Bir çok dini gelenekte, etkilen kişinin bedeninden şeytan çıkarmak için çeşitli kutsal ayinler bulunuyor.

Şeytanın karşısına İsa’nın kanıyla çıkıyorum. Rahip Bop Larson, bir çok kez İblislerle ve Şeytanın kendisiyle yüz yüze geldiğini söyleyen bir Evanjelist rahibi ve şeytan çıkarıcı. İsa’nın kanıyla acı veriyorum sana, acı veriyorum sana şeytan… Ben Tanrının şeytanı kovan insan ruhlarını özgürleştiren bir aracı olarak buradayım. Bunu yapan benim gücüm değil, Tanrının gücü. Ben sadece O’nun kullandığı bir aracım. Benim misyonum olabilecek bütün İblislere, olabilecek bütün insanların içinden çıkarmak ve hepsini cehenneme göndermektir. Tek amacım işte bu. İblis metafiziktir, görünmezdir, ruhtur, maddi bir bedeni yoktur, dolayısıyla iblis kötü bir şey yapamaz, İblis savaş başlatamaz, silahın tetiğini çekemez, kimseye tecavüz edemez, iblis bu kötü şeyleri yapabilmek için bir bedene ihtiyaç duyar, dolayısıyla iblisler içine yerleşecekleri insan ruhları ararlar, bu sayede insan şekline girerler ve ölüm ve yıkım planlarını hayata geçirirler.

Larson’a ve diğer Hristiyan ilahiyatçılara göre İblisler dünyada daima var oldular ayrıca oradan oraya sürekli dolaşarak yıkım tohumları atıyorlar, peki ama nereden geldiler. Cehennemden mi, yoksa acaba başka bir yerden mi?

Hem Yahudi hem de Hristiyan kitaplarında ve diğer dini kitaplarda iblisler hiçbir zaman doğasının özü bakımından incelenmez, nerde olduklarını bilmez, anlaşıldığı kadarıyla paralel bir gerçeklik var bizim uzay zaman boyutumuzun dışında, Onlar orada biz buradayız, Eineştayn öteki alemlerin kapısını azıcık aralamayı başardı, kendi bildiklerimizin ötesindeki bir gerçekliğe kısaca göz atabildik. Bu başka alemin nerede olduğunu bilmemiz lazım, yalnız ne zaman şeytan çıkartsam o alemlerden içeri giriyorum zaten. Ben maddi ve doğal bir alemdeyim ama bir yandanda iblisin var olduğu başka bir aleme de giriyorum, dolayısıyla fizikselden metafiziksele geçiyorum, orada ne olduğunu bilmek zorunda değilim, benim misyonum basit, o dünya hakkında herşeyi öğrenmek değil, misyonum iblisi insan ruhundan çıkartmak.

Şeytanlar ve İblisler başka bir aleme ait varlıklar olabilir mi ve bu alem cehennem değil de uçsuz bucaksız uzayda başka bir dünya olabilir mi ve gerçekten kötücül yaratıklar mı?

Kenan’da bulunan Megiddo (Mecido), Nasıriye den sadece kırk (40) km uzakta. Bu antik şehir İncil’de 10larca kez geçiyor, en fazla da kehanetler kitabında. Dini metinlere göre şehrin dışında bulunan meşhur Megiddo ovası her şeye kadir Tanrının ordusuyla, Şeytanın kötülük ordusunun nihai savaşı verecekleri yer.

Vahiyler kitabı incildeki en karmaşık metinlerden biridir kesinlikle. Kıyametsel denilen malzeme setin içinde bulunur. Bize gelecekte yaşanacaklara dair bir fikir veren metindir.

Kenandaki Megiddo veya Harmegiddo denilen vadide bir savaş olacak, Armegadon yani.

Şeytan dünyanın her yerinden topladığı ordularıyla Megiddoya gelip Hz İsa ile savaşacak.

Şeytan çeşitli suretlere bürünerek, çeşitli teknolojiler kullanarak, insanoğlu içinde bir çok köle toplayacak, sonunda jeopolitik bir güç haline gelecek, yani bütün dünyaya hükmeden bir diktatör olacak.

Vahiyler kitabında bu savaşın göklerle yeryüzü arasında olacağı anlatılıyor. Gökyüzünden melekler inecek, iblisler karalara yayılıp ateşli kılıçlarıyla yakıp yıkacaklar, ve her şeye kadir tanrı gökyüzünden yıkım yağdıracak.

Vahiyle kitabını okur ve yazılanların gerçekten olacağına inanırsanız, çok korkunç şeyler olacaktır, yani kitapda olanlara bakılırsa dünyada sarsıntılar olacak, depremler olacak, gökyüzünden ateşler yağacak, melekler gökyüzünden savaşacak, sonra şeytan devamlı geri dönecek ..

Peki ama İncil kaynaklı bu kehanet kıyamet gününü, depremleri ve savaşları haber vermiyorsa… Ya başka hatta çok olağan dışı bir yorum daha varsa…

Vahiyler kitabı bize bazı kişilerin uzaylı faaliyeti diye bir şeyi anlatmıyor mu sizce?

Bir düşünün doğaüstü varlıklar kosmosun içinde uçuyorlar, tropetler çalınıyor, gökyüzünden ateşler yağıyor, karanlık ile aydınlık, iyilik ile kötülük arasında büyük bir çatışma var. Burada kozmik bir düalizm söz konusu ve burda çok uzun bir süre önce ilahi otoriteye baş kaldırmış olan çoktan dışlanmış gezgin meleklerin bastırılması söz konusu.

İncilin vahiyler kitabı aslında bir uzaylı savaşına mı atıfta bulunuyor, insanlığın ilahi yazgısı üzerinde çıkacak bir savaşa, eğer öyleyse şeytan kim veya ne bir iblis mi bir kötülük mü kötülüğün ete kemiğe bürünmüş hali mi , yoksa aslında iyilik yapan uzaylı bir varlık mı? İnsanlığı karanlıktan ve cahillikten kurtarmak için uzaylı yaratıklardan teknoloji çalmış bir yaratık mı… Eğer öyleyse o zaman şeytan neden kötülüğün gücü oldu, yoksa kendisine karşı Tanrının yanında duran insanlığı cezalandırmak mı istiyor. Uzaylı teknolojisini, insan davranışlarını henüz anlayamadığımız yöntemlerle değiştiriyor olabilir mi acaba?

Kendisi düşmanlık, yalancılık veya Lucifer kavramıyla içten içe geçmiş bir sınava, düşmüş bir melek kavramıyla iç içe geçmiş bekçilerin isyanına öncülük etmiş olan lideri …. Bence sonuç olarak bizim Lucifer da bulduğumuz şey, bütün bu farklı düşüncelerin ve farklı karakterlerin bir bileşimi..

Şeytanın serahim denilen melekler sınıfından olduğunu unutmamak önemli.. Serahimler dünyaya insanlığa bilgelik taşımak üzere gönderildiler..

Kiliseler bundan kötü canavar şeytanı yarattılar, nedendir bilinmez. Ancak gerçek şu ki şeytanın misyonu insanlığa bilgelik ve bilgi taşımak.. İnsanoğlunu yok etmek değil, göz kulak olmaktır..

Aslında şeytan kötü biri değil, karanlık olmadan ışık olmaz, yanlış yoksa doğru da yoktur, böyle şeyleri kendi kendinize öğrenirsiniz, sonunda doğru ve yanlış arasında bir seçim yapar ve kendimizi buluruz zaten. Nihayetinde biz kendimizin ürünü oluruz, kendimiz tanrı oluruz…

Şeytanın kötülüğün ete kemiğe bürünmüş hale gelmiş olması aslında bilgi taşıdığı insanoğluna bir ceza mı? Eğer öyleyse belki de yaptığı kötülükler kendisini terketmiş olan insanoğlundan intikam almak içindir. Ya da belki şeytanla ilişkilendirilen kötülükler büyük bir planın parçası olabilir mi, bizi daha sonrasına belki de nihai karşılaşmaya hazırlayacak bir dizi ahlaki sınav mı?



kaynak :
hdbelgesel.tv/filmizle/antik-uzaylilar-51.html

Kaynakta linki verilen 39 dakika 35 saniyelik belgeselin
yaklaşık olarak 26. dakikadan sonuna kadar olan bölümünün yazıya dökülmüş halidir.

Sonraki belgesel de “Uzaylı Operasyonları” onu da bir başkası yazıya geçirsin ya hu :))

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Şeytan 3 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şeytan 3 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Şeytan 3 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
6.6.2020 12:22:47
Her ne ararsan içinde ara
İncilde Tevrat’ta Kuran’da değil
Ekremim😂
Şeytan da melek de insanın Ta kendisidir
Nice saygılarımla Kardeşim
black_sky
black_sky, @black-sky
5.6.2020 23:24:20
Nesildaşım bu yorumu yazıyorum ama lafımı yutmuş gibi olmak istemem...sitede bir süre şiir ya da vs. Bir paylaşın yapmama kararı aldım...tabii ki sevdiğim birkaç kalemi takip etmek için giriyorum zaman zaman...artik merakla beklediğim şeytan yazı dizisi bitince tebrik etmeden duramadım...
Emeğine, sabrına sağlık...kendi adıma zaman zaman merak duyup araştırdığım konulardan biriydi ve bu yüzden iyi bilirim derlemek oldukça zor bilgileri...belgeselden anlatım yapmak ise bambaska bir sabir işi kesinlikle....bu sebeple zor bir iş yaptığın ne denir...eline sağlık
Bu arada şeytan ile ilgili görüşüm; Lucifer dizisi olasıdır...ya da eğer olacaksa şeytan ancak şeytanın avukatı filmindeki gibi "AL PACİNO"olsun derim;))
Buna benzer kavramlara bakıldığı zaman birbirinden bağımsız topluluklarda hep benzer şekillerde türemiş hikayeler bulunur...sadece toplumsal yapılar birkac farklılık yaratır....tabii bu hikayelerin hep bir çıkış noktası olur ve başka başka yerlere tasinir....diyeceğim o ki öyle gökten inmiyor be kardeş...bildiğin karada ağından ağıza toplumdan topluma geçerek gelişiyor...

Uzatmadan tekrar tebrik ederim...sana yoruma gelmiştim sağlıcakla kal dilerim....

black_sky tarafından 6/5/2020 11:34:19 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ahmylrm
Ahmylrm, @ahmylrm
5.6.2020 14:20:05
Muhafazakar değildir, şeytan demişlerdir. Bugünle ilişkilendirince anlıyorum bunu. İlimi, irfanı savunmuştur.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL