- 889 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
YOKOLUŞ
3 gündür nasıl başlayacağımı bilemediğim yazıma
“3 gündür nasıl başlayacağımı bilemedim” diye başlamak sanırım en doğrusu olacak.
Herşey çok basittir aslında.Bir konu seçer ve başlarsınız yazmaya.Bu konu çoğunlukla; günlük hayatınızda sizi etkileyen, dikkatinizi çeken, sevindiren, üzen, veyahut geçmişinizde yaşayıp ta söndüremediğiniz yangınlar, pişmanlıklar, acılar, nadir de olsa mutluluklar.
Çok da şart değidir aslında yazmanız için size ait bir hatıra.Bazan okuduğunuz bir şiir, bazan dinlediğiniz bir şarkı, bazan da 2 saatlik bir filmdeki 2 saniyelik bir görüntü.
Yani kendinizi bulduğunuz yerler.
Bunlar kolay.
Kolay olmayan kendinizi kaybettiğiniz yerler.
Herşeyinizi kaybettiğinizi hissettiğiniz .İçinde yaşamak zorunda kaldığınız, isteseniz de istemeseniz de bir öğesi olduğunuz toplumda, herşeyinizi kaybettiğinizi hissettiğiniz bir an olur yazmak istediğiniz.
Ve kendisine engelli (engelli kelimesine gelene kadar yıllarca “sakat”, yıllarca “özürlü” kelimesi kullanılmıştır bu ülkede.Aklımdan hiç çıkmamıştır yıllar önce Ankara’da “özür dileriz özürlüyüz” adlı kocaman yürekli amatör bir tiyatro seyretmiştim, oyuncularının herbiri özürlü olan ve özür dileyen) olmadığını yüzlerce eğitimlerle, binlerce sempozyumlarla anlatmaya çalışan harika insanların tüm emekleri ve o mangal ateşinde yanan kor yüreklerinin;
Ana haber bülteninin arka sıralarında kendine belki yer bulan
İstanbul Avcılar’da kız arkadaşına baktı diye bir maganda tarafından dövülen otistik bir gencin;
“ABİ BANA VURMA BEN ENGELLİYİM”
feryadı ile; közden küle, külden havaya savrulduğunu görürsünüz.
İşte herşeyinizi kaybettiğinizi hissettiğiniz andır tam da bu an.
Feryat yetmez,
Yetmez duvarları yumruklamak
Bağıra bağıra ağlamak.
Yetmez dişleri kenetlemek,
Tırnakları avuçiçlerine geçirmek.
İşte tam da yazmak istediğiniz andır bu an.
Kılıçtan keskindir çünkü kalem.
…………………………………………………….
Gene o melankoli geldi kapıma
Ne zaman bu kadar egoist bir toplum olduk biz?
Şiddetin ilk çözüm aracı olduğu bir toplum
İnsanların ihtiyacı arttığında üretimi artırmak yerine fiatı artıran bir toplum
Atatürk havalimanına terör saldırısı olduğunda taksilerin 2km lik yolu 100 dolara insanları taşıdığı bir toplum
Ve bu toplum;
Bunları yapanların 20 yıl sonra ölüm döşeğinde iken yanlışlarını anlayacaklarını ve ölüm anında çocuklarının yüzüne utançla bakacaklarını görecekleri bir toplum.
Siz aç bağırsak kurtçukları
Siz o korktuğunuz virüsten daha tehlikeli
Siz kıvrak
Siz omurgasız
Biz ise umutluyuz
Tehlike arttıkça umut güçlenir
Ve üzgünüz
Çok üzgün.
YORUMLAR
“3 gündür nasıl başlayacağımı bilemedim”... Nasıl başlarsanız başlayın, bu kadar doğal ve içten olamazdı:) Anlatımda da, olmazsa olmazlar, bunlar benim için.
Yazınızın konusu ve kaleme alınışının güzelliğini, tespitlerinizin doğruluğunu, muhteşem gözlem kabiliyetinizi ve detaylara olan farkındalığınızı dile getirmeye gerek duymuyorum:)
Konu geçişlerinde çok iyisiniz. Okur, gidişat konusunda, iyi kötü bir tahmin içindeyken, bir de bakıyor ki; başka bir konunun içinde. Bunu o kadar yumuşak ve satırlara yedirerek yapıyorsunuz ki, bırakın rahatsız etmeyi, bir oyunun içinde gibi keyif veriyor... (Bunlar, tüm yazdıklarınızdan edindiğim izlenimler. Sadece “yokoluş” için değil)
Ha bir de; başlık konusunda çok başarılı buluyorum sizi. Ki, bu benim en büyük sıkıntılarımdan biridir:)
Yazının içeriği ile ilgili ise, sık sık kurduğum bir cümleyi yinelemekle yetineceğim; toplumca rehabilite edilmemiz gerek, acilen!
Saygıyla çok...
erdal güvenli
tespitlerinizin farkında değildim gerçekten.
farkındalığımı yarattınız
çok değerli bir yorumdu
binlerce teşekkürler