Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

DİYET...

Yorum

DİYET...

7

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

1244

Okunma

Okuduğunuz yazı 2.3.2017 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
DİYET...

DİYET...

Balmumu yumuşaklığında ekilmeyen tohumlar ve yine de başak olmaya aday her sırrımda her sükûtun deviniminde bir de yorgunluğumun ardına bıraktığım çakıl taşları. Belki bir yol olur belki de yordam bildiğim bir şiir, bir şarkıya rast gelirim hani olur da…

Gök kubbenin akan çatısında ara duraktayım; bir gönlün yitiminde ayak sesim yine uzakların bağrında yasladığım başından mütevellit onca yankı onca yargı onca yanılgı.

Hislerimi büyütüyorum ya ölen benliğimin mezarına kaç kürek hüzün atacağım da peyda olacak misafir bellediğim şarkılar; kulağımda türkülerin deviniminde bir de hafif meşrep bir tını yine boğucu imlere taktığım aklımın küpeleri. Bir miadı dolmaktan mahrum eden bir korku mu yoksa asılsızlığın anlam bulduğu ve aslımın sunumunda hangi cümle ise bir kelamı bir ömür ile eşleştiren…

Yoz dürtüleri mağara insanının ve yoz görgüsüzlüğü yine verilen kaybın da telafisi olmak adına bir sundurmada yığılı bilinmezlik denen martaval.

Tanrı’yı yok sayan bir münafıkla kesişti mi yolum… günahların üstüme sıçraması an meselesi belki de bu yüzden ayrı düştüm onca gölgeyi geride bırakmakla kalmayıp yeni gölgeler doğuran aklın hezeyanlarına gizlendiğim yine de gizleyemediğim onca pişmanlık.

İşte kesişme noktamız ve derken çatallaşan yollarımız yetmedi bıçağın en haşin darbesi yine gönül bağlarımızı yok eden aslında yoksun addedilen sevgiden mütevellit belki de varlık adına atıfta bulunan onca izlek yine saklanmışlığın bir tabur dolusu beyanı.

Gelip gitmelerinden yorgunum önce akla zarar sonra da depreşen isyanlarını insanların reddettiği; sözüm ona hali hazırda mutlu herkes belki de sen’den öncesini ayraç yapmışken yazmaya başlamazdan önce nasıl bir karanlık ise yüreğin de çürüdüğü, benliğin hezeyana büründüğü…

Gidip de dönmemekse raconu dostluğun kanıksanası bir alâmetifarika…

Hey gidi hey dünlerin küpeştesinde ayrımcılıkla suçlanan insanlığın geldiği nokta bir o kadar adresime gelmek bilmeyen kayıp sancılar durağında da beklemeye aldığım iç sesim.

Nazenin bildiğim.

Sonradan görme bir yorgunluk muydu yoksa silahın?

Aydınlık gökyüzünün karanlık sırlarına mı boğulmuştun da başını kaldıramıyordun nefret iken kıskacına yakalandığın ve haris bir bedelle eşleşen benliğini de çürümeye terk edilmiş dehlizlerinde ben hala yol bulmaya çalışıyordum aklım sıra…

Mihrabı delen çığlıklarını duyuyorum yerli yersiz hem de ta sizin oralardan düşen döşeğime hatta yankısızlığın izleğinde sen ve dostluğun arasına duvarlar ördüğün…

Mabedimde yangınlar çıktı çıkalı gittin.

Ölüme koşullu bir akıbet dilenmemiştim oysa belli ki aklımın oyunlarıydı sır bildiğim yaralarımı sana sunmuşken; belki de noksanlıklarını telafi ediyordun içimin yangınlarına şişelerce benzin döken o sessizliğin ile yılları da yok saymıştın öyle ya; yıllar ve yollardı bizi bizli cümlelere sevk eden ve yine yıllara denk düştük görünmezliğin şeceresinde bir de tutuklu kalmış iken varlığın an itibariyle benliğime uyuşuk bir şarkıdan başak bir anlam ifade etmezken.

Sanrılarımı uyuttum ve sancılarımı da.

Sandıklarımla iştigal etmiyorum bilakis bilindik cümleler kuruyorum ve insanlar biriktiriyorum yüreğimin ırmaklarında ne zaman ki elini uzatsan bil ki iki elimin de diyetini ödedim tıpkı yüreğimden çaldırdığın o dostluk şarkısını sana havale etmişken hani gün olur da ödersin bedelini tanımsızlığın nefretin boca etmişken sefil ruhuna.

Usul bir şarkı çalıyor hengâmenin çok uzağında yine deviniminde varlık belki de kutsanan yokluk.

