9
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
946
Okunma
Anlara bölündüm dilim dilim. Her bir kapakçığın sağır bir kulakçığa gittiği yolların içinden geçtim. Gözleri olmayan bazı beyaz şeylerin arasında seni aradım. Öyle çok ses vardı ki kendimi, kendimden duyamadım. Savaş tam tamları çalarken bir yangının ortasındaydım. Alev alev yanan bir ağacın tüm sırlarıma dek dokunduğu yollardan geçtim.
Ve bir ‘’olmak’’ anında;
Kıpkırmızı bir kalabalığın karşısında deli gibi koşan atlar vardı. Baktım, bakındım… Sen buralarda bir yerde olmalıydın. Kıpkırmızı o şeyin sana dönüştüğünü çok geç anladım. Koca bir ağacı yakmaya aldırış etmiyorsun yine de!
Ağacın kollarını kesen bir testerenin, ağacın acısını umursadığını kim söyledi ki?
Deniz…