Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
sami biberoğulları
sami biberoğulları

YAZIYOR YAZIYOOOR, KUR’ANDA YAZIYOR.

Yorum

YAZIYOR YAZIYOOOR, KUR’ANDA YAZIYOR.

15

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

1717

Okunma

YAZIYOR  YAZIYOOOR,  KUR’ANDA  YAZIYOR.

YAZIYOR YAZIYOOOR, KUR’ANDA YAZIYOR.


Bizim çocukluk yıllarımızda, yani bundan yarım asır kadar ( Hatta daha fazla) önce gazete satıcılığı bayağı bayağı bir meslekti.Çocukluk yıllarımda ben de satmışımdır.

Sokak sokak, cadde cadde dolaşarak bağırırdık ‘’Yazıyooor,yazıyooor’’ Diye. Ne yazıyor? Elbette ki günün önemli haberlerini yazıyordu ama biz bağırırken öncelikle magazin haberlerine odaklanırdık. Mesela Galata Köprüsüne bir yunus balığı gelmiş(Adı Yaşar’dı) , çeşitli gösteriler yaparak halkın sevgilisi olmuş. İstanbul halkı akın akın bu yunusu seyretmeye gidiyor.İşte onu duyururduk: ‘’Yazıyor yazıyooor.Yunus İstanbul’u feth etti. Hürriyet,Milliyet, Tercüman...Yazıyooor yazıyooor.’’

Ha bu arada hemen belirteyim: Yunus bir memeli hayvandır. Ona balık denmesi doğru değildir ama tabii ki o yıllarda yunusların memeleri hakkında bir bilgimiz yoktu.

‘’Yazıyoor yazıyooor.Ünlü gangester ( Gangster diyemezdim..Daha yedi yaşındaydım.) Necdet Elmas yine polis’in elinden kurtuldu. Halk kahramanı Necdet Elmas’ın maceralarını yazıyor’’

Güya çaldığı paraları fakir-fukaraya dağıtırmış gangster Necdet Elmas...Adam resmen İstanbul halkının,hatta tüm Türk halkının gönüllerini feth etmişti.

Yıllar yılları kovaladıkça pek çok iş gibi bu sokakta gazete satıcılığı işi de ortadan kalktı. Artık sokaklarda ‘’ Yazıyoor yazıyooor’’ Diye dolaşan burnu sümüklü bacaksızlar dolaşmıyor. ‘’Yazıyooor,yazıyoor’’ olayı ise oldukça boyut değiştirdi. Şimdi yine birileri ‘’Yazıyor yazıyoor’’ Diyor ama artık satmaya çalıştıkları şey gazete olmadığı gibi, satışı yapmaya çalıştıkları mekan da sokak ve caddeler değil. Sosyal medyada satışa çıkmışlar.Satmaya çalıştıklarına yalan mı dersiniz yoksa kendilerini bilgili gösterme çabası mı dersiniz siz karar verin.

Bir diğer fark da eskiden bizler var olan haberleri duyururduk ‘’Yazıyor, yazıyoor’’ Diye bağırırken.Oysa şimdi bu bahsettiğim satıcılar, olmayan şeyleri satmaya çalışıyorlar. İşin ilginç tarafı da alıcıları bayağı çok.

Hımmm bir husus daha kaldı. Bu ‘’ Yazıyor, yazıyor ‘’ Diye yırtınanlar öyle ‘’ Hürriyet, Milliyet, Tercüman ya da günümüzün gazeteleri olan yine Hürriyet,Milliyetin yanında Sözcü, Sabah, Posta, Takvim vs. ‘’ de demiyorlar. Ya ne diyorlar? KUR’ANDA YAZIYOR...

Evet zamanımızın yeni trendi bu. İlgili veya ilgisiz, bilgili veya bilgisiz neredeyse herkes ağzını açtığında ‘’ Kur’anda yazıyor’’ Diye başlıyor söze.

İki örnekle açıklayayım.

Mesela dolaşıyoruz arkadaşın birisiyle... Beylerbeyi’ndeyiz. Hemen sahilde çok güzel bir cami var: Hamid-i Evvel Camii...Camiyi Osmanlı Padişahı I. Abdulhamit yaptırmış. ( Şu meşhuuur Kızıl Sultan (!) olan Abdulhamit değil.Karıştırılmasın.Kızıl Sultan(!) II. Abdulhamit’tir. Bu onun atası.) Neyse, bizim arkadaş ‘’ Bunu niye yaptırmış ki?’’ Diye soruyor. Ben de saf saf cevap veriyorum ‘’İnsanlar ibadet etsinler diye yaptırmış’’ Hemen yorumu patlatıyor: ‘’ Kur’anda böyle süslü camiler yaptırmayın diye yazıyor.’’

Kur’anın tamanının mealini biliyorum desem yalan söylemiş olurum ama hani az buçuk biz de okuduk başından sonuna kadar hem Arapçasını, hem de Türkçe mealini... Kur’anda bildiğim kadarıyla ‘’ Süslü camiler yaptırmayın’’ Diye bir ayet yok. Dahası Kur’anda ‘’ Cami’’ Diye bir kelime de yok. Kur’anda ‘’Mescit’’ var. ‘’Cami’’ Kelimesi de aynen ‘’Cem Evi’’ Gibi ‘’ Toplanılan yer’’ Anlamına geliyor ve ilk mescit olarak yaptırılan Kuba mescidinden çok çok uzun yıllar sonra ortaya çıkmış bir kelime. ( Aman gözünüzü seveyim: Kuba Mescidi... Türklerin Küba’da yaptırdıkları rivayet edilen mescitten bahsetmiyorum.Karıştırmayın.)

Haydi’’Ha mescit ha cami,ne fark eder?’’ Diyelim ve bakalım bu konuda Kur’an ayetleri ne demiş. Yani ‘’Süslü cami yaptırmayınız’’ Diye bir ayet var mı?


a) “Müşriklerin, kendi inkarlarına kendileri şahit olup dururlarken, Allah’ın Mescitlerini imar etmeleri mümkün değildir. Onların bütün yaptıkları boşunadır. Ve onlar ateş içinde ebedi olarak kalıcıdırlar.” (Tevbe 17)
b) “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar ederler. İşte hidayet üzere oldukları umulanlar bunlardır.” (Tevbe 18)
c) “Ta ilk gününden temeli takva üzerine kurulan mescit, elbette içinde namaza durmana daha layıktır. Onun içerisinde temizlenmeyi seven kişiler vardır.” (Tevbe 108)
d) “Allah’ın mescitleri içinde, Allah’ın isminin anılmasını men eden ve o mescitlerin harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır ? işte o zalimler yok mu, onların bu mescitlere korka korka girmekten başka hakları yoktur. Bunları yapan o zalimlere, dünyada büyük bir felaket ve mahrumiyet, ahirette de büyük bir azap vardır.” (Bakara 114)
e) “Zarar vermek, inkar etmek, mü’minlerin arasını ayırmak, Allah ve Peygamberine karşı savaşanlara daha önceden gözcülük yapmak üzere bir mescit kurup; “Biz sadece iyilik yapmak istedik” diye yemin edenlerin, yalancı olduklarına şüphesiz ki Allah şahittir.” (Tevbe 107) (Mescid-i Dırar’dan bahsediliyor bu ayette)
f) “Mescitler şüphesiz Allah’ındır. Öyleyse oralarda Allah’a yalvarırken başkasını katmayın.” (Cin 18)

Görüldüğü gibi böyle bir ayet yok. Ama bakın ne var:

‘’Kendilerine okunmakta olan Kitab’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz, bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt vardır. (Ankebut Suresi, 51. Ayet)

“Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini kitaba doğru eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye. Oysa o kitaptan değildir. "Bu Allah Katındandır" derler. Oysa o, Allah Katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah’a karşı (böyle) yalan söylerler.” Al-i İmran Suresi, 78.Ayet.

Yani bu işin vebali oldukça büyüktür.

Bu birinci örneğe ‘’ İsraf Haramdır’’ ayeti nazarından bakarsak arkadaşı haklı görebiliriz belki de. Çünkü Kur’anda altı surede israfın haram olduğu belirtiliyor ve gerçekten de bazı camilerde aşırı bir israf var. Örneğin bir minarede sekiz hoparlör gibi,örneğin kat kat halılar gibi, örneğin alttan ıstmalar,üstten soğutmalar gibi...Oysa Peygamberin(S.A.S) seccadesi bile yoktu.Kumlar üzerine secde ederdi. Ama mesela ikimizin de sık sık gördüğü, ne işe yaradığını hiç kimsenin bilmediği, hangi amaçla bir meydana konduğu hakkında malumatımız olmayan Kadıköy- Altı yoldaki Boğa heykeli için ‘’ Bunu niçin yapmışlar ki?’’ Sorusu gelmiyor aynı arkadaştan. O heykele gelince sanat eseri oluyor ama iş camiye gelince onun da bir sanat eseri olduğu unutuluyor. Boğa heykelini yadırgamıyoruz camiyi yadırgadığımız kadar.

İkinci örneğe geçiyorum.

Efendim, 29 Mayıs 2016 Tarihinde İstanbul’un Fethinin 563. Yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlandı.Bu etkinliklerden birinde yurdun dört bir tarafından,hatta yurt dışındaki bazı Müslüman ülkelerden insanların katılımıyla Ayasofya’da SABAH NAMAZI kılınmış. ( Altını çizerek ve büyük harflerle yazdım özellikle) Kesin olarak bilmiyorum ama sanırım şükür namazı da kılınmış. İlle velakin bu olay sosyal medyaya ‘’FETİH NAMAZI’’ Başlığı ile yansımış. İşin ilginç tarafı ise resmin altına ‘’Fetih Namazı’’ Diye yazanlar resimle ilgili haberde kılınan namazın sabah namazı olduğunu bizzat yine kendileri söylüyorlar. Tabii bir başka ilginçlik de AGD ve MGV adlı kuruluşların hazırladıkları afiş ve pankartlarda da insanların ‘’Fetih Namazı’’ Diye bir namaza davet ediliyor olması. Yani kılınsın ya da kılınmasın ‘’Fetih Namazı’’ Diye bir ifadenin olduğu bir gerçek.Hatta böyle bir afişle insanlar çağrıldığına göre ‘’Fetih Namazı’’ adı altında bir namaz da mutlaka kılınmıştır.

Neyse...İşte bizim arkadaşlardan bir başkası bu ‘’Fetih Namazı’’ İbaresine kafayı takmış ve aynen şöyle yazmış: ( İmla hatalarını düzelterek aynen yazıyorum ) ‘’ Fetih namazı kaç rekat kılınır? Kuran-ı Kerime baktım nafile namazı, zikir namazı hepsini yazıyor ama Fetih Namazı yazmıyor. Merak ettim’’


Bu arkadaş da ‘’ Yazıyoor,yazıyooor.Kur’anda yazıyor’’ Diyor.

Kur’anda ne yazıyormuş: Nafile namazı, zikir namazı...Kur’ana bakarak böyle bir iddiada bulunduğunun altını bir kez daha çizelim. Kur’anda nafile namazı, zikir namazı varmış ama fetih namazını görememiş (!)

Şimdi hangi noktadayız peki?


‘’İnkâr edenlere ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar cehennemliklerdir.’’( Maide suresi 86. Ayet.)

Niçin bu noktadayız?

Çünkü Kur’anda nafile namazı ve zikir namazı diye namaz yok. Hatta hangi namazın kaç rekat olacağı yok. Namazın günde kaç vakit kılınacağına dair bir ayet yok.Namazın nasıl kılınacağına dair bir ayet yok. Tabii ki Fetih namazı da yok.

Sırf İstanbul’un Fethinin kutlanmasına, bu kutlamayı sevmediği insanların yapmasına karşı olduğu için Kur’anda olmayan bir şeyi ‘’ Kur’ana baktım böyle yazıyor’’ Diye anlatmak sadece arkadaşı değil aynı zamanda ona inanıp alkışlayanları da, ona ‘’ Ağzınıza sağlık’’ Diyenleri de Maide suresinin 86. Ayetinde işaret edilen ‘’Yalanlayanlar’’ Hükmüne sokar ki Allah muhafaza.

İşte o sebepledir ki atalarımız ‘’ Biliyorsan söz söyle, bilmiyorsan az söyle’’ Demişler.

‘’Fetih Namazı da ne yahu?’’ Denmiş olsa kısaca ‘’ Arkadaşım ! Fetih Namazı değil, sabah namazı, ya da şükür namazı... Ya da insanlar toplanmışlar Ayasofya’ya Allah rızası için iki rekat namaz kılmışlar, ardından da ‘’Allah’ım bize İstanbul’un Fethi gibi daha nice fetihler nasip eyle’’ Diye dua etmişler.Bu namaza da Fetih Namazı demişler. Nesi acayip bunun?’’ Diye cevap verilebilir. Yağmur için namaz kılınıp dua ediliyor da fetih için olamaz mı? ‘’Nafile ( Yani Türkçe karşılığı, boşu boşuna) namaz acayibine gitmiyor,hatta onun kur’anda var olduğunu söylüyor ama Fetih Namazı acayibine gidiyor. Garip değil mi?

Yahu o değil de şimdi de benim kafama takıldı: ‘’Zikir namazı’’ Ne?

Bildiğim hiç bir namaza benzetemetim bunu.

Hani Beş vakit namazı bilirim. Cuma namazı, Bayram namazı,Teravih Namazı, Tesbih namazı, Kuşluk namazı, Teheccüd namazı, Tahiyyat’ül Mescid namazı gibi daha pek çok namaz bilirim de aslı zaten zikir olan namazın namazı hakkında bir malumatım yok. Yani Türkçesi’’ Namaz namazı’’ anlamına gelen bir namaz bilmiyorum. ( Yanlış anlaşılmasın. Cuma dışında hiç birisi Kur’anda bu isimlerle anılmadığı gibi yoktur zaten.)

Bu iki namazın ( Nafile namazı ve Zikir namazı) Hangi Kur’anda yazılı olduğunu Kur’an-ı Kerimi dokuz defa hatim etmiş(!)olan arkadaşa sordum. Cevabını dört gözle bekliyorum. Böyle bir cevap gelirse çok acil sizlerle paylaşacağım.

Ve son olarak diyorum ki:

Allah rızası için önce bir araştırın, okuyun ondan sonra paylaşın bir şeyleri. Neyi eleştirecekseniz öyle eleştirin. ‘’ Yazıyooor, yazıyooor.Kur’anda yazıyor’’ Diye karşıma çıkmayın. Kur’anda öcelikle
‘’ Oku’’ Yazıyor. ( A’lak Suresi 1. Ayet.) ve yine yazıyor ki: ‘’Böylece biz Kur’an’ı apaçık âyetler hâlinde indirdik. Şüphesiz Allah, dilediğini doğru yola iletir.( Hacc Suresi 16. Ayet )

RESİMLER:
1- Gazetelerin sokaklarda ‘’Yazıyooor,Yazıyoor’’Diye satıldığı yıllar.
2- O yıllara ait Gangster Necdet Elmas ile ilgili bir gazete haberi
3- Pek çoğumuzun nerede olduğunu ya da adını bile bilmediğimiz ve hakkında ‘’Niçin yapılmışki?’’ Sorusu sorulan İstanbul-Beylerbeyi sahilindeki Hamid-i Evvel ( I.Abdülhamit) Camii
4- Neredeyse her gün gördüğümüz ne işe yaradığını,hangi amaçla o meydana konduğunu bilmediğimiz ama hiç de yadırgamadığımız Kadıköy-Altıyoldaki boğa heykeli.
5- İstanbul’un Fethinin 563.Yıldönümünü kutlama amacıyla AGD ve MGV nin hazırladığı afiş.
6- Bahsi geçen Fetih namazı.

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yazıyor yazıyooor, kur’anda yazıyor. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yazıyor yazıyooor, kur’anda yazıyor. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YAZIYOR YAZIYOOOR, KUR’ANDA YAZIYOR. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
glenay
glenay, @glenay
10.7.2016 13:58:57
Kardeşim Nazife İstanbul'un fetih kutlamalarında bu yıl pek çok para harcandığını ve bununla istenilse
neler yapılabileceğini söylemişti. Ben de izlemediğim için ondan duymuş, bu gereksiz masrafa çok üzülmüştüm.

Bir de fetih namazı kılınmış.
Böyle bir namaz olamaz.
Bu ancak şükür için kılınan bir namaz olabilir.
Geçenlerde Kuranın Türkçe açıklamasında
namazla ilgili orta namazı kaçırmayın yazıyordu.
Bu ikindi namazıdır. Bunu annemden de duyardım.

Kuranda bildiğim kadarıyla namazın rekatları hakkında bir şey söylenmemiş.
Peygamberimizin uygulamalarıyla belirlenmiştir.
Teravih namazı ise peygamberimiz zamanında dört rekat kılınırmış.
Ne hikmetse Osmanlı döneminde hangi padişahın buyruğuyla bilmiyorum
20 rekâta çıkarılmış. Milleti güya bir araya toplamak için.

Dini kendi kafamıza göre değiştirip uygulayamayız.
Kur'anı Türkçesinden okuyup, anlamalı ve emir ve yasakları
ona göre uygulamalıyız.

Bir de camii sorunu var.
Camilerimizi süslü püslü yapmak da, haddinden fazla camii yapmak da yanlış.
Peygamberimiz bir camii yıktırmıştır. Sanıyorum yanlış uygulamalardan dolayı.
Kur'anda yazıyor diye atfedilen sözü peygamberimiz söylemiştir.

Kuranda yazılanları bire bir öğrenmek için en doğru tercümelerden okumalıyız.

tebrikler,

selam ve sevgilerimle..
grafspee
grafspee, @grafspee
2.6.2016 15:09:56
şu an genel olarak ülkemizde okumaya karşı öyle bir önyargı var ki, ben çıkıp desem ki "kur'an'da namaz yok, oruç yok, kalbiniz temiz olsun yeter" yazıyor diye, bırak kitabı açıp bakmayı google'lamaya bile üşenirler. hatta bu durum işlerine de gelir çoğunun :))
karabencan25
karabencan25, @karabencan25
2.6.2016 02:02:06
Yobaz nedir biliyor musunuz.?
Dini kuranı-kerimin yazdığının dışında yorumlayıp, vahabi adetlerini din diye yutturmaya kalkan, okumayan ve sadece dini çıkar amaçlı kullanan hocamsı tiplerin söylediklerini dinleyen ve uygulayan insana yobaz derler. O yobazlar ki, Osmanlıyı çökerttikleri gibi şimdi de Türkiye Cumhuriyetini çökertmekteler.
Dindar ve mütedeyyin olmayana yobaz derler.
O yobazlar ki,
Hallac-ı Mansur'un derisini yüzüp yedi parçaya ayırmıştır.
Nesimi'nin derisini yüzüp yedi parçaya ayırmıştır.
Şeyh Bedreddin'i asmışlardır.
Onlar, Mevlana'yı sevmezler, Yunus'u anlamazlar..
İnançlarını menfaate satan tiplere yobaz derler.
Yekta Attila
Yekta Attila, @yekta-attila
1.6.2016 22:04:52
Değerli hocam, bir toplumun okumamasının, şifahi kalmasının nedenlerini sıralamaktansa, birbirlerine bağlı olan bu nedenlerin temelini işaret etmek yeterlidir...
Bu temelin en belirgin özelliği, 'pazar'ının niteliğidir; bir pazar ilkel üretim yöntemlerine ve ilişkilerine bağlılığı oranında gelişkin, yani teknolojiktir...
[ Teknolojinin temelindeki mantık, matematik ve müspet bilimleri yine göz önünde bulunduralım...]
Türkiye pazarı 50-100 yıl öncesine göre elbette kat kat gelişmiştir, gelişmeye devam etmektedir...
Yani toplumun, yani üretim ilişkilerinin teknoloji ile ilişkisi kat kat artmış, artmaya devam etmektedir...
Ne var ki, bu noktada ilginç bir durum vardır...
Toplumun teknolojisi, yani teknolojinin toplumun geneline hakim olması, dolayısı ile mantık, matematik ve müspet bilimlerin hakim olması, yani bir kültür haline gelmesi orantılı değildir...
[Batı'nın 'üstünlüğü' bu noktadadır, yani teknoloji-kültür bütünlüğünü sağlamasındadır...]

Eğlenceli bir benzetmeyle; şoförlük öğrenmiş bir Amazon yerlisi veya Aborjin'in, toplumunun teknolojik seviyesini göstermediğini kolayca fark edeceğiz...

Kısacası, okumak, temelinde mantık, matematik ve müspet bilimler olan bir hassasiyetin türevidir, çıktısıdır...
Yani bunların temel olduğunu ne kadar iyi fark edersek, sosyal bilimlerde de o kadar mantıklı, matematiksel akıl yürütecek, fikir üretecek, dolayısıyla ilkellerin "Ben yaptım, oldu" sağırlığından o kadar azade davranacağız...

Son söz: Bir zahmet Kur'an'ı okuyan ve 'namus'hassasiyeti olan kişi, ilahi mesajın zırva kaldırmayacağını, ilkelliğin muhatabı olmayacağını anlayacaktır...

Allah Türk'ü örnek verdiğiniz tiplerden korusun!...

Selam ve saygılarımla.
bekir odacı
bekir odacı, @bekirodaci1
1.6.2016 21:20:17
Hocam müslümanlığı bir yerden köşeye sıkıştırmak ve küçültmek amaçları Dediğiniz gibi o boğa heykelini kim niye ne amaçla yapmış sorgulayan yok saygılarımla
Serhat BİNGÖL
Serhat BİNGÖL, @serhatbingol
1.6.2016 13:19:58
Kıymetli hocam ilginç bir konuyu işlemişsiniz doğrusu konu biraz şetrefilli, yani konu İslam ve İslama dönük cami,umre,hac,vs gibi faaliyetler olunca hemen birileri bu yönde harcanan paraların hesabını yapıyor ve hatta entelektüel baz da ele alıp Okul-Cami mukayesesine dönüştürüyor. Eyvallah dini gerekçelerle bile olsa israf haramdır. İyi de bu ülkede son yetmiş yıldır lüzumlu lüzumsuz her yere dikilen heykellere,büstlere harcanan kaba bir hesapla beş milyar doları bulan parayı kimse eleştirmiyor.(bu rakamdaki bir parayla yüzlerce okul yapılabilirdi) Ya da kumar hanede bir gecede (binlerce Müslümanın umre ibadeti için harcadığı paraya eşdeğer) birkaç milyon dolar parayı zevk için kumar masasına bırakanlara da kimse bir şey demiyor. ‘’bu örnekler çoğaltılabilinir’’ kaldı ki mesela umre için harcanan paradan uçak firmalarından otellere çarşı pazar esnafına kadar vesaire onlarca alanda yüz binlerce Müslümana hayrı olan bir para. Ama gayri meşru yollarda harcanan paranın kimseye bir hayrı yok. O zaman ne dense kimsenin aklına okul gelmiyor veya bu ülkede yatağa aç giren insanların olduğu hiç konuşulmuyor. Konu Müslümanlar olunca nedense bir hazımsızlık söz konusu oluyor.

Kaleminize emeğinize sağlık.

Saygı ve sevgilerimle.

Ayvazım Deniz
Ayvazım Deniz, @ayvazim-deniz
1.6.2016 12:40:26
Bence biraz siz de araştırın:)

o dediğiniz namazların çoğu zaten Kuranda yok.

Ama
NFİLE NAMAZ AYETLERİ var..

Ve kutlamalara gelince.Kimse neden kutlandı demiyor Hocam.

Ben ve benim gibileri rahatsız ecen başka bir şey. Bu kadar camiye ne gerek var ve bu kadar imama bedava maaş vermeye. Adamlar bir cenazeyi bile bedava yıkamıyorlar zaten. Üstelik Cuma hariç hiç bir camide o zannedilen kalabalık da yok. Sanat mı diyorsunuz.İlahi hangisinde sanat var. Hepsi birbirine benziyor zaten.
Benim bu kutlamalara kızmamın tek sebebi var. O gün ki kutlamada ne kadar para harcandı araştırdınız mı?

Sokaklara bir çıkın kadını erkeği çöp karıştırıyor. Hurda kağıt şişe topluyorlar. Sizin tuzunuz kuru. Madem bu kadar parası var devletin onlara yardım etsin önce. Ne kutlamasıymış.Madem para var önce fakirler zenginleşsin sonra artan parayla istediğini kutla..O para sizin benim cebimizden çıkıyor. Bizim vergiler hükümetin sadece reklamına yarıyor.Üç beş yol yaptı diye ki velev o yollarda zaten bizim paramızla yapıldı kimseyi başımın üstüne çıkaracak değilim. Çok mu gelişmiş bir ülkesin.Milli gelirin ne ki bu tür saçma kutlamalara bu kadar para döküyorsun. Birde padişah gibi reklamlarda diriliş demiş:) Ne zaman uyanacaksınız.

Ama Hocam ben sizden zaten ümidimi Bekir Yıldızın Kara Vagon kitabına eşçinsel kitap dediğiniz de kesmiştim:)Cevap bile yazmamıştım.:)

Lütfen daha gerçekçi yazılarda buluşalım..Daha öğretici özellikle. Parti şakşakçılığı olmadan yazılarınız daha güzel..

Saygılarımla.
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
1.6.2016 11:30:12

okumamaktan, okuduğunu anlamamaktan kaynaklanan bir cahilliğimiz var toplum olarak

okumak zor geliyor, ve okumadan kendince yorumlayanları kabul ediyoruz maalesef

bilgilendim sayenizde hocam

teşekkürler, saygı ve hürmetler

EVRENİ
EVRENİ, @evreni
1.6.2016 10:51:29
Sami hocam, o soru sorduğunuz ve cevap beklediğiniz arkadaşınız KURANI 9 DEĞİL 90 DEFA hatim etmiş olsada, MEALİNİ, YADA TEFSİRİNİ OKUMAMIŞSA EĞER (Bizim gibi) boşuna beklemeyin

Bir de şu mesele var, kimin yazdığı meal ve tefsir, ALİM sayısı kadar çeşitli tefsir ve meal var...
Sezai KAYA DeliGarip
Sezai KAYA DeliGarip, @sezai-kaya-deligarip
1.6.2016 09:44:11
Ağabey aklıma '''Okuyuculuk''' geldi! Eskiden davetiye yoktu, elimize bir liste verilir kapı kapı dolaşılıp Düğüne, Nişana ya da el öpme şerbeti ne (Söz kesme) konu komşu davet edilir di! Herhalde Yazıyoooorr da insanları okumaya teşvik etmek için olsa gerekti! Bir de çocuklar para kazansın!!!
Maalesef ağabey insanlar o duruma geldiler ki artık, filanca hoca filan Tv.de şunu söyledi! Falanca alim falan Tv.de bunu söyledi!!!!! Lan oğlum açta bir oku! Elinde akıllı telefon o sapık site senin, bu sapıtmış kanal benim gezip duracağına gugul emmine sor sana kim ne demiş, nerede demiş sana söylesin.Mizahi anlamda da öğrenmek istersen eşki( bilerek yazdım) sözlük var bilmem ne pedya var gir de bak.
Yüreğin dert görmesin ağabey.Ammaaaa iyice dolmuşsun ki bu yazıyı kaleme almışsın!
Selam ve saygılarımla.
İlhan Kemal
İlhan Kemal, @ilhankemal
1.6.2016 06:04:07
"Neredeyse her gün gördüğümüz ne işe yaradığını,hangi amaçla o meydana konduğunu bilmediğimiz ama hiç de yadırgamadığımız Kadıköy-Altıyoldaki boğa heykeli."

O boğa heykeli yanlış anımsamıyorsam Fransızlara ait. Rivayete göre I. Dünya Savaş'nda Almanların eline geçip, iyi niyet hediyesi olarak Osmanlılara hediye ediliyor. Benim tahminim bunun 1871 Savaşından sonra Alsace-Lorraine'in Almanlara geçmesiyle el değiştirdiği ve Osmanlılara tesliminin II. Wilhelm'in ziyaretine denk getirildiği. Yoksa Dünya Savaşının ortasında Osmanlıya heykel hediye edelim de ilişkileri güçlendirelim şeklinde bir düşünce olduğunu sanmıyorum. Ama bütün bunları kulak dolgunluğuyla yazıyorum; çok da arkasında değilim.

Dikkatimi çeken "ne işe yaradığı"nı ifadesi. Geç Roma döneminde Mitra kültünün ölmesiyle beraber boğa heykelleri bir işe yaramaktan ellerini çekerler. Bundan sonra genelde estetik amaçlı kullanılırlar. (Wall Street'teki Hamle Yapan Boğa heykeli bile sembolik anlamından önce estetik amaçlıdır)

Hangi amaçla o meydana konduğuna gelince: Bilmiyorum. Kendisiyle ilk tanıştığımda (1980) Kadıköy'de kaymakamlığın oradaydı. Sonradan Altıyol'a taşındı. Bu soruyu dönemin belediyesine sormak lazım. Bizim için ne ifade eder? Belki de Odakule'nin önündeki şekilsizlikten dışında sadece estetik amaçlı olan İstanbul'daki ilk heykeldir. Sonra Zincirlikuyu'daki Akdeniz heykeli gelir (Eğer hala oradaysa).

Boğa örneğini arkadaşınızın düşüncesindeki garipliği işaret etmek için kullandığınızın farkındayım (Onun kişisel düşüncelerini genelleştirmediğiniz sürece de sorun olmamalı). Sadece Boğa ile bildiklerimi paylaşmak istedim. Saygılarımla.

Oya gedik
Oya gedik, @oyagedik
1.6.2016 02:17:53
Kur’anda öNcelikle ‘’ Oku’’ Yazıyor.

Çok güzel bir anlatım, okudum ve bilgilendim.

Kaleminiz hiç bitmesin öğretmenimiz...
Selam ve Saygımla...

Oya gedik tarafından 6/1/2016 9:15:56 AM zamanında düzenlenmiştir.
karabencan25
karabencan25, @karabencan25
1.6.2016 02:04:07
Cami sayısı ilkokul sayısını çoktan geçmiş. Tüm İslam dünyasından daha fazla cami var. Kuranda cami tarifi de yok. Zaten, din adamına da gerek yok. Ruhban sınıfını ve dine dayalı sömürüyü de ret eder. Ama, gel gör ki, Avrupa'da yapılan katedral ve görkemli kiliselere özenilerek yapılmıştır çoğu.
Sosyolojik süreçler bunu gerektiriyor demek ki..
En erken eğitimini almamıza rağmen dini bilgileri, oku emrini hiç benimsememişiz. Zaten okumayı da sevmiyoruz.
İşte, dinci yobaz hocaların en sevdiği ortam. Kakalak böceklerinin karanlığı sevdiği gibi. Ya da karasineklerin pisliği sevdiği gibi.
Din insanın ruhani yönlerini tatmin eder ama bu hali ile sadece yobaz hoca sınıfının ceplerini tatmin ediyor.
Cehalet böyle birşey. Az bilen fakat çok inanan.
Aydınlatıcı bir yazı Hocam. Kaleminize sağlık. Selam ve saygılarımla..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL