DÜNYA VE ZULÜM
Müslüman dünya inim inim inliyor. Sisi hiç sebepsiz Müslüman katlediyor. Suudi Yemen’de sivilleri bombalıyor, İran kâh Erbil’de sivil halkı bombalıyor, kâh Suriye’de katliam yapıyor. Esed yıllardır kendi tebaasını katletme peşinde.
Çin Doğu Türkistan’da katliam yapıyor, Amerika Afganistan’da. Myanmar’da katliamın bin türlüsü var. Rusya ve Amerika petrol için Suriye’de cinayetler işliyor.
Dün Bosna Hersek’te katliam vardı bugün Kudüs’te cinayetler dur durak bilmiyor. İran- Irak savaşı milyonlara varan ölümlere neden oldu. Amerika önce İran’la savaştırarak kıyıma uğrattığı Irak’a girerek cinayetlerine cinayet katmakta devam etti.
Lübnan’a yaşanan katliamlar unutuldu bile. Çeçenistan zulmü sanki yaşanmadı. Afrika’da yaşanan soykırımlar hatırlanmıyor bile. Amerika’nın ve Avrupa’nın sebepsiz cinayetleri tarih sayfalarında kaldı. Kızılderililerin soykırıma uğratılması hiçbir zaman gündeme gelmedi bile.
Osmanlı tarih sahnesinden çekileli beri dünya bir türlü durulmuyor. Tarihte kalan Moğol istilaları benzeri istilalar günümüzde daha korkunç bir şekilde yaşanıyor. Bu istilaların müsebbibi Yeni Roma’dır. Bu Yeni Roma eskisinden bin beter zalimdir ve bu günlerde zulmün bin bir türlüsünü işlemekte, bir an ara vermeksizin sürdürmektedir.
Dünyayı zulmü altında inim inim inleten Yeni Roma bu zulmüne son vermeye hiç de niyetli değil. Elverir ki önce Müslümanlar sonra diğer dünya milletleri uyansın ve bu zulme başkaldırsınlar. Bölünmüş, parçalanmış İslam dünyasının hali hazırda böyle bir birleşmeye niyetleri yok. Özellikle İslam devletlerinin ihanet başındaki liderler böyle bir birleşmeye en büyük engel.
Gerek terör, gerekse finansal saldırılarla sürdürülen bir sömürü düzeninin gereği zulümler katlanarak sürüyor. Dünya bir zulüm yeri. Bu zulüm ebediyete kadar sürmeyecek aslında. Eninde sonunda bir yerde bitecek bu zulüm, ama ne zaman.
Dünya bu zulmü daha fazla kaldıramaz, kaldırmayacak. Mazlumların ahı daha fazla yerde kalamaz kalmayacak. Elbet bir gün bu zulüm son bulacak. Bunca katliamlar ilelebet sürmeyecek elbette. Elbette bir gün bu zulüm sona erecek. Ancak bu zulmün sona ermesi için bazı şartlar var muhakkak. Öncelikle Müslümanların bu parçalı yaşantısının son bulması, hepsinin bir ideal peşinde birleşmesi gerek. Dünya zevk ve menfaatlerinden sıyrılıp ümmet için yaşayan birer birey haline gelmeleri gerek.
Allah için yaşayan, mal ve mülklerini onun yolunda bağışlamaya, onun için savaşmaya hazır hale gelmeleri gerek. Her birimiz kendimizi kontrol ederek, gün gün ilerleyerek birlik şuuruna ulaşmalı, sahabe ruhuna malik olan erler haline gelerek tek bir güç haline gelmelidir. O zaman Allah’ın yardımı yetişerek bu katliam ve zulümlerin son bulması umut edilebilir.