Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
sami biberoğulları
sami biberoğulları

YİNE TACİZ VE TECAVÜZ KONUSU VE YİNE AŞAĞI YUKARI HERKES , HERŞEYİ KENDİ MEŞREBİNE GÖRE ANLIYOR.

Yorum

YİNE TACİZ VE TECAVÜZ KONUSU VE YİNE AŞAĞI YUKARI HERKES , HERŞEYİ KENDİ MEŞREBİNE GÖRE ANLIYOR.

15

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

1785

Okunma

YİNE  TACİZ  VE  TECAVÜZ  KONUSU VE  YİNE AŞAĞI  YUKARI  HERKES ,  HERŞEYİ KENDİ  MEŞREBİNE  GÖRE  ANLIYOR.

YİNE TACİZ VE TECAVÜZ KONUSU VE YİNE AŞAĞI YUKARI HERKES , HERŞEYİ KENDİ MEŞREBİNE GÖRE ANLIYOR.

Değerli okuyuculara peşin bir not: Yazının tamamını okumayacaksanız hiç başlamayın okumaya.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- Şimdi sana bir kitaptan bahsedeceğim: ‘’One Lifetime is not Enough( Bir Ömür Yetersizdir) ‘’ Adlı kitabı hiç duydun mu?.
-Duymadım. Kimin kitabı bu?
-Bu Kitabın yazarı dünyaca ünlü sinema sanatçısı Zsa Zsa Gabor’dur.
-Eee..Ne anlatıyor bu kitapta?
-Bu kitapta Zsa Zsa Gabor Türkiye’de yaşadığı yılları anlatıyor.
-Allah Allah..İlginç. Türkiye’de de mi yaşamış bu kadın? Hangi dönemde peki?
-Atatürk döneminde ve Atatürk öldükten sonra. Kitapta Atatürk ile ilgili çok ilginç bir bölüm var. O bölümde Zsa Zsa Gabor şunları anlatıyor :

"Açılan büyük bir kapının ardından içeriye girdim.Heyecandan kalbim deli gibiçarpıyordu.Mermer taşla döşenmiş yoldan geçerek bahçe içindeki eve doğru yöneldim.Çok büyük bir zeytin ağacı evin girişini gölgeliyordu. Hipnotize olmuştum. Üst kataçıktım. Atatürk el işlemesi geniş bir gürgen koltuğa oturmuştu. Arkası banadönüktü.Yanındaki masa üzerinde duran nargilesini içiyordu.

Kemal Atatürk, Tanrı’nın insanlığa ender gönderdiği bir kurtarıcı, politikaustası ve korkusuz bir savaşcıydı. O yarı insan yarı tanrıydı. Orta yaş döneminde dahiAtatürk’ün seks aktiviteleri yakın çevresi tarafından biliniyordu. Bakırımsı kırmızırenkli kadife koltuğa yanına oturmamı söyledi.Büyülenmişcesine Atatürk’ün emriniyerine getirdim.Nargilesinin marpuçunu bana doğru uzattı ve içmemi söyledi.Dumanı içime çektim.Diğer elinde tuttuğu rakıyı yudumlayarak içtim.

Atatürk ile beraberliğimin bundan sonrasını ilk defa açıklıyorum. Dans eden dansözlerin odadan çıkmalarını istedi.İkimiz baş başa kalmıştık. Henüz 15 yaşındaydım.Çocuk denecek kadar genç sayılırdım. Atatürk 56 yaşında olgun bir erkekti. Buna rağmen ürküntü duymuyordum.

Rakının verdiği sarhoşlukla olsa gerek kendimi rüyada hissediyordum.

Atatürk’ebekaretimi verdim. Atatürk benim ilk erkeğimdi. Şeytani bir çekicilikle, benimle deliler gibi sevişti. O, genç bir kadının nasıl mutlu edileceğini çok iyi biliyordu. Atatürk, aklıma her geldiğinde O’nun tüm kadınları doyuma ulaştıracak gücü olduğunu düşünürüm.Atatürk, profesyonelce sevişen bir tanrı, bir kraldı."

-Vay beeee. Tarihte neler olmuş da haberimiz olmamış.

- Hepsi bu kadar değil ama. Bu Zsa Zsa Gabor tam beş yıl Atatürk’le beraber olmuş.

-Ohaaa…Beş yıl ha…

-Yahu be kardeşim Atatürk 57 yaşında öldü değil mi? Evet… 55 Yaşındayken yani ölmeden iki sene önce de hastalığı ortaya çıkmıştı değil mi? Evet… Diyelim ki o hasta haliyle bile bu kadınla fırtına gibi sevişecek performansı gösterdi. Diyelim ki onun kızlığını da bozdu aynen onun dediği gibi Atatürk 56 yaşındayken ve 1937 senesinde… Peki nasıl oldu da beş sene birlikte oldular? Çünkü Atatürk 1938 de 57 yaşındayken öldü. Öldükten sonra dört sene daha mı bu kadınla birlikte oldular? Ayrıca Zsa Zsa Gabor 1917 doğumu olduğuna göre nasıl oluyor da 1937 yılında 15 yaşında oluyor? Anladın mı şimdi meseleyi?

-Anladım abi. Atatürk 15 yaşındaki minik bir kıza cinsel tacizde ve tecavüzde bulunmuş. Minicik bir kızın bekaretini bozmuş…

-!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Gel de patlama



İşte böyle değerli okuyucular. Siz ne anlatırsanız anlatın insan kendi meşerbine göre anlıyor. Sizin ağzınızdan ne çıktığı, karşınızdakine bir şeyi anlatabilmek için hangi argümanları ortaya koyduğunuzun hiç bir önemi yok. Hele hele de böyle bir haber önüne geldiğinde aynen mal bulmuş Mağribi gibi atlıyor üzerine…

Bu gün yaşadığımız ve sosyal medyayı sallayan olayın da bundan hiç farkı yok.

İşin doğrusu ben bu konuda herhangi bir şey yazmayı düşünmüyordum. Dahası daha farklı bir olayı, hani şu "Cumhurbaşkanı, Başbakan kafa tutuyor, Dışişleri kafa tutuyor. ’Avrupa Birliği’ni istemiyoruz’ diyorlar. 57 yıl bu kapıda bekledik. AB’ye girmek için kanun değişiklikleri yaptık yüzlerce. Biz Avrupalı olmaya hazırız. Hele İzmirliler bu işe çok hazırlar. Orası demokrasiye açılan, Avrupa’ya açılan bir kapı gibidir. Biz bazen diyoruz ki ’Gerekirse de İzmir ayrılsın’ yani biz istemeyiz, bu şartlarda bunlarla yaşamayı. ‘’Diyen CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit’in bu sözlerini değerlendirmeye çalışacaktım ama baktım yine sosyal medyada bu konuyu ele alan birine bir başkası ‘’ Sen bir kişinin şahsi kanaati olan sözü değil de şu tecavüz ve tacize kapıları sonuna kadar açan yasayı yaz’’ Diye seslenmiş, ben de vazgeçtim yazmaktan. Çünkü düşmanı denize döktüğümüz İzmir’e tecavüz edilmesinden çok daha önemli bir konu vardı ortada. Ülkenin tamamına tecavüz ediliyordu (!)

Sonra baktım herkes bir şeyler yazmış ki ama Allah’ım aman. Aman kapınızı bacanızı kapatın. Yaşı kaç olursa olsun kız çocuklarınızı sokağa salmayın. Zira hükümet ‘’ Yaşı ne olursa olsun kız çocuklarını taciz edin, hatta tecavüz edin yasası çıkardı’’ Diye bir kızılca kıyamet kopmuş vaziyette.

İşin garibi kız çocuklarımızın taciz edilmesinden ve tecavüze uğramasından korkanlar Bir müzik festivaline katılan 13-17 yaş arası çocuklara prezervatif dağıtan zihniyet…Bunlar, şimdi ‘’Eyvah eyvahhh. Tecavüzcüler salınıyor, kız çocuklarımızı taciz edecekler, tecavüz edecekler.’’ Diye panik olmuş durumdalar.

Bu arada ‘’ Damacanaya, ördeğe, timsaha tecavüz edenler de onlarla evlendirilip salınacaklar mı’’ Diye soranlar mı dersiniz, ‘’ On üç kişinin tecavüz ettiği çocuğu hangisiyle evlendireceksiniz. Kura mı çekeceksiniz’’ Diye soranlar, ‘’Ben çocuğum, bana dokunma’’ resimleri mi dersiniz, doğrudan doğruya bu yasa teklifini veren milletvekillerine hitaben ‘’ Demek ki siz de bu tecavüzcülerdesiniz. Kendinizi kurtarmak için böyle bir yasa çıkardınız’’ Diyenler mi dersiniz haddi hesabı yok.

- Bak güzel kardeşim. İyi oku şu kanun teklifini. Anlamaya çalışarak oku. Her şeyden önce öyle resimlerini hazırlayıp ‘’ Chp ve Mhp nin karşı çıkmasına rağmen meclisten geçti’’ Diye bilip bilmeden konuşma. Bu kanun teklifi mecliste görüşüldü ama henüz kanun olarak çıkmadı. Çünkü milletvekili yeter sayısı yoktu mecliste. Kanun teklifi Salı Günü ( 22.11.2016 ) Oylanacak.

Bak arkadaşım Vecdi Murat Soydan hem kendi görüşleri hem de doğrudan doğruya Adalet bakanının konuyla ilgili açıklamarını ne güzel ifade etmiş.:

Bizler okuduklarımızı mı anlayamıyoruz, yoksa işimize gelmeyip,anlamak istediğimiz şekilde mi yorum yapıyoruz? Cinsel istismar suçu işleyenlerle ilgili olarak verilen önerge konusunu lütfen bir kere daha okuyunuz.

Özü şu :Mağduruyla evlenen cinsel istismar suçlusunun cezası ertelenebilecek!

Bunun da şartları var.Şartlara bakılmaksızın hüküm vermek ve sanki bu önerge tüm tecavüz suçlarını da kapsıyor şeklinde algılamak veya maksatlı olarak yorumlar getirmek çok yanlış.İlk okuduğumda ben de aynı yanılgı içine düştüm. Daha sonra Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ konuyla ilgili açıklamada bulundu. Lütfen konuyu iyi tahlil edelim ve yanlış anlamlar yüklemeyelim.

Faili yani erkek, tecavüz suçundan ceza almış hapiste yatıyor. Ortada yaşı küçük bir mağdure var. Evlenmek istiyorlar ama, kanun diyor ki : ’Sen her ne kadar, kızın gönlü vardı, ailesi de biliyordu, hatta düğün dernek bile yaptık desen de; reşit olmayan kızı alıkoydun ve işlediğin suçun karşılığı da tecavüz, cezanı da çekeceksin.’ Mağdure kız, ikinci kere mağdur oluyor. Çocukları olanlar dahi var. Yasa teklifi önergesinde ise sınır konulmuş, denmiş ki; ’ Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suçtan azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir"

Konuyla ilgili Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ bakınız şu açıklamalarda bulunmuş :

"Düğün yapılmış, dernek yapılmış, gelmişler, hediyeleri takmışlar, resmen evlenmişler. Savcı düğününe gelmiş. Sivas’ta bir hanımefendi geldi bana, bir çocuk var yanında epey büyümüş. Bir de hamile. ’Biz düğün yaptık. Düğünümüze ilçenin kaymakamı, savcısı, hakimi, karakol komutanı geldi. Babam köyde tanınan biriydi. Sonra evlendik. Onlar bir de hediye taktılar. Sonra da doğum için hastaneye gittiğimde hastaneden de aynı karakol komutanı geldi, beni aldı. Şu anda eşim içeride, 7 yıl 6 ay yatarı var, benim de durumum bu.’ dedi. Burada bir dram var. Biz tecavüz edenlerin tecavüz ettikleriyle evlenmesini öngören bir teklife ’evet’ demiyoruz. Bu teklifte de çok açık: ’…cebir, tehdit, hile ve iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın…’ Yani bu tür evlilikler nedeniyle ortaya çıkan bir durum var. Bu kanunun oluşturduğu yeni kültüre daha etkin bir şekilde gelecekte yaşamasını sağlamak. Çünkü geçici konuyor, ileriye dönük bir uygulaması kesinlikle olmayacak. Şu anda evlenmiş kadın, dışarıda mağdur; çocukları var, onlar ayrı mağdur. Bizim burada bu dramı, ’kamuoyu ne der, falan ne der?’ diye bakarsak, burada kadın en büyük mağdur, çocuklar başka mağdur oluyor ve büyük bir sıkıntı var. Biz burada ’zamanaşımı süresince’ ifadesini koyduk ki böyle bir durumda kadın mağdur edilecek bir sonuç ortaya çıkmasın diye, lehine koyduk. O nedenle bu, ülkemizde yaşanan bir sorunu çözmeye dönüktür. Yoksa küçük yaşta evlilikleri teşvik etmeye dönük bir adım atmıyoruz. Türkiye genelinde yaklaşık 3-4 bin civarında böyle içeride insan olduğunu değerlendiriyoruz. Bu, Türkiye’nin her yerinde olduğu için de bu cezalar etkin bir kültür oluşturdu ve caydırıcılık da yaptı. Bundan sonra eminim ki aynı şey olmayacaktır."

Şimdi anladım meseleyi değil mi?

-Anladım abi. Bundan böyle reşit olsun veya olmasın bir kıza/ kadına tecavüz edenler o kızla ya da kadınla evlendirilerek hapis cezasından kurtulacak. Bundan sonra artık yaşı ne olursa olsun kadın ve kızlara tecavüz etmek serbest oluyor.

-Maalesef hiç bir bok anlamadın ya da işine nasıl geliyorsa öyle anlamaya devam ediyorsun.

-Yok abi yaaa. Sen de o tecavüzcü, tacizcilerdensin. Sen de bu tacizleri savunuyorsan pes doğrusu... İnsanda biraz utanma olur. Kızın var, kız torunun var. Konuşma benimle bir daha.;

-!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Evet..Ne diyelim. ‘’ Gel de patlama’’ dan başka ne denilebilir ki.


Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yine taciz ve tecavüz konusu ve yine aşağı yukarı herkes , herşeyi kendi meşrebine göre anlıyor. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yine taciz ve tecavüz konusu ve yine aşağı yukarı herkes , herşeyi kendi meşrebine göre anlıyor. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YİNE TACİZ VE TECAVÜZ KONUSU VE YİNE AŞAĞI YUKARI HERKES , HERŞEYİ KENDİ MEŞREBİNE GÖRE ANLIYOR. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
levent taner
levent taner, @leventtaner
21.11.2016 09:30:05
Merhaba Hocam

Zsa Zsa Gabor'dan söz ettiniz ya

Bana 1986'da Ulubat Gölünde boğularak hayatını kaybeden Macar futbolcu Tullipan'ı hatırlattınız

Ne alaka derseniz hemen söyleyeyim

Gabor adlı küçük çocuğu babasız kalmıştı

Ühü Ühü Ühü!

Yahu sayfanızı da çocuk parkına çevirdim ya affınızı istirham ediyorum

Bir devrin çocuk yıldızı şey aman futbolcu çocuğu aamaann üff! Dilimde dolaştı

Şimdi o Gabor otuzu geçik olmalı, ömrüne bereket eğer yaşıyorsa

Tabi her Gabor'un Macar aktris Zsa Zsa Gabor ile bağlantısı da olamaz

Naçizane, insan zihninin konuları alıp nereye götürebildiğine örnek vermek istedim

Bu arada Zsa Zsa Gabor'un ilk evliliğini devrin ünlü siyasetçilerinden Burhan Asaf Belge ile yapmış olması da bir biyografi notu

Hani meşhur "Kadro" dergisinin kurucu ve mensuplarından

Aynı zamanda günümüz yazarlarından Murat Belge'nin babası

Zsa Zsa Gabor'un Ankara'ya casusluk mahiyetinde gelmiş olduğu da o devrin mevzuları arasında

Hani diyorsunuz ya Atatürk'e konuk oluyor

Sizin arz ettiğiniz veriler dahilinde

Bir casusluk öyküsünde patolojik bulgu aramanında hatalı olacağı kanaatindeyim hocam

Nihayet efendim

Diğer yazılarınızı okumadan asıl konuda sözüm yok

Saygı ve selamlarımla...
şair67
şair67, @sair67
20.11.2016 01:26:18
İnsanlığın çivisi çıkmış
Ahlaksızlık baş tacı yapılmış
Vicdan, izan insanlık tozlu raflarda
Tecavüz eden, tecavüz edileni alacakmış

Tecavüzcü cezasından kurtulacakmış
Mutlu bir ailenin temelleri atılacakmış
,,,Sorarım, imanı bütün
Başını secdeye koymakla övünen
,,, insanlığa
,,,Vicdan bunun neresinde

Diyelim ki sapıklar keçiye tecavüz etti
Keçi ile evlenirse hürriyetine kavuşacakmış
9 Yaşındaki körpeye tecavüz eden 65 lik sapık
Mutlu bir evlilik, mutlu bir çift oluşturacakmış

14 yaşındaki NÇ ye tecavüz eden 29 kişi
Biri üslenirse evlenmeyi
28 Sapık yeni sapıklıklara hazırlanmak için
Moral depolayacakmış
İnsanlığı, vicdanı, izanı, sel almış
,,,Sorarım, ahlaklı, fazilet sahibi insanlığa
,,,Vicdan bunun neresinde?

Bir kezden bir şey olmaz diyen
Hem anne,hem bakan olanı da
Gördük
Eğriyi,doğruyu,
Namusluyu,namussuzu
Görmede , her nedense kördük

Ardı arkası kesilmiyor,
Tacizlerin,tecavüzlerin
Allah’tan korkan,
Kuldan utanan yok
Affedilmeleri ile saplandı
İnsanlığın yüreğine ok

Ne yana bakarsan,
Kokuşmuş zihniyetler
Berbattan öte berbat
Sorarım ehil insaanlığa
Vicdan,namus,iffet,
,,,Bunun neresinde

Sami Hoca söz konusu hassas konuyu,yorum değilde, bir şiirle katkıda bulunsam umarım gönül koymazsınız
Saygı selamlarımla
Den(iz)
Den(iz), @den-iz
19.11.2016 23:53:21
Hocam sizi fazla iyi niyetli buldum.Magdurun yanında hemde bunlar.. Komik bence Öncelikle dertleri gündem değiştirmek....!!! Uzun yazmam .Anlayan anlasanlasın... Sonra ise sizin iyi niyetli yasanızla başlığı verip çocuğu (Malı) alırsın. Hesapta olmaz ..hapis....!!! DEMEK bu kız çocukları demişki beni evlendiren.Okutmayin...Çocuk yaşta hamile kalayım. VAH Kİ VAH.... Demek bu içerdekiler masum zavallılar..Yahu hangi ağaya peşkeş çekildiler se artık... Icerde ler pislikler... Şimdi başkanlık var .. Demokratik (!) YOLlarla geçeceğiz seve seve.... Eee destek lazım. Bak binlerce magdur (!) Oy VAR..Yapmayın hocam.....!!!

Sevgilerimle....
Filiz Şahin.
Filiz Şahin., @filizsahin-
19.11.2016 22:49:44
ah ne kadar insani iiiı
Rahşan affı da öyleydi
istismara çook açık.
zinayı suç olmaktan çıkaran kanunu yapan iktidarın karaman da ki yurt mevzuundan sonra kendi çıkardıkları ki tecavüzlere dair yasaları yine bu son adımla çöpe atmış gibi olacaklar. Sonuçları vahim olur çünkü istismar edilecektir de yasanın zamanlaması da pek bir manidar...
Aşkar
Aşkar, @askar
19.11.2016 17:58:12
10 puan verdi
ve ilave etmek istiyorum hocam
bu içeride ki alçakların çıkması yeni evlilikleri teşvik edip çocukları mağdur edecektir
kesinlikle cezalarını çekmeliler
hiç değilse çıktıklarında bu pislikler bir çocukla birlikte olmaz da çocuklar bunlardan uzak biraz büyürler
onları bu itlere peşkeş çeken aileler nasılsa sahip çıkmayı da göze almışlardır
kimse bilmez kuruluşlar dernekler var yurdum insanı ahkam keseceğine karanlığa söveceğine bir mum da kendi yaksa ne güzel olacakta
neyse
sizi okumak hep keyif ve buraya yazdığımı siliyorum çünkü kendinden olmayanlara hümanistim pozlarıyla tahammül edemeyenlere verilecek bir cevabım yok
insanlığın gidecek bir yeri yok yine bizde kalsın o zaman

saygılarımla...

Aşkar tarafından 11/20/2016 2:51:55 AM zamanında düzenlenmiştir.
chaotica
chaotica, @chaotica
19.11.2016 16:19:51
"HERKES , HERŞEYİ KENDİ MEŞREBİNE GÖRE ANLIYOR." ve anlatıyor. İşte tam da bu yüzden Sn Adalet Bakanı "küçüğün rızası" diyebiliyor, işte tam da bu yüzden "mağduriyet gidermek" diyor. Kimin mağduriyeti? İstismar edildiği halde mahalle baskısı altında ezilip "namus belasına" istismarcısıyla evlendirilip ikinci kez mağdur edilmiş olanların değil, cezaevinde yatan istismarcıların mağduriyetine! çözüm bulunmuş! Hem de dahiyane bir çözüm. Seçmeli iyi niyetiniz benim gibi birini bile şaşırtıyor beni hocam. Az ortaya yaklaşın da oradan tutun derim, naçizane kardeş tavsiyesi...

Sayfanız süzme faşistlerin uğrak yeri olsa da, hiç değilse üslubu olan yanlış açıdan izlenip, meşrebe göre değerlendirilmiş güncelin yorumlarını kaleminizden okuyor olmak keyif.
Skrn
Skrn, @skrn1
19.11.2016 14:42:48
13 yaşındaki çocuğun evlenmekteki rızası nasıl olabilir acaba . Evlenmenin ve düğün dernegin ne olduğunu nerden biliyor acaba ? Kafamda deli sorular :))

Skrn tarafından 11/19/2016 4:37:17 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yekta Attila
Yekta Attila, @yekta-attila
19.11.2016 13:57:35
Değerli hocam, yanlış anlamıyorsam, kızın ve ailesinin hiçbir şikayeti yoksa, sadece ve sadece 16/11/2016 tarihine kadarki durumlar, yani içerideki "3-4 bin civarında böyle insan" için geçerli kanun...
Bu tarihten sonra ise, kızın ve ailesinin hiçbir şikayeti olmasa da durum tecavüz olarak görülecek...

Ayrıca, önemle ve özellikle belirtiliyor ki, 16/11/2016 tarihinden öncesi için de, sonrası için de bu durumdakilerin dışındakiler tecavüz olarak görülecek...(Sonrası İçin "3-4 bin" de söz konusu değil...)

Yani, yakın zamanlarda kamuoyunu galeyana getirenlerin hiçbiri için geçerli değil kanun...

"...Bir müzik festivaline katılan 13-17 yaş arası çocuklara prezervatif dağıtan zihniyet..." aynı 'cinsel özgürlüğü' tadamayacak da denebilir, diğer yandan...

Sıkıntı bu mu?...

Selam ve saygılarımla.
Ayvazım Deniz
Ayvazım Deniz, @ayvazim-deniz
19.11.2016 13:49:28
Şimdi Hocam asıl gerçek kimsenin yazılanı anlamaması değil..Asıl gerçek burasının Türkiye olması.. Ki ne yazık ki Ülkem de vergi kaçırılır.Cezalar ödenmez.Neden sizce?
Nasıl olsa af çıkar:))

O düğün dernek yapılmış dediğiniz çocuk gelinler ne yazık ki gönül rızası ile evlenenler değil babalarının üç kuruş paraya sattıkları çocuklar. Ha tabi ki düğün dernek yapılıyor.. Bu yapılanın çirkinliğini affettiriyor mı sizce? 13-15-16 yaşındaki zavallı çocuklara fikirleri soruldu mu sizce?
Ve o çocuklar gerdek gecesinde kendini çığlık çığlığa bir moruğa verirken siz yanınızdamıydınız?

Yapmayın Hocam.Bu af meselesi mide bulandırıcı. Ve bizim toplulumuzda bir kez olursa yine olur mantığı hep sürecek. Sizin kızınız olsa böyle bir şeyi kabul edermisiniz.. Bana göre çocuk yaşta biriyle evlenen bu şerefsizler bırakın hapsi asılmalılar ki bir daha kimse buna cesaret edemesin.

Ben doğru bulmuyorum.. Affedilmelerini de doğru bulmuyorum.O minicik çocuğu veren şerefsiz babalar ceremesine katlansın. O çocuğu alan şerefiszde hapiste gebersin. Ha devlet illa bir şey yapacağım diyorsa alsın kendi baksın o kadın ve çocuklara sahip çıksın.Ama kimse bu tecavüzcü pislikleri aklamaya çalışmasın.
Bunun benim tarafımdan ne açıklaması ne de affı mümkün değil.. Ülkemde onca sorun varken bu mu kaldı yani tek sorun.
Yazık diyorum sadece o kadar.
sa
sabri ayçiçek, @sabriaycicek
19.11.2016 13:19:17
Merhaba...Yazınızdaki "derinliği" görmek gerek.Kendi adıma alacağımı "aldım" sanırım.Ama şu "İzmir" konusunda bir iki kelam da etmek gerek.
Valla ben halen AB'den yanayım ama "dindarlarla bu ülkede" bir arada yaşamaktan da bir şikayetim yok.Olamaz da zaten.İzmir'in sayın vekilin dediği gibi de olmadığını da biliyorum,çünkü bu şehirde yaşıyorum.Ama bu "son kale" meselesi...Kaldı ki bu "Feto"cuların "şefinin" de orijinal bir yazısıdır hem de 36 yıl önce."Son Kale"....Demek ki bu da bir manipülasyon imiş...Heyhat!
Mücella Pakdemir
Mücella Pakdemir, @mucellapakdemir
19.11.2016 13:07:14
10 puan verdi
Ha duvara fasulye fırlatmışsın, ha çapulcu kafalara bir şey anlatmışsın.Değişen pek bir şey yok.

Bu bir yana, muhalefet olmayı her türlü bel altı vurmayı mübah kılacak yol ve yöntem olarak benimsemiş bu güruh, kendi çarpıtmalarına, yalan ve fitnelerine önce kendileri inanıyor sonra da buna herkesin onay vermesini bekliyor.

Böylesine kiltlenmelerine şaşırmıyor değil insan. Şeytani bir büyünün etkisi altında hipnotize edilmiş gibiler. Gerçeğe tahammülleri yok ki kabul etsinler.

Fasulye fırlatmak zevkli olabilir ama ben gerçekten bu kafalara laf anlatmaktan yoruldum.

İyi niyet emaresi görmeyi bir yüz yıl daha bekleyemeyiz muhakkak ki. İşimize bakacağız. Yolumuza gideceğiz. Mesafe gün güne açılacak ve geride kalıp tarihin tozlu sayfalarına gömülecekler.

Kaderleri bu... Elden ne gelir?
Çakır--Bey
Çakır--Bey, @cakir-bey2
19.11.2016 09:44:51
Onların fıtratına var bu tür yaygara koparmak Sami ağabey...
Yeter ki çamur atacak malzeme olsun.

Hiç unutmam; Ankara garında patlama olmuştu!
Daha bir saat geçmeden; şuan yaygara koparan bu güruh katil devlet diye bağırıyordu.
Halit Kesler
Halit Kesler, @halitkesler
19.11.2016 09:11:48
Tebrikler sayın hocam yazın etkileyici ve yerinde olmuş
Aşkar beyin yazısıda çok güzel kendisini bir şiire yaptığı yorumda tanıdım ve önemsedim.
Konuya gelince yazacak o kadar çok şey var ki onu da ben işleyeceğim galiba anılarımda çok ilgi çekecek olaylar var.
Kalemine ve yüreğine ve de ferasetine sağlık diyor sevgiler suniyorum.
Sezai KAYA DeliGarip
Sezai KAYA DeliGarip, @sezai-kaya-deligarip
19.11.2016 09:03:07
10 puan verdi
Kanun yapıcılar!!!
Herifleri seçiyoruz ve T.B.M.M ye gönderiyoruz. Diyoruz ki sen bizim vekilimiz olarak orada kanun yap ve bu kanunu da bizim lehimize oluştur! Adam koltuğa bir yapışıyor, başlıyor siyasete ve kendi fikirleri doğrultusunda ortalığı yelyeper atmaya.
Yahu sayın vekilim benim ağzım biraz bozuktur, ben sana ne kadar oy vermediysem de seni benim hısmım, akrabam, arkadaşım seçti! En azından seni benim yurttaşım seçti!!!!!
Bırakın kısır çekişmeleri de bakın şu işin doğrusunu bulun ve siz o kanun teklifini verin.
Bak ağabey yemin etmeyeceğim! Benim oy verdiğim partimin veklilleri bile okuma yazma özürlüler. Okusalar bile anlayacak kapasiteleri yok. Bir Vekil size bir kanun teklifinin metnini verdi. Yav o kanunun neyi amaçladığını, kime nasıl fayda sağlayacağını, Ülkemizin bu Kanundan ne kazanç elde edeceğini önce bir araştır ve anla! Hemen gemileri yakıp, ''' OOOO bu kanun benim siyasi görüşüme ters, dünya görüşüme yamuk,''' safsatalarıyla ve bir de algı operasyonu yaparak yorumlamayın! Bu gibi içtensizlikleri bir kenara bırakın ve adam olun adam!
Ağabey burada anılarımı anlatmayacağım.
Yani utandığımdan dolayı yazamıyorum! Nasıl bir cümle kurmam gerektiğini dahi kestiremediğim anılarım var. Bu olaylarla alakalı.
Sen yazında çok güzel izah ederek bunu anlatmışsın.
Bunu anlamak istemeyen ve kendi fikirleriyle dahi barışık olmayanların anlaması açısından da gayet berrak bir yazı.
Yüreğine sağlık.
Selam ve saygılarımla.

Ağabey ben yorumumda kızgınlıktan İzmir yorumunu yapmadım. Avrupa birliğine İzmiri bağlamak isteyen akıl gitsin oralarda kendisi yaşasın. İzmirin şanlı tarihinde Türklük gururunu gösteren çok güzel kahramanlıklar vardır.
Yani bir siyasi parti orada üstün olabilir, bu da İzmirin ve İzmirlinin tamamının düşüncesidir diye düşünemeyiz! İzmir çevresi ve içinde yaşayan insanlarıyla harika bir ilimiz.Efeler henüz efeliklerini unutmadılar! Unutmazlar da! İzmirin Efesi, düşmana arkadan aldırır nefesi. Bizden ayırmak istemeleri gibi bu zırvalamalar boş zırvalamalardır!
Tekrar saygı ve selamlarımla.

DeliGarip(Sezai KAYA) tarafından 11/19/2016 9:13:11 AM zamanında düzenlenmiştir.
Aşkar
Aşkar, @askar
19.11.2016 03:11:48
10 puan verdi

Peki bu atıp tutan insanlara soruyorum
Bu sokaklarda istismara uğrayan kimsesiz çocuklar için ne yaptınız bu çocuklara sahip çıkabiliyor musunuz? Sapık ruhlu alçaklar sadece bu içeride ki pisliklerden ibaret mi?
Ya da sahip çıkmak için ne yapıyorsunuz?
Ne gibi bir girişimde bulunuyorsunuz???
Cinsel istismarın alası kimsesiz sokak çocuklarına olur cinsiyetine bakılmaksızın

Bir anımı anlatmak istiyorum size ve normalde anlatmam sadece örnek olması hasebiyle

Doğu da olduğum zamanlar güzel bir ev tutmuşum caddeye yakın iki katlı üstte kalıyorum
alt katı açık tutuyorum ama çünkü sokakta mendilci ve ne yazık ki tinerci çocuklar gördüm
bu çocuklar istismar edilmeye ve her türlü tehlikeye maruz kalmaya müsait çocuklar
ortak tanıdıklarımız aracılığıyla valilikle görüştüm ilk çok fazla göç var ve çocuklar
en kısa zamanda ilgileneceğiz dediler
sağ olsunlar yardımcı olacaklarını söylediler ve oldular da
bu süreçte kışın ayazda kalmasınlar diye kış çünkü davet etsem korkarlar yanlış anlarlar
alt katı hep açık tutuyorum çünkü iki kat bağımsız gibi birbirinden orada böyledir çoğu evler
o yüzden kendilerine bırakmışım uzun bir zaman geçmiş keşfetmişler ve gelip kalmaya başlamışlar
sabah görüyorum bıraktığım yemekleri yiyorlar çünkü ama tertemiz bırakıyorlar
beni asla rahatsız etmemişler hiç karşılaşmamışım
benden geç gelip erken gitmişler hep ki gölgesini bile rahatsız etmez kimsesiz çocuklar
neyse uzatmayayım
Birgün caddede arkadaşlarımı bekliyorum işlek bir cadde bir adam arkamda benden hafif uzakta
ot var toz var diye sesleniyor
Ne yapıyorsun lan sen diye yüksek sesle bağırdım (benim üzerime vazife ya :)
Sana ne koçum dedi işine bak sen polis misin?
Değilim akademiyi bırakıp sağlıkçı oldum ama şerefsizleri sevmiyorum derdim bu dedim
Usulca yanıma yaklaşıp cebinden bir falçata çıkardı
Çünkü fiziğim ve öfkem dayak yemeye çok müsait değil çizecek piç beni
Birden birkaç kişi daha peydahlandı serseri kılıklı
Sırtımı bir sinema var caddede onun duvarına verdim ve beklemeye başladım kavgaya gireceğim belli
Derken hocam yemin olsun en az elli çocuk yaşları en fazla dokuz on
Tüm çevremizi sardılar ve bu alçaklara öyle bir kafa tuttular ki
Çok korktular ki onlarda biliyor dağ yüreklidir sokağın çocukları ve alçağa karşı tehlikelidirler
Dağılıp kaçtılar tabii
Ne yapıyorsunuz çocuklar kimsiniz siz dedim
Başlarında sarı saçlı kocaman gözleriyle bir çocuk 12 13 yaşlarında dönüp bana
Biz senin evinin altında kalıyoruz ekmeğini yiyoruz ezdirmeyiz seni ite köpeğe dedi
Hepimiz orada kaldığımız için arkadaş olduk artık tüm çocuklar birlikte geziyor birbirimiz koruyoruz dedi
Sen anlıyorsun bizim halimizi sen de sokaklardan geldin belli ki dedi :)
Görüyorsunuz değil mi?
Ve ben herkesten çok bu çocuklara güvendim çoğuyla hala görüşürüm
kimisi okudu kimisinin hayatı kayboldu ararlar beni hala bu alçak hayata tutunabilenler var mı dr abim bi ihtiyacın itle köpekle dalaşırsan haber ver diye

ve bu çocukların hala bir damla gözyaşlarını kim akıtırsa emin olun dünyasını dar ederim
elimden geldiğince gücüm yettiğince yani tercümesi sahip çıkıyorum kendimce kendi acizliğimce
Her neyse

Hayatı çocuklardan öğreneceksin derim hep
Ne ihaneti bilirler ne nankörlük etmeyi
Nur vardır çocukların yüzünde gözlerinde ışık umut vardır
Ahde vefa vardır minnet vardır
Ekmek yediği kaba pislememek vardır
Birini seviyorsa karşılıksız sahiplenmek vardır
Ve bu çocuklara sahip çıkılmalıdır çünkü bu çocuklar ahlaksızların saldırılarıyla karşı karşıyadır
Bunun için bu çocuklar için ne yapıyoruz peki???
Kim nasıl ve ne şekilde sahip çıkıyor da sonra da sanaldan veryansın ediyor
Hangimiz bir günde olsa evimizi açtık sahip çıktık bu çocuklara da şimdi sokaklarda istismara maruz kalınca allah allah nidalarıyla klavyeye vurup duruyoruz
çocuk gelinler ve sokaklarda ki bu kimsesiz melekler için hangi derneği kurduk ya da üye olduk allah için üç kuruş yardım ettik?
Bizim hiç mi suçumuz yok?
gerçeklerle yüzleşmek zordur
ve bu yazdıklarım çoğunun zoruna gidecek saldırmak isteyecekler bunu da çok iyi biliyorum
arkamdan kahpelenmedikleri sürece sorun yok

Duygusala bağlamadan burada keseyim ben sözümü :)

Yıllık iznin neredeyse tamamını sitede yedik zati Allah affetsin
Ama siteye yoğunluktan vakit bulup girdikçe gözlerim hep ilk sizin yazılarınızı arayacak
özelden telinizi yazarsanız İstanbula geldiğimde de arayacağım sizi
Kısaca böyle yani

Hep güzel yazıyorsunuz
Saygı ve sevgilerimle Hocam…

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL