Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
levent taner
levent taner

-RENKLER VE DESENLERDEN BİR DÜNYA KURMAK-

Yorum

-RENKLER VE DESENLERDEN BİR DÜNYA KURMAK-

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

557

Okunma

-RENKLER VE DESENLERDEN BİR DÜNYA KURMAK-

-RENKLER VE DESENLERDEN BİR DÜNYA KURMAK-


Bilgisayarımızda belirleyeceğimiz masa üstü ekran görüntüsünün iş verimimiz üzerinde etken olduğunu söylersem mübalağa mı ederim acaba? Ya da bu adam iş yapmaz mı dersiniz?

Öncelikle bilgisayar ortamında en hoş sanal görüntü hangisidir dersem kaç şık canlanır zihninizde, açıkçası bilemem. Diyelim ki, doğal güzellik üzerinden bir seçim yaptık. Tercihimiz nasıl şekillenebilir?

Sözgelimi azur mavisi ne kadar da hoşumuza gider, değil mi? Halbuki, temaşa açısından harika olan bu görüntünün çalışma anında uygunsuzluk arz edeceği kanaatindeyim. Elbette zevkler tartışılmazda orada olma isteğini körüklemez mi acep? Düşünün ki ekranınızda pamuk misali bir kumsal ve palmiyelerle beraber cam gibi bir deniz, tropik bir düş bahçesi var. Şöyle bir offf! Çekmez miyiz? O açıdan iş ortamımızda ekranımızı süsleyen manzara o ortamda bulunma arzusu uyandırıcı, kışkırtıcı olmamalı derim.

Ya esintili bir deniz, dalgalar kıyılara vurur da köpük köpük yalar ya sahili orada olmak ve dinlemek, en güzel bir musiki olmaz mı? Şu an imkânsız mı? Peki, karşınızda olsa ve alıp götürse sizi uzaklara, arınsanız tüm benliğinizle ve hâyal etseniz serpiştiğini, su damlalarının yüzünüze. Bu da mı kurumsal kültürü sabote eder yoksa? Ay ya! Bu kurumsallıkta kurum yaptı iyice. Yalnız her iki ekran görüntüsü de ev ortamımızda harika olur. Hani derim ki; o ortamlarda bulunma arzumuzu uyandırırsa fena mı olur? Büyük şehrin kozmopolit ortamından uzaklaşıp kozmosa açılsak şöyle bir, bambaşka bir aşka davet etmez mi insanı?

Yine çalışma yaşamına dönersek; ay ışığında çöl ilk aklıma gelir. Düşünsenize ruha dinginlik vermez mi? Uçsuz bucaksız kum deryası. Kim bilir, yeryüzünde en son öylesine bir yerde olmak istersiniz belki de. Fakat zihnen yaşadığınız ve ruhen olgunlaştırdığınız bir manzaraysa söz konusu, mümkün mü hayır demek?

Rüzgâr altında çöl mü? Hani milyonlarca kum zerresi uçuşur. Mücadele gücünü, azmi, direnci kamçılamaz mı?

Ya da çöl kenarında koruluk, umudun yeşerdiği an, bir de Chris Rea parçası, “looking for the summer” misali. Ekşi sözlükte bir yorum bana ilginç gelmektedir. Çölde arabam stop etse ama teypde looking for the summer çalıyorsa no problem diyen birine rastgeldim. Biraz sofistike bir yorum değil mi? Hatta buram buram şehir efsanesi kokuyor bile denebilir. Ama yine de parça sağlam derim. Çölde değil ama işyerinde ya da evde dinlenebilir. Sıcacık bir çöl esintisi kulaklarda, sizi bilmem ama vaha olur bana ve öyle bir resimde göğü izleseniz bir de, bembeyaz bulutlar masmavi bir fonda parıldar. Işıl! Işıl.

Sanmayın ki, kutupları unuttum. İnsanlığın tükenmez hazinesi; karlar, buzlar ve foklar ülkesi, sert ve soğuk rüzgârlar diyarı, kutup köpekleri çeker kızakları, gözünüzün gördüğünce bembeyaz, fiziksel olarak bulunamazsanız orada, görselde yaşayamaz mısınız o ihtişamı. Ve unutmayın ki; dünyanın gizli hazinesi, Yaradan’ın bahşettiği zenginlik, çöllerle birlikte kutuplardır aslında.

Peki ya lider balığı izleyen balık sürüsü görüntüsü nasıl olur? Ya da uçmakta olan bir yaban kazı sürüsüne ne denir? Takım ruhunu çağrıştırmaz mı? Yaban kazlarını bilirsiniz; hep beraber uçarak güçlerinin zirvesine çıkarlar. Birlikte kanat çırpmaları onları yüksekte tutar. Yorularak sürüden kopulmaz. Hani argo bir deyişi çürütmez mi? İnsanın kafasızına kaz kafalı denmez mi? Demek kazlar hiçte kaz kafalı değil.

Şüphesiz işe odaklandım mı gözüm hiçbir şeyi görmez de diyebilirsiniz. Fakat yine de çalışma ortamınızda sizi karşılayan, renkleri ve desenleriyle benliğinizi süsleyen de ekran görüntüsüdür. Hani derim ki; siz bakmayın "şeytan ayrıntıda gizlidir" diyenlere. Doğrular da ayrıntıda gizlidir, aman ha!


L.T.











Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
-renkler ve desenlerden bir dünya kurmak- Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz -renkler ve desenlerden bir dünya kurmak- yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-RENKLER VE DESENLERDEN BİR DÜNYA KURMAK- yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
16.2.2016 16:10:50

sanırım ben de sizi ilk defa okuyorum

affola

bundan sonra takip etmeye çalışacağım elimden geldiği kadar

renklere gelince, bir ara bir reklam sözü vardı

"hayattan rengi alın geriye ne kalır ki" diyordu

gerçekten de renkler şekillendiriyor bazen yaşamı

paylaşıma teşekkürler

kaleme saygı ile


H. Çiğdem ŞİİRBAZ
H. Çiğdem ŞİİRBAZ, @h-cigdem-siirbaz
11.2.2016 01:51:41
İlginç bakış açısı belki de önemli bir detaya parmak basıyorsunuz...Saygıyla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL