Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

A/SIRLARA SIĞMAYAN CÜMLELER...

Yorum

A/SIRLARA SIĞMAYAN CÜMLELER...

10

Yorum

5

Beğeni

0,0

Puan

1241

Okunma

Okuduğunuz yazı 21.3.2017 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
A/SIRLARA SIĞMAYAN CÜMLELER...

A/SIRLARA SIĞMAYAN CÜMLELER...




Uzun soluklu olmalı aslında istediklerim aslında olumlu bir cümlem de yok hele ki bunca yalıtılmışlığı kabullenmek ve yine reddetmek bir de hacminde gizlenen. Tüm saklı tuttuğum ise; o boş boğaz imgeleri tehir etme isteğim.

Tehir ettiklerim zaten zamansız ölümüne yol açtı hayallerimin ve batan teknemde kala kalmışlığımla sözüm ona terk etmedim belki de sığınacak limanım olmadığı için demlendim yalnızlığımda.

Sükûta eren yine vicdandı.

Soluklandığım hangi duraksa jet hızıyla gelip geçtiler ve jet-bil(ak-bil)imi basmadan tükendi tüm biriken.

Bir nida savurdum önce sonra sustum aslında hep susmuştum ve susturulmuştum şimdi ise söz konusu zafiyetim rüştünü ispatlamakla mükellef.

Ah ben!

Benden üreyen nameler ve satılmışlığı yüreklerin oysaki en değerlimdi yürek ve hep de en değerlilerimi sakladım çok çok derininde.

Kanayan yaralarımı da derine gömmüştüm ve her gün pansuman yapmaya başladım ne zamanki yolum düştü edebiyatın güncesine tutmaya aday iken o çocuk neşem ki her daim makbul yürek güvertemde.

Issız bir ritmi var hayatın, desem ki yalan. A/sırlara sığmayan cümleler ürüyor ben ki bir nefeste tükettiğimi bir ömre yayarken.

Ömürde goncalar bitmeden bir şiire daha düşüyor yolum. Kandırıldığımdansa kanmaya meyyal rütbem. Bir de zafer nidalarını derinde saklayıp usulca tehir ettiklerim.

Dengi dengine hangi cümleyse ve hangi sıfatsa yine yüzümde güller açan oysaki kondurdukları pek de hayra alamet değil.

Seferi mi sayısız mı sıradan mı?

Nükseden bir deryada, naklettiğim ise öbür güne bir de örselenmekten kan oturmuş gözleri satırların. Nidaları sığdırdığım o hece kümeleri bir de kümelenen iç seyrim hanidir uzun soluklu bir terennüm olmasını dileyip de sayacın takıldığı ya da sancağını dikmeyi unuttuğum uyutulmuşluğu unutkan ve nüktedan satırlar.

Bir kimlik belki de insana en çok yaraşan.

Bir sınıf mı yoksa bölündüğümüz ve bölücü güçlerin tehdit ettiği göreceli mutluluklar mı hanidir uzak bilip yakınımıza düşerken pimi çekilmiş sözcükler…

Öyle ya ola ki biri ihbar etsin nasıl da dumura uğrayacak hem de feryat figan bir gösteriş iken hanidir caka satan bir hikâyeden fırlayan uyumuş güzel ve uyuyan bir tek o olsa keşke.

Saf kan yalnızlığı da mı şiirin bir imgeden bağımsız olmayı kendine yediremeyen yoksa insanların tehdit ettiği hangi eşikte kalmış olabilirim de son sürat tüketildiğimi görmezden geliyorum?

Çarşaf çarşaf beyanları kimlik addedilen ama sakıncalarını da görmezden gelen…

Derlerdi de inanmazdım, demekse cahil cesaretimin yangına sürüldüğü o kavşak varsın öleyim yeniden nasılsa muktedir bir sevinci de kutsayacaktır benlik üstelik kıpraşan iç sesimden çıkıp da yola varmayı dilediğim hangi kavuşulmaz yakası ise şehrin/şiirin…

Makamı olmayan şarkılar çalıyor ve çalınan sevinçlerin yüzü suyu hürmetine anlık bir neşe kadar payidar kılmaya özendiğimiz defolu sevdalar. Nakşeden düzende yorgun bir miat belli ki yarım kalmışlığın acısını çıkarmak; yine birbirimizden bir o kadar ayrı bir uyruk varlıksızlığın sancısı iken nice dalya, yine verdiğimiz beyanatlar bir o kadar saygı noksanı sevgi zerrecikleri uçuşan ve derken geride kalan sönmeye aday nice balon kutucuk.

İstihbarat imlerde takılı fevri gölgeler: Hadi, git, dercesine sormaktan imtina ettiğimiz bazense gelmelere doyamadığımız yeni başlangıçlar gel gör ki sonu olmayan mutlak bir mutluluk dalgası.

Kelimelerden damıttığımızla boyuyoruz… öncesi bir hikayede, ara durak bellediğimiz sükutu da sırtlanmış melekler yine de kaybolmuşluğun efkarını sindiremiyoruz.

Bir günden çaldığım/ız ise; sadece hürmet bellediğim/iz hüzne sığmakla kalmayıp sığınmak kadar da sırasız bir eylem.

Yüz çevirmiş kullarına minnet borçluyum Tanrım, demek belli ki hidayete uzanan merdivende ilk basamak hele ki örselenmiş bir kelamı dahi sakınıyorlarsa şu metruk yürekten, Eyvallah!

Bir gün daha devrilse ne yazar hele ki heba olan a/sırlardan geride kayıtlı tek veri yok iken elinde Tanrının.

Sunumunda İlahi Gücün, yine bizlerin beynamaz gayretleri sığıntı kelamlarla yüklü heybemiz ve kâfir beyitleri; her kelimenin altında çapanoğlu arayıp hüküm verdiğimiz sıradanlıklar hele ki sıra dışı bir mizaç ise yakıştırılan vay halinize…

Kaçıncı kaydı kim bilir sayısını unuttuğumuz kayıpların?

Kaçıncı raksı, şeytan mağarasında dolduruşa getirirken anlamsız tezahüratlara tanıklık ederken evren?

Sayılar kadar yalnızız ve sayılar gibi tekerrür ediyoruz oysaki unutulmakla geçmiş ömürlerin unuttukları hep ama hep bilinçaltında gizli. Bir rüyada, rast geldiğimiz derviş bile işinin erbabı bellediğimiz benliklerimizden yaka silkiyor.

Yandan çarklı tüm kırık aynalar tıpkı insan hegemonyası gibi çarpık zihniyetlerle düş kuruyoruz varması muhtemel artık hangi kayıp kıtası/yakası ise aklı evvel şehirlerde biz aklı evvel sefiller racon keserken ve bir miadı dolmuş şarkı tadında daha ömürlük günahlar…

Sancılanan hep ama hep efkârın o buruk terennümü ama ölü doğan bir mutluluk yine yarına hükümlü yine dün özürlü ve gelecek kaygılı.

Biraz da batılı bizlerin hele ki ifrata kaçmış o doz aşımı ölümleri bakir ruhların.



Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
A/sırlara sığmayan cümleler... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz A/sırlara sığmayan cümleler... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
A/SIRLARA SIĞMAYAN CÜMLELER... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
levent taner
levent taner, @leventtaner
22.3.2017 18:03:59

Güne gelen yüreğinizi, emeğinizi, kaleminizi, kelamınızı tebrik ederim

Saygı ve selamlarımla...

levent taner tarafından 3/23/2017 10:28:29 AM zamanında düzenlenmiştir.
Etkili Yorum
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
22.3.2017 17:13:05
Edebiyatın naif bir o kadar da çelikten teknesinde hayat denen silsile-i ruhun, kimi zaman zeyk u sefa, kimi zaman bir ninni serzenişinde terennümünden hasıl olan sevabı, gönlümüzün nevbaharında neşreyleyip, soy soylar, boy boylarız sevgili Gülüm Hanım. Misal, Abdülhak Hamit Beyin Eşber'inin kaderi, eserdeki silsile-i hayat-ı tokatı, insanı kahreden ağlamaklı kılar bir yapısı vardır. Bazen Eşber'den nefret edesiniz gelir. Tutamaklı bir okur isek şayet, Eşber'in başına gelenlere takılıp, gama kedere rücu etme yerine, olan bitene topyekun bakmamız farzı kifayedir. Öz cümle, kimi bir eseri radyoaktif terennümler ile huşu içinde okur iken, kimi gerdaniyesinin sıkıldığını habis bir eşref-i safilin bir zerzevatın üzerine yığılıp kaldığını temaşa eder. Yürek sesinizin safiliğine, gerçekliğine, samimiyeti umumiyenize yeminler olsun ki inanıyorum. Fakat edebiyatınıza yapılan yapıcı eleştirileri niçin, ama niçin bu kadar şahsileştiriyorsunuz anlayamıyorum. hepimiz hayatın aheng-i reftarında bilene dilene bu koca yaşlara geldik ve cümlemizin ruhunda iflah olmaz, serseri aksi, nalet, zahmlar var. Fekat neşrettiğimiz nesirler ile ruhumuz siyam ikizi olmamalıdır. birine yapılan eleştiri neticesinde ötekinin şahsında kırgınlıklar zuhur etmemelidir.
Muhabbet ile.
sahra
sahra, @sahra
22.3.2017 16:28:43
nostaljik Yeşilçam filmleri gibi cümleler. rica ediyorum bu bahsi kapatın yalın yazın zira nasıl sürekli güne geldiğinizi de çözmüş değilim.
Mahmut Kılıçoğlu
Mahmut Kılıçoğlu , @mahmutkilicoglu
22.3.2017 16:25:17
Çok güzel olmuş. Ayrıca yazınızın "günün yazısı" olarak seçilmesinden dolayı sizi tebrik ederim. Saygılarımla...
:Şükran Güneri:
:Şükran Güneri:, @sukran-guneri
22.3.2017 14:32:40
Kutluyorum şairem...İnan yazılarının okumaya zamanım yok.. Bu gün izindeyim ve rahat rahat okuyabiliyorum...Zaman olmayınca çok şeyleri kaybediyor insan...Aslında ne canı nede zamanın kıymetinin bilmiyoruz... Halbuki ömür gün gün tükeniyor...Can-ı gönülden kutluyorum...Selamlar...
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
22.3.2017 14:22:31
Değerli seçki kuruluna en içten teşekkürlerimle efendim...

Gülüm Çamlısoy tarafından 3/30/2017 11:23:24 PM zamanında düzenlenmiştir.
chaotica
chaotica, @chaotica
22.3.2017 13:39:41
Paylaştığınız bir resim var ya yazıyla birlikte, epey bir arkadaş bu minvalde resimler paylaşıyor yazdıkları yazılarla. Anlamlı sanıyorlar bu fotoğraf ya da resimleri, akla hitap etmese de kalbe dokunur sanıyorlar. Duygu dediğimiz şey öyle vıcık vıcık yağ gibi bir şey halini aldığında karşıdakine baygınlık verir, hele ki anlaşılmazsa. Kabul edelim sevdiceğimizle pehlivan gibi yağlı güreşe tutuşmuyoruz, bu kadar kaygan değil hayat. Karımla yazdığınız gibi konuşmaya başlasam on beş dakika sonra ya doktoru ya avukatını arayacağından eminim. Nihayetinde yok bir anlamı bunların. Ne yazdıklarınızın, ne de fotoğrafın. Bir tek ama emin olun bir tek profil fotoğrafınız ve gerçek olduğunu sandığımız adınız biraz anlam katıyor bu yazıya. Neden biliyor musunuz? Bu sayede anlıyoruz ağdasız sözcüklerin rastgelelik nizamıyla karmaşıklaştırılarak, ilk sürüm yapay bir zeka tarafından yazılmadığını. O kadar. Naçizane tavsiyedir, yazın daha çok yazım ama ayaklarınız yere bassın ki zoru seven yüreğinizi incitecek yorumlar almayın. Hayat, nihayetinde yemek tarifi ya da reçete kadar düz yaşanıyor, bir hint dizisi gibi değil. Saygılarımla...
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
22.3.2017 10:27:03
Takılı kaldı sanırım. Allah'ını seven bir çocuk falan göndertip düzeltsin şu zili.

"Uzun soluklu olmalı aslında olmasını istediğim olumlu bir cümlem de yok bunca yalıtılmışlığı kabullenmek ve reddi yine hacminde, ne ise saklı tuttuğum o boş boğaz imgeleri de tehir etme isteğim."

Sevgili Gülüm Hanım, bu cümleyi öğelerine ayırmanızı çok rica ediyorum.

Sevgiler.
DemAN
DemAN, @deman
22.3.2017 10:19:10

Kaç defa okuduğum halde yorum bırakamadım vakit denilen kıtlıktan :)

Güne gelen YÜREĞİ kutladım, başarılarının daim olsun güzel dost

Kötü Adam
Kötü Adam, @kotuadam
21.3.2017 15:41:59
9 puan verdi
" Kaçıncı kaydı kim bilir sayısını unuttuğumuz kayıpların? "
Birbirinden değerli cümleler.
İlk yorumum yazınıza. Tebrik ederim.. Kaleminize, yüreğinize sağlık..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL