ABD’den Türkiye’ye şantaj

’’Hakan Atilla davası ile Türkiye’yi hedef alan ABD’de Dışişleri Bakanı Tillerson, Rusya ve İran ile yakın ilişki kurmanın Türkiye’ye fayda sağlamayacağını söyledi.’’ BASINDAN


Bu güne kadar Sam Amca ile olan ilişkilerimizde hep kazık yemiş hep öpülmüşüz Sam Amca tarafından. Öpülmüşüz derken, sevdiğinden ve de yanaklarımızdan öpmüyor bizi Sam Amca haliyle... Hiç boşuna çenenizi yormayın, Sam Amca eskiden de stratejik ortağımız değildi, şimdi de değil, hiç bir zamanda olmayacak bundan sonra... Kendimizi de milletimizi de kandırmayalım... Daha bağımsızlığımızı kazandığımız Lozan Antlaşmasını bile onaylamayan bir Sam Amca, nasıl ortağımız oluyormuş. AB için söylenmiş bir cümleydi hatırlarsınız ’’Onlar ortak biz pazar.’’ Aynen durum bu, O’nun stratejik ortakları belli biz ise pazar durumundayız...


Sam Amca’da amcalık sadece isminin içinde kimselere amcalık filan yaptığı yok aslında, bunu da herkes biliyor. Herkese dayılık yapar ya, Sam Dayı mı desek yoksa? Bu güne kadar kim, hangi ülkeler Sam Amcanın dediklerinin tersini yaptıysa hep o ülkeler ile uğraşagelmiştir Sam Amca...


Uluslar Sam Amcanın parası dolar ile değil de kendi paraları ile ticaret yaptıkları herhangi bir ülkenin parası ile ithalat ve ihracat yaptıkları zaman Sam Amca bunalıma giriyor, hem de ne bunalım. Psikiyatra bile gidiyormuş duyduğumuza göre... Artık o psikiyatr Sam Amcanın çocukluğuna iniyor mu, indikten sonra geri çıkıyor mu onu bilemem...


Bindokuzyüzyetmişdört 20 Temmuz Barış Harekatında soydaşlarımıza yardım etmemiz de Sam Amcanın zoruna gitmişti de hatta ’’Bana niye haber vermeden oraya çıkartma yaptınız, ben sizin Amcanız değil miyim??’’ dedikten sonra bize sitemler ile beraber silah ambargosu da koymuştu... Tersini yaptık ne oldu? Kendi silah sanayimizi geliştirmek için daha değişik fırsatlar geliştirmeye çalıştık. Mehmetçik Vakfını kurduk...


1 Mart 2003 de ki Irak’a asker gönderme tezkeresi reddedildi Sam Amcanın çok gücüne gitti... Sam Amcanın bir de şakşakçıları var tabi ki... Hans Amca, Teresa Yenge, Moşe birader... Durmadan atıp tutarlar ülkemiz hakkında, her ne kadar zaman zaman dost gözükseler de... İftira atmakta üstlerine yoktur... Kendi yaptıkları katliamları ki bellidir hepsi de ’’Sabra ve Şatila Katliamı, Tal El Zaatar, İkinci Dünya Savaşında ki Yahudi Katliamı, Cezayir, Hindistan.’’ Unuturlar bunları da bizleri soykırım ile itham etmeye çalışırlar...


Dünya Bankası ve IMF’den kredi almamamız bile zorlarına gider. Kendi kurdukları terör örgütlerini sonra yine dünyanın başına bela oluyor diye kendileri ortadan kaldırmaya kalkarlar. Arap Baharı deyip de bütün ülkelere anarşi ve terör ihraç ederler, ülkelere bırakın baharın gelmesi, ağır bir kışa sokarlar da burunları boktan sittinsene kurtulmaz...


İran, Rusya, Irak, Suriye bizim komşularımız. Sam Amca birader sen defolup gittikten sonra da bu coğrafyadan biz yine komşu olarak kalacağız, ticaret de yapacağız, kız alıp kız da vereceğiz. Fındık satıp petrolde alacağız, incir ayva gönderip, doğal gaz alacağız, amma hep kendi para birimlerimiz ile... Dolares Yenge de üzülmesin buna, zamanında onu da çok alıp sattık...


Hani biz de bir laf vardır beylik ’’Kör ile yatan şaşı kalkar.’’ derler. Bu Sam Amca ile nikah kıyan, düşüp kalkan feleğini şaşırır da bir daha belini melini kolay kolay doğrultamaz, ne şaşılığı, kör olur kör, benden söylemesi... Hem de vicdan körelmesidir bunun adı... Sam Amca, sana sesleniyorum vazgeç bu işlerden. Biliyorum ki yine bir kulağından girip öbüründen çıkacak, öbür kulağını elin ile kapatmadığından söylenenler, ama böyle gidersen sonun yaklaşıyor diyeyim yani...


AHMET ZEYTİNCİ