14
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
2132
Okunma

Yine ünlem işaretlerini (!) okuyucuya bıraktım.
----------------------------------------------------------------------
Evet aslında doğru bir soru. Öyle ya bu sitede yaklaşık 1000 e yakın yazı yazmışım ve bu yazılar içinde çoğu mizah olmakla birlikte siyasetten dine, spordan aktüaliteye her şey var ama gel gör ki daha iki gün önce komşusu olacak bir sapık tarafından önce tecavüz edilip ardından hunharca öldürülen 3,5 yaşındaki Irmak Bebeğin ( Irmak Kupal) katledilişine dair herhangi bir yazım yok.
Biliyorsunuz çok değişik konularda yazı yazmaktan aciz bir insan değilim. Bu konuda da elbette yazarım ama yazmıyorum. Çünkü şöyle yazılanlara, konuşulanlara baktığımda bu konuda yazanlar ve konuşanlar meseleyi çözmüşler. Yani bu ülkede Irmak bebekler niçin tecavüze uğruyor, niçin ülkemiz ve tabii ki tüm İslam ülkeleri pedofili olayları bakımından dünyanın ilk sıralarında hepsi açıklanmış değerli uzman vatandaşlar tarafından. Hatta sadece sebepleri değil, bu olaylara nasıl son vereceğimiz de gayet net bir şekilde açıklanmış.
Kısaca bana sadece ve sadece ‘’ Allah tüm böyle sapıkları kahretsin. Elleri ayakları kurusun, nesilleri yok olsun. Cehennemde cayır cayır yansınlar’’ Gibi beddua kısımları bırakılmış. Ya da pek çok vatandaş gibi ben de ‘’ Kur bakalım dar ağacını, sallandır şerefsizi, hatta öyle hemen öldürme, işkenceler altında inim inim inlet ki bir daha tecavüze yanaşmasın’’ Diyebilir, Irmak bebeğin katili olacak herife bir bayan yazarımızın da dediği ‘’ G.tveren’’ derim…Pardon ben diyemem. Ben dersem çok terbiyesiz bir ifade olur. Çünkü koskoca bir öğretmenim. O bakımdan aynı sapığa i.ne, o. çocuğu, filan da diyemem öyle herkes gibi rahat rahat.. Hatta böyle genel ahlaka mugayir ifadeler kullanırsam yazım silinebilir bile.
‘’Tebbet yeda’’ ( Elleri kurusun) diyebilirim ama zamanında bir başka böyle olay için demiştim, Kur’andan bir ayet olduğu için pek hoş karşılanmadı. Çünkü bu sapıklar hep dindar kesimden geliyorlardı. Aynen Irmak Bebeğin katili Hikmet Aktürk gibi.
Eee? Bu çirkin olayın sebebi ortaya konmuşsa,nasıl baş edeceğimiz de gayet açık bir şekilde biliniyorsa ve dahi ben şöyle rahat rahat küfür dahi edemiyorsam başka ne yapabilirim?
Bakın mesela en yetkili ve etkili bir ağızdan bu çirkin olaya konan teşhis ve daha sonra tedavi metotları neler:
CHP Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, mecliste yaptığı konuşmada sözlerine şöyle başlamış.
‘’Melek yüzlü çocuklarımızı kurban eden zihniyet etrafımızı sardı’’
Önce bu sözden başlayalım.
Zihniyet: ( Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre) : Bir toplumdaki ya da topluluktaki bireylerde, görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle oluşan düşünme yolu, düşünüş biçimi.
Yani toplumuzdaki inanç ve görüş etmenlerinin etkisiyle minicik bebeklere tecavüz edilebileceği ve öldürülebileceği yönünde bir düşünüş yolu, düşünüş biçimi oluşmuş. Toplumumuzun tamamında olmasa bile ‘’Etrafımızı sardı’’ğına göre toplumdaki bireylerin oldukça önemli bir kesimi pedofili ve çocuk katliamının gayet normal bir şey olduğunu düşünüyor.
Sayın milletvekili devam etmiş:
“Televizyon tarihinin en iğrenç anlarına tanıklık ettik. İnsanlığımızdan utandık. Hangi zihniyet 3 buçuk yaşındaki bir bebeğe değil dokunmak, yan gözle bakabilir. ‘’
20 Ekim 2016 da televizyon tarihinin en iğrenç anlarına tanıklık ettik mi?
İşin doğrusu yılını hatırlamamakla beraber 1990 lı yıllarda yanı kız çocuğum Tuba henüz bir buçuk yaşındayken ( Demek ki 1995 ya da 1996 da) onun yaşlarında bir bebeğe yani bir buçuk yaşında bir bebeğe tecavüz edilip öldürülmüştü ve bizler bunu televizyonlarda göz yaşları içinde seyretmiştik. Kısacası Irmak bebek olayı ilk değildi. Ama sanırım ilk olan şey sapığın bunu bir tv programında itiraf etmesi, ağlayıp sızlaması, kendince mazeretler ve sebepler ileri sürmesiydi bu sapıklığa.
Utandık mı peki?
İnsan isek insan olduğumuz için utandık. Böyle biri ile aynı tür bir varlık olduğumuzdan utandık. ( İNSAN İSEK TABİİ Kİ )
Ve soru: ‘’Hangi zihniyet üç yaşındaki bir bebeğe değil dokunmak, yan gözle bakabilir?’’
Zihniyet yani düşünce sahibi bir varlık üç yaşındaki bir bebeğe yan gözle bile bakmaz.
Milletvekilimiz devam etmiş:
‘’Ülkemizde çocuğu korumaya dayalı bütüncül bir çocuk politikası bir an önce hayata geçirilmek zorunda”
Doğru mu? Elbette kesinlikle doğru. Böyle bir politika bir an önce mutlaka hayata geçirilmeli. İyi de bu politikayı hayata ben geçiremeyeceğime göre?
O halde milletvekilimi takip etmeliyim bakalım bu politika nasıl hayata geçecek?
Merakla ve sabırsızlıkla millet vekilimi dinlemeye devam ediyorum ve diyor ki devamında:
’Bebek ve tecavüz kelimelerinin aynı cümlede geçmesine dur demek gerekiyor’’
Amenna…Kim hayır diyebilir ki. Elbette bebek ve tecavüz kelimeleri aynı cümle içinde kullanılmamalı. Hatta canlı varlık ve tecavüz kelimeleri de aynı cümle içinde kullanılmamalı.
E haydi ama çözüm önerilerini sırala daaaa.
Devam ediyor:
‘’Bu gün kahrolarak görüyoruz ki, bu tür, aklımızın almayacağı bebek-çocuk tacizi olayları son bulmuyor’’
Maalesef o da bilmediğimiz bir konu değil. Sokaktaki en sıradan vatandaş da bebek-çocuk tacizi olaylarının son bulmadığını söyleyebilir.
Millet vekilim devam ediyor:
‘’ “İnanç sistemi ve eğitim sistemindeki gericilikler nedeniyle sürekli baskı altında tutulan çocuklar bu çarpık sistemin kurbanı oluyor.’’
Allahınızı severseniz siz bu cümleden ne anladınız yazın bana yorum olarak. Çünkü benim anladığım aynen şu:
İnanç sistemimizdeki eğitim sistemimizdeki çarpıklılar sebebiyle sürekli baskı altında yetiştirilen çocuklarımız ( mesela üç yaşındaki Irmak bebek) işte bu çarpık sistemin kurbanı oluyorlar ( Yani onlara tecavüz ediliyor ve öldürülüyor)
Bu durumda demek ki Irmak bebekler çarpık bir inanç ve eğitim sistemi içinde sürekli baskı altında yetiştirilmemiş olsalar böyle kurban olmayacaklar?????
Gördüğünüz gibi ben bu konularda yazı yazma salahiyetine sahip bir insan değilim. Çünkü algılama sorunum var her şeyden önce. Sayın milletvekilim ne konuşuyor( işte orayı anlamıyorum) ben ne anlıyorum. Yani herhalde sapık için ‘’Kurban’’ kelimesini kullanmış olamaz değil mi? Çünkü kurban olan o değil. Kurban masumiyeti ifade eder bildiğim kadarıyla. Masum olan da Irmak Bebek…
Milletimin vekili devam ediyor:
‘’ Bu gün Diyanet bir babanın öz kızına şehvet duyması haram değil diyorsa, Bir cemaatin lideri yedi yaşındaki kız çocuğunu erkek hoca okutamaz veya üç yaşındaki kız çocuğu amcasının yanına külotla çıkmamalı diyorsa, eğer üç yaşındaki bebeğin ölümüne neden olacak harekette bulunanlar cezalandırılıyorsa, bu lafları eden çarpık zihniyete sahip insanların da sesinin kesilmesi gerekiyor. ‘’
İşte bu…Meselenin hem sebebini hem de nasıl halledileceğini anlattı nihayet.
Meselenin yani Irmak bebeğe tecavüz edilip öldürülmesinin ana sebebi sapığın bir pedofili hastası sapık olması, daha önce kendi öz yeğenini de taciz etmiş ve bu yüzden 1,5 sene ceza görmüş olması, kendi ifadesiyle parayla bile kadın bulmakta zorlanması ve sair sebepler değilmiş. Ya neymiş? Sıralayalım:
1- Hikmet Aktürk adlı bu sapık Diyanetten fetvayı almış. Diyanet daha önce babanın kız çocuğuna şehvet duyması haram değildir demiş ya. Himmet Aktürk de ‘’ Ulan babaya haram değilse bana hiç haram değil’’ Diye mantık yürütmüş ve gitmiş üç yaşındaki Irmak bebeğe tecavüz etmiş sonra da öldürmüş.
2- Bir Cemaatin Lideri ( Aslında hiçbir cemaatin lideri olmayan Nurettin Yıldız kast ediliyor) ‘’Altı yaşındaki kız çocuğu ile evlenilebilir’’ demiş. Sapık Hikmet Aktürk de ‘’ Ulan altı yaşındaki ile evlenilir de üç yaşındakiyle evlenilemez mi?’’ diye mantık yürütmüş ve üç yaşındaki Irmak bebek ile kendi mantığınca evlenmiş.
3- Aynı cemaatin lideri(!) ‘’Yedi yaşındaki kız çocukları erkek hocaların okutması caiz değildir’’ demiş. Sapık da üç yaşındaki Irmak bebeği niçin bir erkek hocada okudu diye cezalandırmış.
4- Aynı cemaat lideri(!) ‘’ Üç yaşındaki kız amcasının yanına külotla çıkmamalı’’ Demiş. Ve sapık, üç yaşındaki Irmak bebeği amcasının karşısına külotla çıktığı için öldürmüş.
[Diyanetin öyle bir fetvası var mı yok mu, bahsi geçen cemaat lideri(!) tam olarak ne demiş, o konulara hiç girmiyorum. Girmeyi de gerekli görmüyorum zaten. Aynen aldık kabul eyledik. Zira Avustralya’da öz kızına 24 sene boyunca tecavüz eden Josef Flitzl de fetvayı bizim Diyanetten ve Nurettin Yıldız’dan alıyor. Hatta Vatikandaki pedofili vaklarının sebebi de işte bu ve buna benzer bizim sarıklılarımız... Taa oraları bile karıştırmışız.]
Yani Irmak Bebek olayında katil bir tane değil. Hikmet Aktürk denilen sapığın yanında Diyanet İşleri Başkanlığı da suçlu. Ve tabii ki Nurettin Yıldız da.Veee tabii ki asıl suçlu devlet. Yani aslında Hikmet Aktürk suçlu bile sayılmaz. Her türlü pislik devletin başı altından çıkıyor.
Eee. Teşhis tamam. Tedavi nasıl olacak peki?
Milletimin vekili onu da açıklamış:
‘’Eğer üç yaşındaki bebeğin ölümüne neden olacak harekette bulunanlar cezalandırılıyorsa, bu lafları eden çarpık zihniyete sahip insanların da sesinin kesilmesi gerekiyor. ‘’
Yani ‘’Arkadaş, madem üç yaşındaki bebeğin ölümüne neden olan harekette bulunanları cezalandırıyorsunuz o halde bu yukarıda belirttiğim lafları eden Diyanet İşlerini de cezalandırın. Nurettin Yıldız’ı da cezalandırın. Hatta temelli seslerini kesin.
Gördüğünüz üzere kesin etkili sonuç da verilmiş. Mehmet Bardakçı ve ekibi ile Nurettin Yıldız’ı sallandırdık mı bu ülkede bak bakalım bir daha çocuk tecavüzü, çocuk katliamı oluyor mu? Hatta Vatikan’daki pedofili olayları bile şak diye kesilir de onlar da sayemizde rahata huzura kavuşurlar.
‘’Yahu sallandırmak da nereden çıktı? Milletvekili öyle bir şey dememiş’’ denebilir elbette.
İyi de bu konuda sadece milletimin vekili konuşmuyor ki. Mesela çok büyük bir düşünürümüz: ‘’ Sen o hapse gir, kader mahkumu, namus cinayeti işleyen ağabeylerimiz umarım verirler senin cezanı’’ Diyerek adalet için etkili yolu gösterdikten sonra hani her ihtimale karşı hapiste bu sapığın cezasını o ağabeylerin verememesi durumunda yapılması gereken de özetlemiş kısaca: ‘’ Bana kalırsa asın gitsin’’
Velhasılıkelam gördüğünüz üzere benim bir şey yazmama gerek kalmamış. Herkes her şeyi yazmış ve neler yapılması gerektiğini gayet net bir şekilde açıklamış.
Şimdi elimizde bunca veri varken benim çıkıp da
Bana emmi diyen dilber
Emmin seni heyheylesin
Yaşı küçük boy münasip
Emmin seni heyheylesin
DADALOĞLU
Diye şiir yazan birinin halk kahramanı ilan edildiği bir ülkede bu çocuk tecavüzlerinin ve tacizlerinin sonu gelmeyecektir’’ Dememin bir alemi var mı?