Bayılıyorum bu sokak röportajlarına... Milletimin ahvalini bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor. Maalesef elimizde ki malzeme bu, diyorsunuz siz de... Okumuyoruz, okumayı dert etmiyoruz, okuyanlara da sanki uzaydan gelmiş gibi bakıyoruz...

Elinde mikrofon spiker soruyor. ’’Bize üç tane dünya edebiyatından klasik eser ismi sayar mısınız?’’ Saymaz mı benim vatandaşım, hemen sayıyor. ’’Anna Karenina-1 Anna Karenina-2, Anna Karenina-3’’ Vaaaav ne müthiş cevap gözlerim yaşardı... Sonra tekrar soruyor ’’Magazin programı veya evlilik programı yapan üç isim sayar mısınız?’’ Ondan kolay ne var? Hemen sayıyor ’’Seda Sayan, Esra Erol, Müge Anlı’’

Röportaj son hızıyla devam ediyor. Bayan erkek ayırımı gözetmeden soruyorlar. Maşallah benim milletime. Magazin programı sunucularını sayarken hiç biri teklemiyor, isimlerini unutmuyor. Sunucu bayanlarında koltukları kabarmıştır herhalde... Ne mutlu bize, bizi herkes tanıyor diye...

O Anna Karenina’ya üçleme yapan vatandaşa, ’’Kim yazmıştı bu Anna Karenina’yı?’’ diye sorsan belki de uyduruk bir Türk Yazarının ismini size söyleyecek... Kimden duydu ise duymuş Anna Karenina ismini, isminden başka da bildiği yok arkadaşın... Ne anlatıyor bu kitap, diye sorsan. Herhalde ’’Annelik ve çocuk yetiştirme.’’ diye de saçma sapan bir cevap da verebilir...

Tabi Seda Sayan, Esra Erol, Müge Anlı gibi isimlerde ’’Aslan benim halkım bak bak dünya klasiklerini bilmiyorlar da bizim isimlerimizi ne güzel bildiler demek ki biz de klasik olmuşuz.’’ diye de düşünüp, koltuklarını kabartabilirler... Bence sakıncası yok sadece düşünmekle kalırlar ise...

Devam edin, devam edin siz, akşamları televizyonun karşısına geçip de mafyavari, birbirini aldatan boynuzlayan erkeklerin kadınların bol olduğu ama içlerinde hiç bir İslami ve örfe, Türk Toplumuna ait motif olmayan dizileri izlemeye, hatta çocuklarınıza da izlettirin, uyuyun, uyuyun bakalım. İyi uykular tatlı rüyalar, sonradan öğrenirsiniz ülkenin altını kimler oyuyor, toplumu kimler bozuyor, bu kültür emperyalizmi nasıl bir şeymiş?