10
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1349
Okunma

Aşağı yukarı dünyanın bütün parlamentolarında karşıt görüşlü millet vekilleri arasında zaman zaman tansiyon yükselir ve bu yükselen tansiyon dolayısıyla yumruklaşmalar olur. Ancak ölüm olur mu işte bunu bilmiyorum. Ama Türkiye’de T.B.M.M Çatısı içinde ya da dışında milletvekili ölümlerine şahit olmuşuzdur maalesef.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, açılışından çok kısa bir süre sonra ilk milletvekili katli olayı ile karşılaşır 6 Mayıs 1920 Tarihinde. Öldürülen kişi Trabzon Milletvekili Eyübzade İzzet Bey ve Gümüşhane- Kelkit Milletvekili Ziya Beydir.
Eyübzade İzzet Bey çok çeşitli devlet görevleri yaptıktan sonra 1908-1918 Yılları arasında Osmanlı Meclis-i Mebusanında Trabzon Milletvekili olarak görev yapmış ancak Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra memleketi Trabzon’a geçerek burada Trabzon ve Havalisi Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin kurucuları arasına girmişi 23 Temmuz 1919 da Erzurum Kongresine Trabzon temsilcisi olarak katılmış ve Mustafa Kemal’in Kongre başkanlığına getirildiği o kongrede Erzurumlu Hoca Raif Efendi ile birlikte başkan yardımcılığına getirilmiştir. Ancak Kongrede alınan kararlar ile kalk ile Padişahın birbirinden uzaklaştırıldığını, bunun da kötü sonuçlar doğuracağını ileri sürdüğünden Mustafa Kemal ile ters düşmüş ve bu sebeple de Sivas Kongresine katılmamıştır.
T.B.M.M açıldıktan sonra her ilde yapılan seçimler sonucu Trabzon’dan milletvekili olarak seçilen İzzet Bey , 1 Mayıs 1920 de kendisi gibi millet vekili seçilen Faik Bey, Kadızade Recai Bey ve Gümüşhane Milletvekili Ziya bey ile Ankara’ya ulaşmak için yola çıkmışlar ancak yolları Balıkesirli Çerkes Çavuş adlı bir eşkıya ve grubu tarafından kesilmiş, ve kafiledekilerden Ziya Bey ve İzzet Bey öldürülmüştür.
Meclisin dışında cereyan eden bu ilk milletvekili katliamından kısa bir süre sonra yine meclisin dışında ve yine bir Trabzon milletvekilinin katledilişine şahit olmaktayız.
İkinci katliam Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey’in katlidir.
İzzet Bey gibi Ali Şükrü Bey de daha önce Meclis-i Mebusan üyesi idi. O da İzzet Bey gibi daha sonra Kuvay-i Milliye katıldı.TBMM açıldıktan sonra da Trabzon Milletvekili olarak T.B.M.M de yer aldı. İyi bir hatip olduğu için T.B.M.M tarafından halkın Milli Mücadeleye inanması ve aleyhte propagandalara kanmaması için düzenlenen ‘’İrşad Encümeni’’ içinde yer alarak şehir şehir, kasaba kasaba dolaştı.
Muhafazakar bir yapıya sahip olan Ali Şükrü Bey 1920 de T.B.M.M. den içki yasağı ( Men-i Müskirat ) Kanununun çıkması için canla başla çaba gösterdi ve bu kanunun meclisten çıkmasını sağladı.
Ali Şükrü Bey, Hariciyeci olmaması sebebiyle İsmet İnönü’nün Lozan’a gönderilmesini sert bir şekilde eleştirdiği gibi Lozan görüşmeleri ile ilgili olarak yabancı basın ve kaynakların ayrı şeyler söylediğini, İsmet Paşa’nın bazı hakikatleri milletten gizlediğini de söyler. Ama bu kadar değildir. Mustafa Kemal’in gazetesi denilen Hakimiyet-i Milliye Gazetesine karşı Tan adlı bir gazete çıkarır ve halifeliği canla başla savunan yazılar yazar bu gazetede. Bu arada Mustafa Kemal ile Meclis çatısı altında birbirlerinin üzerine yürüdükleri de iddia edilmiştir.
