Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
levent taner
levent taner

-BİR EFSANENİN ARDINDAN-

Yorum

-BİR EFSANENİN ARDINDAN-

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

664

Okunma

-BİR EFSANENİN ARDINDAN-

-BİR EFSANENİN ARDINDAN-

Olimpiyat oyunlarının en önemli anlarından biri açılış seremonisi esnasında olimpiyat ateşinin yakılması olmalıdır. Her dört yılda bir yerkürede milyarlar coşku ve heyecanla izler bu özel anı. 1996 Atlanta Oyunlarında bu kutlu görev bir devrin gözde sporcularından birine, tüm zamanların en büyük boksörü olarak gösterilen bir isme düşer. Yoksa, günah mı çıkartır sistem? Öyle ki, 1960 Roma Olimpiyatlarında kazandığı ve siyahlara bir lokantada servis yapılmadığını öğrenmesi üzerine bir nehre fırlattığı altın madalya da yıllar sonra yine Atlanta’da kendisine iade edilecektir.

Meşale kendisine sunulduğunda bazı izleyicilerin zihnindeki soru şu olmalı: yakabilecek mi acaba? Öyle ya bu ünlü şöhret yıllar var ki, Parkinson hastalığıyla mücadele etmektedir. Gerçekten de kendisine uzatılan meşaleyi alırken titremektedir elleri, kolları. Sarsılmaktadır vücudu kimi. Ateşi yakmak üzere uzanır ve nihayet dev meşale tutuşur.

& & & *& & &

Bir şahsın ya da ünlü birinin adından ibaret değildir. Bir neslin, yeryüzünde yaşayan milyonlarca insanın, toplulukların adı, ezilenlerin soluk alıp verişi, duyguları, değerleri, umutları vardır o isimde.

Sporcu kimliğini ideolojik-politik bir duruşla taçlandıran, bir gayeye hizmet eden, emperyal majestelerini zarifçe geri çeviren bir kişilik. Mağlubiyeti zafere dönüştürebilen bir irade. Bir irade ki çelik korse giydirilmiş. Vietnam savaşı’na gönderilmek istendiğinde "Onlar bana ve siyahlara hiçbir kötülük yapmadı, bu benim savaşım değil" sözleri o gün bugündür bir efsanedir. Diğer yandan Dünya Ticaret Merkezine yönelik saldırının ardından bir gazetecinin; "teröristlerle aynı dini paylaşmak nasıl bir duygu uyandırıyor sizde" şeklindeki sorusuna da şu tarihi cevabı verecektir. "Hitler ile aynı dini paylaşmak sizde nasıl bir duygu uyandırıyorsa aynısı!"

Bir soru hep sorulur. Boks spor mudur? Çok tartışma götürür. Karaciğeri yoklamak hem bir sporun teknik tabiri, hem de onun spor olmayabileceğini insana düşündürmeyip, hissettiren, sezdiren paradoksal bir argümandır. Ne ki, boks eğer bir sporsa bu önemli ölçüde bir kişiden kaynağını alır. Ölümcül bir dövüşe dansı ekleyen, estetik bir duruş adeta haysiyet kazandıran neredeyse evet neredeyse tek bir kişidir.

Yıllarca boksu ayakçılıktan kurtaran fakat günün birinde tartışmalı bir sporun kurbanı olan bir sporcudur o. Otuz yedi yaşında boksu bırakmışken ertesi yıl neden döner ringlere? Sen aslansın, kaplansın, daha neler yaparsın gazına mı kapılır, yoksa zenci boks mafyası tarafından mı cebren ve hile ile döndürülür hep merak etmişimdir bunu. Sözüme mim koyun lütfen! Büyük paraların döndüğü bir alemden söz ediyoruz. Şüphesiz yaşam karşısında genel duruşunun bir parçası da olabilir.

Ve 1980 yılının bir sonbahar günü, bir tan vakti. Güneş doğmayacaktır o gün. Yaşanan, bir yıkımdır. Görünen o ki, gelmiş geçmiş en büyük boksör olmakta bir yere kadardır. Gerçekte dökülen güz yapraklarıdır.

Derler ki, Parkinson hastalığı boksör hastalığıdır. İşit de inanma! Hemen hiçbir boksörün parkinson hastalığından mustarip olduğunu görmedim, duymadım desem yeri. Bir kişi, evet bir kişi hariç. Kim bilir, yirmi yıl boyunca almadığı yumruğu tek bir maçta alır, belki de. Üstte de arz ettiğim unvan maçıdır bu. Parkinson önemli ölçüde o maçın yadigârı belki. Ve simgeyle özdeşleşir.

Allah gani gani rahmet eylesin...


L.T.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
-bir efsanenin ardından- Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz -bir efsanenin ardından- yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-BİR EFSANENİN ARDINDAN- yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
levent taner
levent taner, @leventtaner
4.6.2022 15:49:07
Superman, sinemasal düzlemde ilgiyle izlesek de sine masal bir karakterdir gerçekte. Kollektif bir yapılanmanın, kapitalizmin, özelde de Amerikanizmin bedenlendiği kurgusal bir karakter. Bir şehir efsanesi.

Diğer yandan o sisteme her türlü meydan okumuş, üstelik bunu tam da sistemin hoşlandığı biçimde mizahi bir dille de sergilemiş gerçek bir efsane.

Evet, altı yıl önce dün aramızdan ayrılan gelmiş geçmiş en büyük *oksör Muhammed Aliyi saygı ve rahmetle anıyorum.
Kemnur
Kemnur, @kemnur
8.6.2016 18:31:09
Dev adamın şanına yakışır bir yadetmeydi yazınız. NURLAR İÇİNDE YATSIN... Tebriklerimle. Saygıyla...
yok,sul
yok,sul, @yok-sul
5.6.2016 17:23:07
amin efendim amin

sağlıcakla...
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
4.6.2016 23:11:36

Mekanı cennet olsun inşallah

çok sevilen birisiydi

duyarlı yüreğinize bin selam olsun

saygılar


tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
4.6.2016 20:40:05
o bir efsaneydi mekanı cennet olsun duyarlı yüreğe saygılar
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
4.6.2016 20:01:48
Evet !!
Allah rahmet etsin.
O yıllarda siyah beyaz televizyonumuz da yoktu.
Komşuya giderdik sabaha karşı.
Asılmış suratların altında işi arsızlığa vurur seyrederdik rahmetliyi.
Yattığı yer nur olsun.
Güzel bir vefa örneğiydi yazın.
Teşekkürler Dostum.
Selamlarımla.
İlhan Kemal
İlhan Kemal, @ilhankemal
4.6.2016 19:59:01
American Academy of Neurology'nin 2006 daki bir makalesi konuya ışık tutabilir. Link'e rağmen bir bölümünü buraya taşımak isterim:

“There are not too many cases of pugilistic parkinsonism. Very few cases have come to our attention, and not in any other high-profile boxers that I'm aware of.”

Indeed, most victims of chronic traumatic brain injury suffer what looks more like Alzheimer's disease than Parkinson's.

Saygılarımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL