11
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1487
Okunma


Hayatım boyunca kadın erkek eşitliğine her zaman saygı duymuş ve bunun ısrarcı bir savunucusu olmuşumdur.
Hatta bir tık öteye gitmiş çevremde tanıdığım tüm kadınların her konuda erkeklerden daha başarılı olmaları için yapılması gereken ne varsa yapılması gerektiğini savunmuş ve olanaklarım ölçüsünde kadın arkadaşlarımı desteklemişimdir.
Gerek mesai gerekse sosyal hayatımın içinde var olan kadın arkadaşlarımın her alandaki başarılarıyla gurur duyar acayip keyif alırım.
Kadınlarda gördüğüm özeliklerin başında çok yetenekli olmalarının yanın da başarı konusunda sınır tanımamaları gelir. Hedeflerine ulaşmak için dur durak bilmeksizin çalışırlar. Bu düşünce ve davranış kalıplarının yaradılış özelliklerinden kaynaklandığını anlayabiliyorum.
Buraya kadar her şey, iyi hoş güzelde, kadınların erkeklere yönelik ceza ve ödül anlayışlarındaki mantığı bir türlü anlayamıyorum.
Birkaç gün önce çalıştığım iş yerinde odamdaki bir dosyaya bakmak için üretim bandından ofislerin olduğu alana geçmiştim ki, insan kaynakları bölümünün sorumlusu hanım arkadaşımızın odasında, idari kadroda görev alan dört hanım arkadaşım kısa bir kahve molası vermiş kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Kapısı açık kalan odadan istemeden de olsa yüksek tonda süren sohbetlerine kulak misafiri oldum.
Muhasebeden sorumlu arkadaşımız diğer kadın arkadaşlarına dert yanıyordu. Geçen hafta pazar günü eşine sinemaya gidelim demiş, eşi de çok yorgun olduğunu evde vakit geçirmek istediğini söylemiş ve hafta sonunu evde geçirmişler. Hafta ortası eşi arkadaşlarıyla halı saha maçı yapmak için izin isteyince bizim hanım arkadaşımız da izin vermeyip kıyameti koparmış. Diğer hanım arkadaşlarından biri, ooh iyi yapmışsın deyip şu erkek milletine yüz vermeyeceksin derken, sözlü olan yani henüz bekar sayılan bir diğeri de yazık kıız keşke izin verseydin diyerek duygusal anlamda fikrini söyledi. Muhasebeden sorumlu arkadaşımız da cevaben; İzin yok, ona ambargo uyguladım dedi. Bu ambargo neleri kapsıyor bilemiyoruz tabi ama belli ki eşi olan beyefendiyi sıkıntılı bir süreç bekliyor. Umarım bu süre kısa olur.
Nihayetinde odamdaki işimi bitirip yeniden üretim bandına dönerken yarı şaka yarı ciddi bazen de gülüşmelerin olduğu bu sohbet devam ediyordu.
Oda da sohbet eden dört hanım arkadaşımın eşlerini de gayet iyi tanıyorum ve tanıdığım kadarıyla hepsi de oldukça yakışıklı ve kültürlü, eşlerine ve çocuklarına, bir diğeri de sözlüsüne bağlı ve efendi adamlar. O halde bu ambargolar niye?!’’
Kadınlar erkeklere ambargo uyguladığında erkeklerin hayatları kararıp ambargo kalktığında nefes alıp mutlu oluyorlarsa burada bir eşitsizlik var demektir.
Tamam kabul ediyorum kadınların sezgileri erkeklere göre daha güçlü daha zeki ve komplike yaratılmışlardır. Gerçi erkeklerin bazıları altlarından donları alındığı halde kendilerinin daha zeki olduğunu iddia etseler de bu durum kadınların üstün olduğu gerçeğini değiştirmez zaten cinsiyeti tanımlamak için bize boşuna er(kek) dememişler!
Bu nedenle kadınların erkeklere bu tür ambargolar uygulamasını protesto ediyorum. Bu kadınların erkekler üzerindeki faşist bir baskısıdır.
Yaşasın çiftlerin eşitliği. Kahrolsun kadınların erkekler üzerindeki faşist baskısı. İnsanlık onuru ambargoyu yenecek.
Protesto tamam da, bu sloganlar biraz ağır mı oldu ne!
Serhat BİNGÖL 02.02.2019