Satırlar telaşlı, kayışları gevşek sinir zincirinin ve ağır başlı bir ölüm diliyorum. Dilendiğim kelimelerin buharı üzerinde az evvel çıktı yürekten biraz da konuşlandığım ıssızlığın hükümranlığında gölgelerle sevişiyor benlik.

Ürkünç adımları karınca kararlarım sanırım yetmeyi bilmeyen benliğin de öteki sırdaşı yine kayıpların miadı dolmuş hüznü.

Deseler keşke durağındayım ama ne deseler, bilemediğim. Ya önemli mi?

Şimdi çıksam şuradan, dönsem köşeden ve üçgen duvarlarını dörtgene tamamlasam yalnızlığın. Dört duvarın sessizliğine nail olmak adına yine hacimsiz odaların soluk duvarlarında ve soluksuz yaralarımda için için deşilen ve ansızın kaybolmaya muktedir, demelerinden de geçtim.

Kıvrak bedeni yakut renkli hülyalarımın ve yarım adaları o sevginin baş şehri kırağı çalan bir yağmura kondururken isimsiz bir çisiltiyi de mendebur etmişken kara gece.



Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Diyet... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Diyet... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DİYET... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
yukapel
yukapel, @yukapel
4.3.2017 00:23:44
Tebrikler Gülüm hanım, seçki kurulunu ve sizi kutluyorum, iyi bir seçimdi Yazmak ne kadar yakışmış naif kaleminize Gönülden sevgi ve selamlarımla iyi geceler diliyorum
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
3.3.2017 14:23:08
Kıymetli seçki kuruluna yürekten teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum ve çok değerli gönül/kalem dostlarıma da en iyi dileklerimi gönderiyorum.

İyi ki varsınız; iyi ki aranızdayım. Yolculuğumda yalnız olmadığımı bilmek adına çok çok mutluyum.

Sonsuz sevgi ve selamlarımla ve de en derin saygılarımla...
KalbiHazan
KalbiHazan, @kalbihazan
3.3.2017 13:43:13
Güne düşen yaziyi tebrik ederim Gülüm şairem saygi ve sevgilerimle...
levent taner
levent taner, @leventtaner
3.3.2017 11:40:25
"her sükûtun deviniminde bir de yorgunluğumun ardına bıraktığım çakıl taşları."

sizi okuyan hüzün, bezginlik deryasının manyetik fırtınalarında oradan oraya kontrolsüzce savrulup durduğunuzu sanabilir

oysa gerçek bunun tam tersi

son derece detaycı, titiz, disiplinli bir insanın satır aralarında karşıma çıkan izdüşümü

dolayısıyla stresin burgaçlarında yitip giden bir ruh durumu değil sizinki

kuşkusuz hüznü içselleştirmiş, etkin bir sanat diline dönüştürmüş birini bulmak sevindirici de

"Tanrı’yı yok sayan bir münafıkla kesişti mi yolum"

işte sıra dışı bir tanımlama

marjinal bir bakış, algılama, perspektif olmaksızın ne mümkün

geleneksel olarak kâfir olarak tanımlanan insan adalet ve hakkaniyet tasavvurunu ortaya koyabilmekte, birde bakarsınız dürüst, ahlak kriterleri yüksek insandır

buna karşın münafık karda yürüyüp izini belli etmeyendir

ahlak laklak, hakkaniyet hak getire hani

Tanrıyı yok sayması, tanrıtanımazlığı içselleştirdiği bağlamında, aşmış insan artık


nihayet hocam

güne gelen yüreği, emeği, kalemi, kelamı kutlarım

saygı ve selamlarımla...

Semiray Sezgin
Semiray Sezgin, @semiray-sezgin
3.3.2017 01:34:58
Yazılarının deneme tarzında olanların bir kaç defa okunması gerekiyor.İç içe girmiş anlamlar silsilesi gibiydi.Güne yakışmış.tebrik ediyorum.Kalemine sağlık efendim.sevgiler saygılar
glenay
glenay, @glenay
2.3.2017 21:51:49
Çok güzel yazıyorsun fakat tümcelerin sonunda duruyor düşünüyorum ve aklım karışıyor.

Tebrikler canım

sevgilerimle..
Etkili Yorum
hena
hena, @hena
2.3.2017 17:51:52

Tebrik ederim Gülüm Hanım,

Yazımın vesile olduğunu söylüyorsunuz ama sizin anlatımdaki ustalığınız yanında benim yazılarım inanın çok acemice...çok teşekkürler Gülüm Hanım..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL