Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Billur T. Phelps
Billur T. Phelps

NASIL ÖZLEMEZ Kİ İNSAN!

Yorum

NASIL ÖZLEMEZ Kİ İNSAN!

4

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

824

Okunma

NASIL ÖZLEMEZ Kİ İNSAN!

NASIL ÖZLEMEZ Kİ İNSAN!

Nerede şimdi o eski bayramlar?

Her şeyden önce aile fertlerimizin çoğu hayattaydı. O yüzden mutluluğumuz, neşemiz tamdı.

Geceden başucumuzda hazır beklerdi kıyafetlerimiz. Ya dikilir, ya hazır alınırdı. Zaten baştan aşağı donanmakta bir zamanlar bayramdan bayrama yapılırdı.

Pabuçlarımız mesela, ille de rugan olmalıydı, ya kırmızı yada pırıl pırıl parlayan siyah rugan.Uzar giderdi arife gecesi yaşadığımız heyecandan, bir türlü sabah olmazdı. Zaten sene de bir kere alınırdı o da bayramlarda. O yüzden çok kıymetli olurlardı.

Kim bilir kaç kere uyanıp bakardım iç geçirerek gecenin karanlığına, sabah olmadı mı diye daha. Gözümü açar açmazsa da giyinirdim bir telaş içinde. Belki kırk kere göz atardım rugan pabuçlarım ayaklarımda nasıl duruyor diye.

Evdeki hazırlıklarsa ise bambaşka olurdu.

Nane, muz ve vişne likörleri ikramlıkların başında gelir, minik kadehler içinde kahve yanında çikolata ile birlikte ziyarete gelenlere ikram edilirdi.

Bu öyle varlıklı ailelere mahsus bir şey de değildi. Bizler gibi orta halli ailelerde de ille ki olurdu. Çünkü o zamanlara ait bir hoş bir adet, bir görgü meselesiydi.

Ha! Bir de zeytinyağlı dolma ve el açması baklava ikramlıkların başına gelirdi. Dizilirdi itina ile kayık tabaklar içine, üzerlerinde dilimlenmiş limonlar. Of!!! Baktıkça fena halde iştah kabartırdı. Elimize uzattığımız da bir şaplak gelirdi, tabağın düzenini bozmayalım diye.

Kahvaltı sonrası, bir an önce sokağa fırlamak ister, sabırsızla büyüklerimizin onayını beklerdik. Bıraksalar komşular daha uyanmadan kapılarına dikilebilirdik. Yani heyecanımız, sevincimiz son derece yüksek olurdu.

Küçük ayrıntıların verdiği büyük mutlulukları yani.

Ev ziyaretlerinde çikolata ve kolalı mendil verilirdi çocuklara genelde. Daha çok da yakınlarımız tarafından. Erkek çocuklara kenarları mavi çizgili, kızlara pembe çiçek desenli.

Hele bir de içine para sıkıştırılıp verilmiş ise, o aile fertleri komşular mimlenir, her bayram ilk ziyaret edilenler arasına alınırdı. Çünkü cepte biriktikçe bayram harçlıklarımız, yakın bir meydana kurulan eğlence panayırı gelirdi gözlerimizin önüne.

Ne kadar para, o kadar atlı karınca, kayıklı salıncak veya süslenmiş kamyon kasasında, şarkı türkü eşliğinde gezinti demekti.

Ben artık büyüdüğümü yine böyle bir bayram ziyaretinde anlamıştım. Annemin teyzesine giderdik Taksimden kalkan otobüse binerek ta Büyükdere’ye. Bize çok uzak bir yol gelse bile, hevesle giderdik bu ziyarete. Büyük teyzemizin elini öper öpmez yüzümüzü güldüren miktarda bir para sıkıştırırdı cebimize.

Ama baktım ki, böyle bir bayram ziyaretimizde, erkek kardeşime yine mendil ve para, bana ise sadece öpücük geldi! Şaşırdım, açıkçası biraz da buruldum, ama sonra anlamıştım ki ben artık bir yetişkin sırasına girmiştim. Buymuş sebebi ve öğrenince mutlu da olmuştum, “ Aman büyümüşüm ben artık" diye.

Velhasıl eski bayramlar, sonralarında olduğu gibi tatil anlamına gelmez, herkesler bir yerlere gitme telaşında olmazdı. Coşkuyla, mutlulukla yapılırdı konu, komşu, aile büyüğü ve tabi ki kabir ziyaretleri. Yani toprağın altındaki de üstündeki de mutlaka hatırlanırdı.

Geçmiş zaman kullanarak anlattım ama hala var bu güzel adetlerimizi yerine getirenler elbette ki. Bazen yaşam koşulları istemeden değiştiriyordu insanların önceliklerini. Bu yıl zaten adetlerimiz de alışkanlıklarımızın tümü ertelendi.

Hep denirdi bir saniye sonrası ne olacağını kim bilir diye. Ama bu salgın Çin de başladı ve oraya buraya bulaşarak ve de göstere göstere bize kadar geldi. Güzel bir atasözümüz vardır “ELLE GELEN DÜĞÜN BAYRAM” diye, böyle olunca katlanması daha kolay geliyor insana.

Eh bu yıl böyle olsun diyelim. Bir dahaki kutlamalar için ümidimizi de kırmayalım.

DAHA NİCE BAYRAMLAR GÖRMEK NASİP OLSUN İNŞALLAH


*

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Nasıl özlemez ki insan! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Nasıl özlemez ki insan! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
NASIL ÖZLEMEZ Kİ İNSAN! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
24.5.2020 17:57:23
10 puan verdi
Eski bayramlarımızı öyle güzel anlatmışsın ki bir an çocukluğumu ve bayram şekerleri i anımsadım sevgili Billur. İnşallah ileri yıllara eski yıllarımızdan gelenek ve göreneklerimizi taşıyarak yine güzel bayramlar kutlayacağız.

Bayramın mübarek olsun.
Sihirli Kalem
Sihirli Kalem, @sihirlikalem
24.5.2020 14:47:50
Özlem kokulu ne güzel bir yazıydı böyle.
Dileyelim bu bayram bize birçok şeyin kıymetini hatırlatır tekrardan.
Yüreğinize sağlık,mutlu bayramlar.
🙏🌝
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci, @ahmetzeytinci
24.5.2020 14:03:42
Şimdi ne ağzımızın tadı tuzu var ne de o eski bayramların güzelliği... İnsan nasıl özlüyor o günleri bir bilseniz... O güzelim baklavaları yapacak ninelerimiz de çok azaldı artık. O samimiyet, o içtenlik, çocuklara sevgi, büyüklere saygı azaldı hep bunlar... Özlenmez mi o güzelim yıllar...
7TEPE
7TEPE, @7tepe
24.5.2020 09:11:45
😊 Bir' de bayram namazına giden erkeklerin dönmesiyle oturulan kahvaltı sofrası
Hadi kahvaltı yapalım da gün başlasın heyecanı

😊 ve bayrama özel o çocuk halimizle saçımıza gösterdiğimiz özen

müthişti ya...

bak şimdi aklıma geldi
ziyaretçi sırası da istisnalar dışında hiç değişmezdi
herkes kendine görev edinmişti kurala bağlamıştı...

😊 neyse
çikolalata tadında bayram diliyorum

sevgiler.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL