- 499 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Tra My
Gitmiyorum edebiyat defteri yöneticileri.
Ha bundan kendinize pay çıkartmaya da kalkmayın sakın ha!!
Sizinle hiçmi hiç alakası yok.
Sadece berrak bir akarsunun dibindeki parlak çakıl taşları kadar ışıltılı bir kalbe sahip , bir eflatun ölüm 50 yaşımda çok önemli bir şeyin farkına varmamı sağladı
Başkalarının düşüncelerinin ne olduğuna saplanıp yavaşça battığımız bu bataklığa dönmüş dünyada;
“önemli olan sizin ne anlatmak istediğiniz...onu da elinizden kimsenin almasına izin vermeyin.hele de kendi elinizle asla teslim etmeyin”
diyecek kadar erdemli.
Kendisine minnet ve şükranlarımı sunuyorum
Yazı paylaşacağim
Şiir paylaşacağim
Ama hepsine yarışmadan muaftır başlığı koyacağım
Sitedeki tüm değerli yazarların, sizin yazısını birinci seçmenize ihtiyacı yok
Herkesin yazısı şiiri zaten kendinin şampiyonudur.
Şimdi geçenlerde facede paylaştığım bir yazıyı bu platformdaki değerli insanlar için paylaşıyorum
YAZIM; GÜNE GELMEK Mİ YA DA HER NE HALTSA ADI, ONDAN MUAF TUTULSUN:
“Özür dilerim anne yurtdışına çıkışım başarısız oldu
Anne seni çok seviyorum
Ölüyorum anne
Nefes alamıyorum
Anne özür dilerim”
İngiltere’de 39 insanın ölü olarak bulunduğu tırın dorsesinde 26 yaşındaki Vietnamlı Tra My ın cep telefonundaki son mesaj
Böyle bir haberi okuduğumuzda belki de 30 sn bile sürmeyen bir üzüntüden sonra tekdüze yaşamımıza devam etmeyenimiz yoktur.
Bu türde haberleri okuduğumda, 1994 yılında Ruanda da medeni Avrupa nın yönetmenliğini yaptığı ve 3 ay içinde 800.000 kişinin ölümüyle sonuçlanan insanlığın yüzkarası bir dönemi konu alan 2004 yapımı Ruanda Oteli filmindeki günümüz dünyasını en çarpıcı şekilde özetleyen diyalog gelir aklıma.
Filmde katliamın başladığı gece Avrupalılarında kaldığı Ruanda Otelinin yöneticisi ile çalışanlardan birinin arasında geçen diyalogdur bu.
-Efendim burda kameralar var.Tüm dünya şu an olanları izliyor.Mutlaka yardım gelecektir.
-Hiç sanmıyorum!!! İnsanlar akşam yemeklerini yerken televizyonlarda bunları görecekler ve “Aman Tanrım! Ne kadar korkunç” deyip akşam yemeklerini yemeye devam edecekler.
En umutlu macerasında, ölüm yanıbaşında iken; annesinden özür dileyen, onu çok sevdiğini söyleyen 26 yaşındaki bir insan.
Cesaretini düşündükçe kendimden utanasım geliyor.
Cesareti o sonu bilinmez yolculuğa çıkması diye düşünüyoruz hepimiz ama değil.o değil.
Cesareti ne biliyor musunuz?
Cesareti, ölüm yanıbaşında iken annesinden özür dileyebilmesi.
Cesareti, ölüm yanıbaşında iken annesinden özür dileyebilmesi.
Nasıl bir insan birkaç dakika sonra öleceğini bilerek birinden özür diler.
Bir daha göremeyeceğini bildiği annesinden; annesinin hayatı boyunca kendisini sevmesini isteyen
Hatta ve hatta
Annesinin kendisine engel olamadığı için suçlu hissetmesini istemeyecek kadar faziletli; savurduğunda dünyayı ekseninden kaydıracak kadar güçlü kocaman kanatlara sahip bir melekten başka kim bunu yapabilir.
Ne olduğunu değil, ne olmadığını bilendir bu kokuşmuş dünyayı temizleyecek olan.
Özgür olduğumuzu sandığımız zavallı yaşamlarımızda itaatkar bir köle olduğumuzu;
tırnakları ile, dişleri ile hayata tutunmaya çalışan;
ve eşit şartlarda karşı karşıya geldiğimizde bizleri çıtır çıtır yiyebilecek Tra My gibi insanların durumuna düştüğümüzde, altımıza ederken anlayacağız.
Ve o an hayatımız boyunca sadakatle hizmet ettiğimiz marka giyisilerimiz de bizlerle beraber ölecek
YORUMLAR
Böyledir Erdal
Eğer Osmanlı zamanında yaşasaydı,Çarşamba işi yumurta topuk ayakkabı,
Nazilli işi bol paça pantolon giyer rajon keserdi.
Böyledir Erdal.
Duygu onun yüküdür aslında.
Bazen karıncayı ezene savaş açar. Bazen de iki eliyle tutar gömleğini yırtar.
Açar göğsünü haksızlıklara.
"Beni" Der. "Önce beni yenin gücünüz yetiyorsa"
Böyledir Erdal.
Deli, doludur.
Delidir ama dolu doludur.
İki kere iki üç değil.
Beş olsun da demiyorum.
Dört deyin yeter. Der.
Hep derdi budur onun.
Yüreği yazmış yine.
Ama kan pompalayan yüreği değil.
Çoğumuzda olmayan yüreği.
Boş ver be KARTAL.
Yazalım okuyalım.
Gün bizim neyimize...
yazınızın başlığı ilgimi çekti. geldim sayfanıza Erdal bey.
sonra bir kaç yazınızı daha okudum..
ilk bölümü okuynca neden ben bunu düşünmedim diye hayıflanmadım değil...
çok sağ olun. bu yazıyı okuduktan sonra ben de bütün şiir ve yazılarıma GÜN SEÇKİSİNDE MUAF TUTLSUN notunu ekleyeceğim...
bu konuyla bir şiirim vvar okumak isterseniz
https://www.edebiyatdefteri.com/siir/1274476/mujdeli-siir.html..
Tra my, hikayesi....
sonuç bölümü bir ışık oldu
teşekkürler
saygı ile
Yazınıza yorumumun bu sonucu doğurmasına sevindim:) onurlandırmışsınız güzel görüşlerinizle, çok teşekkür ederim bunun için de.
Tebrikler...
Bir Eflatun Ölüm tarafından 1/21/2020 10:44:20 AM zamanında düzenlenmiştir.
erdal güvenli
aslında keşke hiçbirimiz tanışmasaydık Tra My ile