3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1144
Okunma

Bu sabah gene anılarla dolu uyandı yüreğim.Belki de hatırlayamadığım rüyada görmüştüm nasyayı.Evet ama Nasya kim?Aslında onu hiç kedi olarak kabul edemedim ben.Hep benim en yakın dostum,koruyucum, sevenim gibi bildim.O nedenle Nasya olarak kimlik vererek söz edeceğim ondan.
Nasya kızımın kedisinin yavrusuydu.O zamanlar kızım İstanbul’da ben Antalya’da yaşıyordum
Öğretmenliğe adım attığı gün dünyanın en güzel Siyam yavrusu olan Venüs katıldı hayatımıza.
Gerçekten Venüs gibiydi sevmemek imkansızdı bu kediyi.Veteriner siyamların en güzeli diye severdi Venüsümüzü.Çok sevgiyle büyüttük o yavruyu.Dana sonra ben İkisini baş başa bırakıp evime döndüm.
Kızım venüs o işe gidince sıkılmasın diye sokaktan kurtarılmış bir van kedisi daha aldığını söylediğinde açıkçası kızdım.İki kediyle evin tüy deposu alacak.Kumları kokacak,maaşın veterinerlere gidecek diye söylendim ama o çok mutluydu. NORA da katıldı böylece ailemize.Bembeyaz yeşil gözlü bir güzellik daha.
Tabiki kısa zamanda kısırlaştırılmaları gerekti doğalarına aykırı olarak.Çiftleşme zamanı geldiğinde çığlıkları mahalleyi ayağa kaldırırdı yoksa.Venüs kısırlaştırıldı .Çok ağladık üzüldük ama mecburen diye kendimizi kandırıp teselli ettik.
Nora daha küçük derken aniden o da canhıraş bağırmalara başlamaz mı?.Kısırlaştırmayalım bir kere anne olsun dedik ve kendisi gibi bembeyaz aleks damat oldu bize ve çığlıklarından kurtulduk noranın.Bu arada benim evde baktığım ve ailemizden biri haline gelmiş olan l5 yıllık dostum köpeğim prenses ölmüştü ve günlerce etkilenmiştim bu olaydan.Bir kişisel gelişim kitabında ölen hayvanınızın ruhunu çağırın size başka bir hayvan olarak gelecektir yazdığını okudum.Hemen uygulamalıydım bunu.Heyecan ve büyük bir istekle o gece dua ettim.Allahım bana prensesi noranın karnındaki yavrulardan birisi olarak geri gönder diye.Ve sonra öyle çok inandım ki olacağına kesin gözüyle bakıyordum.
Doğum zamanı geldiğinde heyecandan bitmiştim.Kızımın telefon etmesini bekleyerek elimde telefon dolanıyordum evin içinde.Sonra telefon çaldı ve ilk yavrunun doğduğu haberini aldım.Beyaz bir yavru ve kafasında iki küçük siyah leke varmış.Bu arada da Allahım benim prensesim olduğunu nasıl anlayacağım diye soruyordum.Sonraki telefon da beyaz bir yavruyu müjdeledi.Gerisi gelecek miydi.Nasıl bilecektim benimkini....Bu heyecan içindeyken telefon çaldığında duyduğum sadece kızımın hıçkırarak ağladığıydı.Anne annee
deyip duruyordu.Ben korku içinde ne oldu diyemiyordum.Bir mucize bu diye bağırdı sonunda.Anne bir mucize simsiyah bir yavru doğdu dediğinde dondum adeta.İşte sorularımın cevabı gelmişti.Nasıl tanıyıp bileceğim benimkini diyordum ya.İşte siyah köpeğini sana kedi olarak geri veriyorum demişti Allahım bana.Üstelik de bembeyaz iki van kedisinden olan simsiyah bir van kedisi..Adını mucize koyalım dedim.Olmaz dedi kızım kedi ismine benzemiyor.Sonra Nasya olsun anne ibranice mucize demekmiş deyince bayıldım bu isme.Daha sonra 20 günlük yavruyken tanıştık ilk kez onunla.Mucizem annesini bırakıp geldi ve köpeğimin yaptığı gibi kalbimin üzerine yatıp uyudu ve benden sadece emmek için ayrıldı.
Veteriner kimlik çıkartırken inanamadı.Çok nadir olabilecek bir şey bu diyerek ilk siyah van kedisi kimliğini imzaladı.
Şimdilik Nasya burada kalsın ve devamını bir sonraki yazımda anlatayım.Hoşçakalın.
28.Aralık.2018
ŞULAN KAYA