Oldukça gözükara ve pervasız bir insan olan Ali Şükrü Bey 1923 senesinde 26 Martı 27 Marta bağlayan gece birden ortadan kaybolur. Ailesinin durumu bildirmesi üzerine yapılan aramalar sonunda iki gün sonra cesedi Ankara yakınlarındaki Mühüye köyü civarlarında bulunur.
Katilin Topal Osman olduğu iddia edilse de bu konuda kesin bir şey söylenemez zira olaydan çok kısa süre sonra Topal Osman da öldürülür.
Meclis Çatısı altındaki ilk cinayet ise Deli Halit Paşa’nın katledilmesidir.
Daha önceki bir yazımda olayı uzun uzun anlattığım için bu konuya fazla girmeyeceğim.
İddialara göre emekliler için yapılacak bir kanun ile ilgili olarak Halit Paşa ( Karsıalan) ile Ali Çetinkaya arasında meclis salonunda başlayan münakaşa daha sonra meclis koridorlarına taşınır. Koridorda Halid Paşa, Ali Çetinkaya’ya silah doğrultur ancak vuramaz. Bunun üzerine boğuşmalar başlar ve işte bu boğuşma esnasında Rize Milletvekili Rauf Bey , Halit Paşa’yı tabanca ile vurur.
Halit Paşa vurulduktan beş gün sonra ölür. Ölmeden önce kendisini vuranın Rauf Bey olduğunu söyler ama Ali Çetinkaya ‘’ Ben vurdum. Olay bir nefsi müdafaa idi’’ der ve olay kayıtlara nefsi müdafaa olarak geçer. Ceza alan hiç kimse olmaz.
Halit Paşa’nın vurulma tarihi 9 Şubat, ölüm tarihi ise 14 Şubat 1925 dir..
Meclis çatısı altında işlenen bu cinayetin üzerinden seneler geçer. Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın idam edilmelerini saymazsak 29 Mart 1989 Tarihine kadar TBMM Çatısı altında başka bir Milletvekili, ölümüne şahit olmuyoruz.
Meclis çatısı dışında ise 17 Nisan 1978 Tarihinde 13. Dönem Milletvekili ve öldürüldüğü tarihte Malatya Belediye Başkanı olan Hamit Fendoğlu örneği dışında hatırıma gelen başka örnek yok.
Malatya’da yaşanan 15-16 Şubat 1975 Olaylarında baş rollerde görülen Hamit Fendoğlu, 17 Nisan 1978 de kendisine gönderilen bombalı bir paketin patlaması sonucu hayatını kaybetti.
Bu arada seçilmiş bir milletvekili olmasa da 1971-1972 yıllarında başbakanlık görevi yüklenmiş olan Nihat Erim de 19 Temmuz 1980 de bir suikast sonucu öldürülmüştü meclis dışında.
Evet..Meclis çatısı altında işlenen ikinci cinayet 29 Mart 1978 Tarihinde gerçekleşti ve işin ilginci bu sefer ölen milletvekili bir kavgayı, hatta cinayeti önleyeyim derken kendisi ölmüştü.
Meclis çatısı altında kavgaya tutuşan milletvekilleri ANAP lı İdris Arıkan ve DYP den seçildiği halde o esnada bağımsız milletvekili olan Zeki Çeliker idi.
