Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
Suat Zobu
Suat Zobu

Mescidi Aksa'nın Nöbetçisi

Yorum

Mescidi Aksa'nın Nöbetçisi

6

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

1025

Okunma

Mescidi Aksa'nın Nöbetçisi

Mescidi Aksa'nın Nöbetçisi

AŞAĞIDAKİ YAZI BANA AİT DEĞİLDİR. BELKİ SİTE KURALLARINA AYKIRI BİR ŞEY YAPIYORUM AMA BU YAZIYI HERKESİN OKUMASINI ÇOK İSTERİM. BİR TÜRK OLARAK TÜYLERİ DİKEN DİKEN EDEN BİR YAZI BU..!

TÜM DOSTLARIMIN ve YÜCE TÜRK MİLLETİMİZİN BAYRAMINI KUTLARIM.

Suat Zobu

*

Osmanlı ordusu Kudüs’ten çekilirken (9 Aralık 1917) Mescid-i Aksa’yı koruması için nöbetçi bırakılan Onbaşı Hasan’ın yürekleri titreten öyküsü

Tam 57 yıl nöbetine sâdık kalan Osmanlı askerini, merhum tarihçimiz İlhan Bardakçı 1972 yılının 12 Mayıs günü Mescid-i Aksa’nın merdivenlerinde görür ve yıllar sonra bu inanılmaz karşılaşmayı kaleme alır.

Onu o merdivenin başında gördüm. İki metreye yakın bir boy… İskeletleşmiş vücudu üzerinde bir garip giysi… Palto?.. Hayır, kaput, pardösü veya kaftan?.. Değil. Öyle bir şey, işte.

Başındaki kalpak mı, takke mi, fes mi? Hiçbirisi değil. Oraya dimdik, dikilmiş. Yüzüne baktım da, ürktüm. Hasadı yeni kaldırılmış kıraç toprak gibi. Yüz binlerce çizgi, kırışık ve kavruk bir deri kalıntısı.

Yanımda İsrail Dışişleri Bakanlığı Daire Başkanı Yusuf var. Bizim eski vatandaşımız. İstanbul’lu. “Kim bu adam” dedim. Lâkaydi ile omuz silkti. “Bilmem.” diye cevap verdi. “Bir meczup işte. Ben bildim bileli, yıllardır burada dururmuş. Çakılı gibi, hâlâ duruyor ya… Kimseye bir şey sormaz. Kimseye bakmaz, kimseyi görmez.”

Kan mı çekti nedir. Nasıl, neden, niçin hâlâ bilmiyorum. Yanına vardım. Türkçe “Selâmünaleyküm baba” dedim.

Torbalanmış göz kapaklarının ardında sütrelenmiş gibi jiletle çizilmişçesine donuk gözlerini araladı. Yüzü gerildi. Bana, bizim o canım Anadolu Türkçemizle cevap verdi:

- “Aleykümüsselâm oğul…

Donakaldım. Ellerine sarıldım, öptüm öptüm…

- “Kimsin sen, baba” dedim.

Anlattı ki, ben de size anlatacağım.

Ama evvelâ biliniz. O canım Devlet çökerken, biz Kudüs’ü 401 yıl 3 ay 6 günlük bir hâkimiyetten sonra bırakırız. Günlerden 9 Aralık 1917 Pazar günüdür. Tutmaya imkân yok. Ordu bozulmuş, çekiliyor, Devlet, zevalin kapısında. İngiliz girinceye kadar geçen zaman içinde yağmalanmasın diye oraya bir artçı bölük bırakırız. Âdet odur ki kenti zapteden galip, asayiş görevi yapan yenik ordu askerlerine esir muamelesi yapmaz.
Anlattı, dedim ya. Gerisini tamamlayayım.

- “Ben, dedi, Kudüs’ü kaybettiğimiz gün buraya bırakılan artçı bölüğünden…”

Sustu. Sonra;

- “ 20. Kolordu, 36. Tabur, 8. Bölük, 11. Ağır Makineli Tüfek Takım Komutanı Onbaşı Hasan’ım”

Ellerine bir kerre daha uzandım. Gürler gibi mırıldandı:

- “Sana, bir emanetim var oğul. Nice yıldır saklarım. Emaneti yerine teslim eden mi?”

- Elbette, dedim, buyur hele…

Konuştu:

- “Memlekete yolun Tokat Sancağı’na düşerse… Git, burayı bana emanet eden kumandanım Önyüzbaşı Musa Efendi’yi bul. Ellerinden benim için öp. Ona de ki…

- Gönül komasın. “11. Makineli Takım Komutanı Iğdırlı Onbaşı Hasan, o günden bu yana, bıraktığın yerde nöbetinin başındadır. Tekmilim tamamdır kumandanım dedi, dersin…”

Sonra yine dineldi. Taş kesildi. Bir kez daha baktım. Kapalı gözleri ardından, dört bin yıllık Peygamber Ocağı ordumuzun serhat nöbetçisi gibiydi. Ufukları gözlüyordu. Nöbetinin başında idi. Tam 55 yıl kendisini unutuşumuzdaki nadanlığımıza rağmen devletine küsmemişti.


İlhan Bardakçı

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Mescidi aksa'nın nöbetçisi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mescidi aksa'nın nöbetçisi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mescidi Aksa'nın Nöbetçisi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Serhat BİNGÖL
Serhat BİNGÖL, @serhatbingol
1.10.2015 02:52:06
Suat hocam

Yazınızı okuyunca nasıl vefalı onurlu ve kararlı bir cedde sahip olduğumuzun gururunu yaşadım. Ve çok güzel bir örneğini sunmuş yazınız tebrik ederim. Gittiğim ülkelerde ecdadımızın yaptığı (camii, hastane, kütüphane )vs gibi eserleri gördüğümde aynı gururu duymuştum.

Kalemine gönlüne sağlık

Saygı sevgilerimle.
mirim
mirim, @mirim
27.9.2015 00:58:15
Bu neydi be Suat ? Tüylerim diken diken oldu. 2 saat nöbet tutup da 60 kere saatine bakan askerler geldi gözümün önüne. Böyle biri daha var mıdır ki acaba ? Helal olsun o elleri ayakları öpülesi adama... Sana da...
selahattincansız
selahattincansız, @selahattincansiz
27.9.2015 00:14:40
paylaşım için teşekkürler..
işte bunu milli eğitim hemen okuma parçası olarak koymalı kitaplara..
poeme_şiir
poeme_şiir, @poeme-siir
23.9.2015 23:49:34
10 puan verdi
Gurur şaşkınlık ve utançla okudum. Gururlandım bu kadar güzel bir insanla aynı ırktan olduğum için. Şaşırdım bu nasıl bir sadakattir. Utandım, bizler böyle olamadığımız için. Çok farklı bir paylaşımdı, varolun.
Davut Daşkıran
Davut Daşkıran, @davutdaskiran
23.9.2015 22:54:54
Çok güzeldi:( Paylaşım için teşekkür ederim
Etkili Yorum
Yekta Attila
Yekta Attila, @yekta-attila
23.9.2015 19:38:48
"Çırpınırdı Karadeniz"de...
"Vefalı Türk geldi yine" demesi boşuna değil, ustam...
Bence bu kadarı yeter...

Selam ve saygımla...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL