16
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
1808
Okunma


Her evin kendine özgü kokusu vardır, doğadaki, yaşamdaki her şey gibi… Evler bu özellikleriyle içinde yaşayanlar hakkında ilk fikri verir size.
Bazı evler keskin bir temizlik malzemesi kokar daha kapı açılırken. İçeri adım atmaya çekinirsiniz, bastığınız her yer kirlenecekmiş gibi bir duyguya kapılırsınız. Bu evlerin sahipleri de zaten konuklarını izlerler. Yere düşenleri hemen alıverirler, damlayan bir şeyi hemen siliverirler… hemen, hemen!… Böyle evlerin sahipleri genellikle biraz gergin, protokol gülüşlü, misafiri pek sevmeyen insanlardır. Ziyaretin nedeni gereğince katlanmak zorunda kaldığı bir ev sahipliği yapıyormuş izlenimi verir size. Dış temizliğe ya da görüntüye çok özen gösterip de içlerini temizlemeyi unutan bu insanlar, kendileri rahat olmadıkları için konuklarını da rahat ettiremezler ve herkes ‘bitse de gitsek / gitseler’ süresinin dolmasını sabırla bekler. Evin sahibi, konuklar kalkarken daha oturdukları yeri düzeltme, toplama gereği duyar!
Bazı evler kapısına yaklaşırken daha buram buram yemek kokar. Kokusundan lezzeti tahmin ediliveren, ‘gel sen de ye’ çağrısı yapar yemeklerin, ikramların kokuları... Bir an önce eve girmek ve bu çağrıya uyduğunuzu göstermek istersiniz. Böyle evin sahipleri ilk önce konuklarını yeterince ağırladıklarından ve onları memnun ettiklerinden emin olmak isterler. Onları tedirgin etmemek için dökülmüş, kırılmış, düşmüş… önem sıralamalarında yoktur. Bu mutluluk ve rahatlık konuklara da geçer. Terapi gibi bir süre yaşanır. Bu evlerin sahipleri, çelebi düşünceli, gani gönüllü, bonkör insanlardır. Peynir ekmek ikram etseler lezzeti doruklarda yaşarsınız, çünkü gönülden paylaşıldığını bilirisiniz. Kısacık gibi gelen uzun misafirlikler her iki tarafça da bitmesin istenir.
Bazı evler kesif bir eşya, küf, durağanlık kokar. Girmek ve girmemek arasında kalır iç dünyanız. Sizi karşılayan ev sahibi de aynı durağanlıktadır. ‘E, geldiniz artık, girin bari’ dercesine karşılar sizi. İçeri girer ve nereye oturacağınız bilemezsiniz, siz ayakta beklerken ev sahibi de aynı durağanlıkla bekler. Çok ketum, kapısı, camı hiç açılmamış, içeriyi göstermeyen perdelerin aralıklarından dışarıyı gözleyen insanların yaşadığı izlenimini veren bu evler size, bir şey saklanıyormuş tedirginliği verir. Konuşmalar kısa kısadır ama gözler genellikle merakla ve kısılarak süzer konuklarını. Beklemişliğin her türlüsünün her şeye, duvarlara sindiği bu evlerde konuk olmak, tercih sıralamasında önlere geçmez sizin için.
Bazı evler sokak kokar! Yağmuruyla, rüzgarıyla, otuyla, çiçeğiyle bir arada gibi olduğunuzu kapı açıldığında yüzüne değen esintiden hissedersiniz. Camları, kapıları hep açıktır. Konuşmaları da yüksek sesledir, eğlenceleri de, kavgaları da… Doğal yaşarlar. Kızarsa kızar, severse sever bu evlerin sahipleri. Kaç kişi gelirseniz gelin bu evde herkese oturacak yer vardır. ‘Allah ne verdiyse’ yaklaşımıyla ağırlanır konuklar. Bu ortam içinde istenmeden yaşanan her harabiyet de işin doğasındandır! Böyle evlerin sahipleri genellikle suyu akarına bırakmış, ‘olduğu kadar’, ‘bunda da bir hayır vardır’ felsefesiyle yaşayanlardır. Kendinizi kaptırıverdiğiniz bu doğallığın bir süre sonra sizi yorduğunu hissedersiniz. Çok memnun gider, yorgun dönersiniz bu evlerden.
Bazı evler, kapı açıldığı gibi mis gibi güzel kokularla karşılar sizi. Sanki evdeki herkes böyle kokuyordur. Çok sıcak, ölçülü bir karşılamayla konuklar içeri alınır. Herkese oturacağı yer, ev sahibince gösterilir. Kumanda ev sahibindedir. Sırayla hatır sorulur, ikramlar tuzludan - tatlıya, soğuktan – sıcağa belli bir sıralamaya uymaya özen gösterilerek yapılır. Her şey kurallara uygundur ama ortam sıkıcı değildir. İlginç bir tarzı vardır bu ev sahiplerinin. Sanki iş kolları ev sahipliğiymiş gibi son derece profesyonelce karşılarlar konuklarını. Genellikle büyük aile – sülale yaşamından gelmiş kişilerdir bu evlerin sahipleri. Her konunun konuşulduğu ama sınırlarının özenle korunduğu sohbetlerde şakalar bile dozundadır. İş görüşmesine gitmiş ve anlaşmayı imzalamış olmanın verdiği yorgun – huzurlu – mutlu bir duyguyla konuklar uğurlanır.
…………
Sonuçta bayram her eve gelir... BAYRAMINIZ KUTLI OLSUN...
Sevgilerimle... Saygılarımla...
SERAP IRKÖRÜCÜ