İddialara göre Çeliker ve Arıkan’ın münakaşa sebebi ise Çeliker’in Arıkan’a ‘’Gördün mü. Senin yüzünden 1000 oyla seçimi SHP ye kaptırdık’’ Diyerek Siirt ilinde kaybedilen belediye başkanlığının hesabını sormasıydı ( Çeliker’in yeğeni Belediye başkanı adayıydı)
Tartışma büyüyünce İdris Arıkan silahını çekti ve Zeki Çeliker’e doğrulttu. İşte o sırada bir başka milletvekili olan DYP li Abdürrezzak Ceylan araya girerek İdris Arıkan’ın elinden silahı almaya çalıştı ise de silahın ateş alması sunucu hayatını kaybetti. Bu olaydan sonra İdris Arıkan sadece 13 ay hapis yattı.
T.B.M.M Çatısı altındaki son cinayetin tarihi 31 Ocak 2001.
Bu tarihte Mecliste iktidar koltuğunda DSP , yardımcı pilot koltuğunda ise ANAP ve MHP Oturmaktadır.
İktidarda olanlar Meclis İçtüzük değişikliği için önerge vermişti ve bu önerge görüşülüyordu. Muhalafet durumunda olan FP ve DYP bu değişiklikler ile iktidarın, muhalefetin sesini kısmaya çalıştığını ileri sürüyordu. Tartışmalar oldukça alevlenmiş, hatta DYP li Kemer Genç’in konuşması üzerine meclis başkan vekili ara vermişti.
Oturum tekrar başladığında artık olay iyice çığırından çıktı ve MHP milletvekilleri Mehmet Kundakçı, İsmail Çevik, Cahit Tekelioğlu, Cumali Durmuş ile DYP Şanlıurfa milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu arasında müthiş bir yumruklaşma başladı. İşte bu yumruklaşma sırasında Fevzi Şıhanlıoğlu yere serildi.
Bunun üzerine Fevzi Şıhanlıoğlu, DYP Milletvekilleri Zeki Ertugay ve Mehmet Ali Yavuz tarafından kulise çıkarıldı. Daha önce by-pass ameliyatı da geçiren ve üç damarı değişen Şıhanlıoğlu fenalaştı. Şıhanlıoğlu’na DYP’li milletvekili Mehmet Ali Yavuz kalp ilacını verdi. Ancak Şıhanlıoğlu ilacı yutamadan kendinden geçti.
Durumunun gittikçe fenalaşması üzerine olay yerine gelen FP li doktor milletvekili Ali Gören olayın kalp krizi olduğunu anlayarak derhal ilk müdahaleyi yapmaya başlarken aynı anda olay yerine gelen bir diğer doktor Milletvekili Bayram Fırat Dayanıklı da doktorlar odasından kendisine çok acil entegrasyon cihazı getirilmesini istedi ve bu cihaz 2 dakika içinde geldi.
İki doktor ilk müdahaleleri yaparken 6 dakika içinde ambulans da geldi ama Fevzi Şıhanlıoğlu kurtarılamadı. Daha önce kalp ameliyatı olmuş olan milletvekili, yediği darbelerin tetiklediği bir kalp krizi sonucunda ölmüştü.
Olay yargıya intikal etti. Toplanan tüm deliller sonucunda Fevzi Şıhanlıoğlu’nu ölüme götüren yumruğun MHP İçel Milletvekili Cahit Tekelioğlu tarafından atıldığı tespit edildi ve mahkeme Tekelioğlu’nu ‘kastı aşan müessir fille adam öldürme’ suçundan mahkum etti. 2 yıl 9 ay 10 gün olan ağır hapis cezasını Yargıtay da onayınca Tekelioğlu’na cezaevine girdi ancak o da İdris Arıkan gibi sadece 13 ay 13 gün hapis yatıp çıktı.
Yani 12 Ocak 2016 da ayağının ısırıldığını iddia eden Muhammed Balta yatsın kalksın dua etsin. Beterin de beteri var…
RESİMLER
1- Eyübzade İzzet Bey
2- Ali Şükrü Bey
3- Ali Şükrü Bey
4- Halit Paşa ( Halit Kersıalan- Ya da Deli Halit )
5- Abdurrezzak Ceylan
6- Fevzi Şıhanlıoğlu