Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci

Kapıda ki Güzellikler

Yorum

Kapıda ki Güzellikler

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

453

Okunma

Kapıda ki Güzellikler

Yok, yok bunlar bir içim su, şu pazarlamacı bayanlar filan değil, hatta bunlar canlı da değil. Bunlar bildiğiniz ayakkabı... Çok anormal bir durum olmadığı zaman, ben bir apartman dairesinde kapıda ayakkabılar gördüm mü sinir oluyorum, hatta sinir olmakla da kalmıyor, isyan ediyorum bayağı...

Ne mi yapıyorum bu durumda? Kapıdaki ayakkabılara nasihat çekiyorum. ’’Yahu ayakkabılar sizi kim koydu buraya arkadaş? Hava soğuk buz gibi, üşürsünüz buralarda, mahvı perişan olursunuz billahi... Yapmayın etmeyin içeri girin.’’ diye, böyle ayakkabılar ile konuşurken, dairenin sahipleri de sesimi duyup kapıyı açıyorlar, biraz da utanarak kem küm ederek, ayakkabıları içeri almaya çalışıyorlar...

Bazen de esas duruş çekerim kapıdaki ayakkabılara sesli sesli... ’’Dikkat dirsek temas aralığı hizaya geeeel. Ayakkabılar sağdan say bakalım.’’ Tabi yine evin sahipleri illaki sesimi duyuyorlar... ’’Deli mi bu adam yahu!’’ da diyorlardır... Ne yapalım, gıcık oluyorum işte kapıda bırakılan ayakkabılara...

Tarihte ilk defa ayakkabılar ne zaman kapıda bırakılmışlardır, bunu bir araştırmam lazım etraflıca... Osmanlı Dönemi olabilir mi? Belki daha daha da eski, Selçuklu Dönemi ya da ondan öncesidir. Tabi kapıda ayakkabı bırakmak için o zaman da ayakkabının hayata geçmiş olması lazım... Herhalde, çarık, çizme gibi şeyler vardı o zaman...

Bazen de muziplik yapıyorum gıcıklık olsun diye. Nasıl mı; durun anlatayım acele etmeyin. Bakıyorum kapıda on beş çift ayakkabı... Birini alıyorum başkasının yanına koyuyorum, bir diğerinin öbür değişik olanın yanına koyuyorum. Çıkınca bir bakıyorlar ki ayakkabılar iyiden iyiye karışmış, ortalık tozduman. İyi saydırıyorlardır bana.... Onlarda içeri alsınlar canım ayakkabılarını...

Bazen de bağcıklı ayakkabıların bağlarını birbirine bağlıyorum, kördüğüm yapıyorum. Açmak için epeyce uğraşıyorlar... Geçen gün yine komşunun kapısında onlarca ayakkabı duruyor. Ben de aldım evde ki eski bir oltayı, çıktım kapıya ayakkabıları balık gibi yakalamaya çalışıyorum. Tam da kapı açıldı o sıra, komşular ile misafirleri gidiyorlarmış. Gülüştük gülüştük durduk...



AHMET ZEYTİNCİ

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kapıda ki güzellikler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kapıda ki güzellikler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kapıda ki Güzellikler yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL