10
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1881
Okunma

Hatırlanacağı üzere önce bir diyanet fetvası (!) ile başladı olay. Şerefsizin biri diyanete bir soru sormuştu . Diyordu ki sorusunda ‘’ kendi öz kızını kucağına alan bir baba eğer o anda şehvet duyarsa bu durumda karısı boş olur mu?’’ Diyanet böyle sapık bir soru ile karşılaşınca aslında ne yapmalıydı? Aslında o soruyu soran ile ilgili suç duyurusunda bulunmalı ya da en azından hiç cevap vermemeliydi. Oysa oldukça ayrıntılı bir cevap vermişti ve Hanefi mezhebine göre adamın karısının haram, diğer mezheplere göre haram olmayacağını ifade etmişti.
Türkiye’de yer yerinden oynadı adeta. Diyanet topa tutuldu. Hiç kimsenin aklına bunun maksatlı bir provokasyon olduğu, soruyu soranın da cevap verenin de belirli bir amaca yönelik olarak böyle bir tezgah hazırlayabileceği gelmedi.
Sonrasında Müslümanları rencide etmek için bir ‘’ Bademleme’’ furyası başladı. İslami geleneklere göre (!) küçük erkek çocuklarla eğleşmek oluyormuş bu ‘’Bademleme’’ denen olay. Küçük erkek çocuklar önce hafiften cinsel istismarlar, daha sonrasında resmen gay eğitimi ile tam bir gay olarak yetiştiriliyor ve sonrasında erkek dansözlükten bazı erkeklerin metresi olmaya kadar her türlü ibneliği yapıyorlarmış. Evet...Bu sapıkça durum İslami bir gelenekmiş (!) İşte Müslümanlık da böyle bir şeymiş(!)
Daha bu iki iğrenç konu sıcaklığını korurken hemen ardından Karaman ilimizde bir öğrenci yurdunda hoca kisvesine bürünmüş bir sapığın kırk beş küçük erkek çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu, hatta tecavüz ettiği ortaya çıktı.
[Ve bu yazıyı hazırladığım saatlerde Gaziantep-Islahiye’den bir haber : ‘’ S.D adlı bir çoban dokuz aylık Suriyeli bir bebeğe tecavüz etti’’ Haberi veren Birgün Gazetesinin haberin devamındaki sözleri: ‘’ 9 aylık bebeğe tecavüz haberimiz faşistleri ve dincileri rahatsız etti! ‘’]
Bütün bu iğrençlikler İslam düşmanlarına da aradıkları fırsatı doğurmuştu. Başladılar yazıp çizmeye ve güya sorgulamaya ‘’ Niçin tüm sapıklıklar hep İslam ülkelerinden çıkıyor?’’
Aslında bu bir soru değil kesin hükümdü. Yani ne söylerseniz söyleyin, ne anlatırsanız anlatın Müslüman dünyası sapıktı.Çümlenin başındaki ‘’ Niçin?’’ Kelimesi çıkarıldğı zaman geriye kalan ne ise söylenmek istenen, daha doğrusu açık açık söylenen oydu: ‘’TÜM SAPIKLIKLAR İSLAM ÜLKELERİNDEN ÇIKIYOR ‘’ Ama iş bu kadarla da kalmıyordu.
Hrıstiyan veya ateist olan batıda niçin görülmüyordu bu tür sapıklıklar? Bu da bir soru değil hükümdü aslında: ‘’ HRISTİYAN VEYA ATEİST BATIDA BU TÜR SAPIKLIKLAR YOKTUR’’
Soruyorlardı güya ama cevabını da yazarak: Hristiyan veya ateist batıda bu tür sapıklıklar yoktur çünkü onlar laikliği içselleştirmiş, daha da önemlisi ahlaklı insanlardır(!)
İşte bu yazının ana konusu aslında bu? Yani ben ‘’ BAŞTA ENSEST OLMAK ÜZERE NİÇİN TÜM SAPIKLIKLAR İSLAM ÜLKELERİNDEN ÇIKIYOR?’’ Diye başlık atsam da bu sorunun cevabı üzerinde durmayacağım. Peki ne yapacağım? Bu tür sapıklıkların o çok ahlaklı(!) laikliği içselleştirmiş ateist ya da Hrıstiyan dünyasında da var olup olmadığını ortaya koymaya çalışacağım.
Ancak yazının tamamı okunduğunda - umarım- görülecektir ki medeni Avrupa (!) ile cahil ve geri kalmış bizim Türk toplumu arasında yine de çok önemli farklar vardır: Avrupalı, bu tür sapıklıklar yapan doğrudan doğruya papaları olsa bile hiç bir zaman ‘’ işte Hrıstiyanlık bu. Hep sapıklık, hep sapıklık’’ demiyor, dinde bir yanlışlık görmüyor. Bizde ise kişilerin sapıklığı doğrudan doğruya dine mal ediliyor ve ‘’ İşte İslam bu. Hep sapıklık, hep sapıklık ‘’ diye direkt olarak din yargılanıyor. Lut Kavminin bu tür sapıklılar yüzünden helak olduğunu bildiren, bu tür sapıklıklar için en şiddetli cezaları içeren bir hukuk anlayışı olan İslam dini , çeşitli algı operasyonlarıyla sapıklığın ana kaynağı imiş gibi gösterilmeye çalışılıyor.
Hristiyan Avrupa ile bizim bir farkımız da bizde ‘’İşte bu yobazlar’’ bazen de ‘’Faşistler’’ denen kesim yüzünden dinden soğuyanlar(!) aslında dinin D harfi ile bile ilgisi olmayan, yani dine zaten hiç bir zaman sıcak olmayan kesimken, Hristiyan dünyasında rahiplerin hatta kardinal ve papanın sapıklıkları yüzünden dinden soğuyanlar gerçek dindar Hristiyanlar, yani bir kiliseye bağlı olan Hz. İsa inanlılarıdır. Kısaca bizde deistler, ateistler dünyayı da ahreti de sallamayan hedonistler çok bağlı oldukları (!) dinden (Tabii ki İslamiyetten ) soğurken( Sayıları bir hayli fazladır) Hrıstiyan dünyasında kiliseye giden, Bir kiliseye bağlı olan samimi ve gerçek Hristıyanlar dinden soğuyor ( Çok fazla olmasa da ) Bir örnekle daha da açık hale getireyim:
Mesela Gaziantep’teki iğrenç, insanlık dışı tecavüzü yapan bir çoban. Ama bu iğrenç adiliğe yapılan yoruma bakın şimdi: ‘’ALLAH BİN BELANI VERSİN HOCA KELİMESİNDEN NEFRET EDER OLDUM’’
Olayın faili bir çoban ama ‘’Allah belanı versin.’’ diye beddua edilen ve nefret edilen hoca. Bilmem başka söze gerek var mı?
Devam edelim…Avrupalı bu tür olaylarda ‘’ Falanca partiye ve filanca dinin feşmekanca mezhebine bağlı ….’’ Demiyor. Doğrudan doğruya şahsın adını ve yaptığı çirkin fiilin ne olduğunu söylüyor. Oysa bizde öncelikle partisi dile getiriliyor:
Örneğin: Ak partili Ömer Tuğrul İnançer ‘’ Hamile kadının sokağa çıkması doğru değildir ‘’ dedi. ‘’Mhp li Suphi Altındöken , Özgecan Aslan’a önce tecavüz etti sonra ellerini kesti ve yakarak öldürdü.’’ ‘’ Chp li Muharrem İnce Ramazan ayında bira içti.’’ ‘’Hdp li Figen Yüksekdağ koynunda haç taşıyor’’ gibi… Avrupa ve Amerika’da durum ne peki? Bilmeden konuşmak istemem ama herhangi benzer bir haberde kişinin partisi ön plana alınmıyor sanırım.
Evet… Medeni batı ve cinsel sapkınlıklar ile ilgili örneklere geçelim. İlk etapta sadece dinsel- cinsel sapıklıklardan örnek vereceğim. İlerleyen bölümlerde ise din adamlarıyla ilgili olmayan cinsel sapıklıklar da yer alacak.
Mesela Ölümcül bir hastalığa tutulan Bob Bolger 1960-1969 yılları arasında kendisine tecavüz eden peder Lawrence Murphy’in evine 30 sene sonra gider ve onun suçlu olduğunu yüzüne haykırmak ister ama pederin yardımcısından ilginç bir cevap alır ‘’ Sen nasıl Katoliksin? Katoliksen rahip tecavüzüne ses çıkarmayacaksın. ‘’
Peder Lawrence Murphy Milwaukee’deki yatılı St. John’s işitme engelliler okulunda görev yapmış ve bu süre boyunca 200’den fazla çocuğu taciz ettiği saptanmıştır. Evet..200 işitme engelli çocuğa taciz…
Böyle bir iğrençliğe rağmen hiç bir Hrıstiyan ‘’ Hrıstiyanlıkta papaz tecavüzüne ses çıkarmamak esası varmış. Lanet olsun böyle dine, böyle din anlayışına’’ demedi. Yardımcının sözleri Tüm Hristiyanlığa mal edilmedi. Dahası papaz Lawrence öldüğü zaman kilisedeki cübbesi üzerine konarak toprağa verildi. O derece kutsal bir rahipti(!) ve saygıya layıktı(!).
Papa Francis ‘’Her elli rahipten biri sapık’’ Diye bizzat kendi ifade eder. 414.000 Katolik din adamının 8.000 inin pedofili hastası olduğunu yani çocuk tacizcisi ya da tecavüzcüsü olduğunu söyleyerek Hrıstiyan din adamı dünyasındaki sapıklığı dile getirir ama yine de Hrıstiyanlığa toz konduran yoktur. Çünkü sapık olan din değil rahiplerdir.
Papa 16. Benedict kilisede ortaya çıkan 3550 tecavüz olayı ve Vatikan’ın 835 milyon dolar tazminat ödemesi üzerine baskılara dayanamayıp istifa eder ama yine Hrıstiyanlığı suçlayan ya da papalık makamını ortadan kaldırmayı düşünen yoktur.
Neyse… Ben devam edeyim hep geri kalmış İslam ülkelerinde olup da gelişmiş ABD veya Avrupa ülkelerinde olmayan(!) sapıklıklara.
Opus Dei den sonra Hristiyan dünyasının en büyük tarikatlarından biri ve papa tarafından kutsanmış olan ‘’Legioanari di Cristo ( İsa’nın Lejyonları) rahiplerinden Marcial Maciel’in kiliseye bağlı bir kadından çocuğu olması üzerine başlatılan soruşturmada tarikatta daha pek çok kadına rahipler tarafından tecavüz edildiği ortaya çıkar. ‘’ ( Katolik din adamlarının evlenmeleri ve çocuk sahibi olmaları yasaktır )
Birmingham’da 1963 de kurulan ‘’Çocuk Hakları İçin Mücadele’’ örgütünün kurucusu Papaz James B Level’in kendi öz kızıyla ensest ilişki yaşadığı yıllar sonra ortaya çıktı.Bu rahip İnsan Hakları savunuculuğunun simge isimlerinden Martin Luther King’in de rahibiydi aynı zamanda.
İtalyan otomotiv devi Fiat’ın kurucusu Angelli ailesinin en büyük varisi Lapo Elkann Cizvit okulunda okurken cinsel istismara uğradığını, bu istismarın sadece kendisiyle sınırlı kalmayıp tüm sınıfın da aynı istismara uğradığını itiraf etti.
Hollanda’da Den Haag’da oluşturulan bağımsız bir komisyon Katolik kilisesine bağlı kurumlarda on ile yirmi bin arasında çocuğun cinsel istismara uğradığını bildirdi.
Belçika’nın Bruges başpiskoposu Roger Vangheluve bir çocuğa tacizde bulunduğunu bizzat kendi itiraf etmişti.
İtalya’nın Cenova şehri Sestri beldesinde yer alan Santo Spirite Ponente Kilisesi baş rahibi Ricardo Seppia hem pedofili düşkünü , hem uyuşturucu müptelası hem de satanist idi.
Almanya’da dua için kiliseye gelen Susanne N. Adındaki 32 yaşında bir kadına, rahip Michael G tarafından kutsal şarap içirilerek tecavüz edildi. ( Büyük ihtimalle aşırı kutsal olan şarap Sussanneyi fazlasıyla sarhoş etmişti. )
ABD nin Alaska eyaletinde bir kilisede rahipler mihrap mihmandarı olarak kilisede çalışan yaşları 5 ile 19 arası tam 110 çocuğa cinsel tacizde bulunmuşlar, dava açılması sonucunda toplamda 50 Milyon dolar tazminat ödemeye mahkum edilmişlerdi.
Arnavutlukta kimsesiz çocuklara yardım için bir yetimhane açan İngiliz rahip John David Brown küçük çocuklarla seks yapmaktan 20 yıl hapse mahkum oldu.
İtalyan’nın Chioggia kentindeki bir kasabanın rahibi evli bir kadının üzerinde uygunsuz işler yaparken kadının kocası tarafından yakalandı. Ancak kentin başpsikoposu ‘’ Kadın istedi ki, rahip evine gitti. Rahip zorla günaha itildi. Yargılanmamak için yargılamayacaksın. Yüce İsa affedecektir’’ Diye rahibini savundu. ( Büyük ihtimalle kendisi de aynı haltı yiyordu böyle bir savunma yaptığına göre.)
Hindistanın Kottoyam kentindeki St. Pius Katolik Manastırında görev yapan rahibe Abhaya 1992 yılında manastırın kuyusunda ölü bulundu. Polis olayın bir intihar olduğunu belirterek dosyayı kapattı ancak yıllar sonra olayın intihar olmadığı bir ihbarla ortaya çıktı. Bir başka rahibe olan Jasme yazdığı ‘’ Bir rahibenin anıları ‘’Adlı kitabında bu olayı da anlatmıştı. Rahibe Abhaya, kilisede bir toplu seks olayına şahit olduğu ve bunu ilgililere şikayet edeceğini söylediği için kuyuya atılmıştı. Ayrıca rahibe Jasme kitabında kilisedeki bazı rahibelerin daha emin ve güvenli olduğu için ( Çocuk doğurma tehlikesi olmaması sebebiyle) Lezbiyen ilişki yaşadıklarını da belirtiyordu aynı kitabında.
Uzakdoğu ülkelerinden Taivan’da 58 yaşında bir papazla ilgili olarak Agence France Press bahsi geçen papazın on üç kadına ‘’ Cinsel danışmanlık ‘’ verdiği sırada tecavüz ettiği haberini verdi. Tecavüz edilen en son kadın henüz 14 yaşındaydı.
Belçika’da rahiplerin tecavüzüne uğrayan on üç kişinin daha sonra intihar ettiği otaya çıktı.
Kanada’da David Martin adlı bir kişinin intihar etmeden önce yazdığı bir mektupla Nova Scotia Eyaleti kilisesinin papazlarının çoğu ile psikopos Raymond Lahey’in pek çok çocuğun ırzına geçtiğini ortaya çıkardığı gibi bu tecavüzlerin 1950 senesinden beri var olduğu da ortaya çıktı.
İrlanda Adalet bakanı Dermot Ahern 1975-2004 yılları arasında rahiplerin çocuklara cinsel tacizde bulundukları ile ilgili şikayetlerin hem polisçe hem de kilise tarafından hasır altı edildiğini iddia etti.
Almanya’da 2012 yılında Katolik din adamlarının bekar olma zorunluluğu tartışılmaya başlandı.
Viyana Kardinali Kristof Schönborn kilisedeki taciz ve tecavüz skandalları sebebiyle 80.000 kişinin kiliseden ayrıldığını bunun Nazi döneminden bu yana yaşanan en büyük kopuş olduğunu söyledi.
Eylül 2008 de ABD de FBI, Evangelistlerin merkezi durumundaki bir kiliseye baskın yaptı. Savcı Bob Balfe kilisede pek çok kız çocuk ve kadının porno filmlerde oynatılıp kayda alındığının tespit edildiğini söyledi. Kilise adeta porno film stüdyosu gibi çalışıyordu ( 24 Eylül 2008) İşin komik tarafı da Evangelistler özellikle cinsel konular ile ilgili en tutucu Hristıyanlar olarak biliniyordu. Ama daha da ilginci Ulusal Evangelistler birliğinin başkanı Ted Haggard’ın bir erkekle ( o erkeğe para vererek) cinsel ilişkiye girdiği iddia edildi. Ted Haggard bu iddialar karşısında eşcinsel bir fahişeye para vererek kendisine masaj yaptırdığını itiraf etti ve görevinden istifa etti. İşin daha daha ilginci ise Ted Haggard 2005 yılında Time Dergisi tarafından Abd nin en etkili 25 Evangelist liderinden biri olarak seçilmişti ve onun vaazlarına Beyaz Saray da katılıyordu sık sık.
Evet..Daha yazılacakların yarısında bile değilim…
Devamı gelecek bölümde.
RESİMLER:
1- Tecavüz mağduru Bob Bolger, Ona ‘’Sen nasıl Katoliksin diye çıkışan yardımcı ve Peder Lawrence Murphy
2- ‘’Her 50 papazdan biri sapık’’ diyen Papa Francis
3- Vatikandaki cinsi sapıklıklar sebebiyle istifa eden Papa 16. Benedictus
4- İsa’nın Lejyonları grubunun çapkın rahibi Marcial Maciel
5- Kendi kızı ile ensest ilişki yaşayan rahip James L. Bevel
6- Otomotiv devi Fiatın patronu, rahip tacizi kurbanı Lapo Elkann
7-Bruges başpiskoposu, çocuk tacizcisi Roger Vangheluve
8- Çocuk tacizcisi, esrarkeş ve satanist rahip Riccardo Seppia.
9- Arnavut çocuklarına tecavüz etmek için yetimhane kuran İngiliz rahip John David Brown.
10- Kilisesinde gördüğü toplu seksi kimseye anlatmasın diye su kuyusuna atılıp boğulan rahibe Abhaya ve katilleri
11- Abd Evangelist kiliselerinin en başarılı vaizlerinden eşcinsel rahip Ted Haggard ve kilisesi.