3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
743
Okunma

PKK’ya karşı yalnızca askeri girişimin ve harekatın yeterli olmadığı, fikir mücadelesinin gerekliliği de artık açıkça ortaya çıktı. Ağırlıklı olarak üzerinde durulan, PKK’nın Marksist-Leninist, komünist ve ateist bir örgütlenme olarak nitelendirilmesi idi. Bu nedenle, yapılacak fikir mücadelesi ile terörün ideolojisinin etkisiz hale getirilmesi gerektiği artık tartışılmaz bir gerçek.
Darwinizm, terörü meşru ve doğal bir yöntem olarak gören ideolojilere fikirsel zemin sağlar. Çünkü Darwinizm’e göre, şiddet, çatışma ve kanlı mücadeleler doğa kanunlarına uygun bir "gelişme" yöntemidir. Charles Darwin, doğada kanlı bir yaşam mücadelesi olduğunu ve aynısı toplum içinde uygulandığında insanın evriminde ilerleme sağlanacağını öne sürmüştür. Kısacası bir toplumda kan dökülmesi, farklı gruplar arasında çatışmalar yaşanması, Darwinizm’e göre yerinde ve doğru bir şeydir.
Komünist ve anarşistler ise, çatışma, şiddet ve teröre olan bağlılıklarını Darwinizm’in bu felsefesi ile desteklerler.
Komünist Liderlerden Darwin’e Övgüler
Darwin’in Türlerin Kökeni adlı kitabı hakkında, "bizim görüşlerimizin doğal tarih temelini içeren kitap, işte budur" diyen komünizmin kurucularından K. Marx, sosyalist dostu Lasalle’a mektubunda şunları yazmaktadır: "Darwin’in yapıtı büyük bir yapıttır. Tarihteki sınıf mücadelesinin doğa bilimleri açısından temelini oluşturuyor." [Marks Engels Mektuplar, cilt 2, s.126]
Marx, Das Kapital’i Darwin’e ithaf ederek, Almanca baskısına şöyle yazmaktadır: "Charles Darwin’e, gerçek bir hayranı olan Karl Marx’tan".
Yine komünizmin kurucularından Engels ise Darwin hakkında, "Darwin, bütün organik varlıkların, bitkilerin, hayvanların ve insanın kendisinin, milyonlarca yıldır olagelen bir evrim sürecinin ürünleri olduğunu kanıtlayarak metafizik doğa görüşüne en ağır darbeyi indirdi." demektedir. [Marx-Engels, Seçme Yapıtlar 3, Sol Yayınları, s. 156]
Teröristlere Darwinist Eğitim
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de komünist örgütlerin hem propagandalarının ve hem örgüt içi eğitimlerinin önemli bir parçası Darwinist eğitim programlarıdır.
Bu eğitimde militanlara, evrendeki her olayın "tez-antitez-sentez" şeklinde ve "diyalektik" formüle göre geliştiği, bunların doğanın, canlıların ve tarihin diyalektiği olarak üçe ayrıldığı anlatılmaktadır.
Doğadaki herşeyin evrimleşmesi doğanın diyalektiği, canlıların birbirlerinden türemesi canlıların diyalektiği ve toplumların komünist toplum düzenine doğru gelişmesi de tarihin diyalektiği olarak anlatılır. Sonunda ise Komünist Kürt Devrimi gerçekleşecektir. Canlıların diyalektiği kapsamında insanın maymunlarla ortak atadan geldiği, bir tür hayvan olduğu safsataları da aşılanmaktadır. Bir sonraki safha ise gerilla eğitimidir.
Söz konusu Darwinist-materyalist eğitim sonucunda, gençler toplum için son derece tehlikeli ölüm makineleri haline gelmektedirler. Allah’ı, dinini, devletini ve değerlerini reddeden, insanları kolayca katledilebilecek birer hayvan olarak gören kişiler ortaya çıkmaktadır.
Değerlerini yitiren, Allah’a ve ölüm sonrası sorgulanacağına inanmayan insan, her türlü ahlaksızlığı ve zalimliği rahatça yapabilir. Bu nedenledir ki, Marksist liderler ve onları izleyenler, bebek, çocuk, genç, kadın, yaşlı ayırd etmeden masum insanları rahatlıkla öldürebilmişlerdir. Çünkü Darwinist görüş, karşılarındaki insanların gerçekte birer hayvan olduklarını, onları öldürmenin bir böceği öldürmek kadar kolay olduğunu telkin etmektedir.
Yaşanan katliamların, cinayetlerin, zulmün, terörün, bölücülüğün, din ve devlet düşmanlığının arkasında Darwinizm ve materyalizm eğitiminden geçmiş anarşistler vardır. Bu ideolojilerin gerçek yüzünün ortaya çıkarılması, gençlerin bu safsatalarla beyinleri yıkanmadan önlemlerin alınması önemlidir.
Bölücü Örgüt Elebaşının Allah, Darwinizm ve Komünizm Konusundaki Bazı Görüşleri
(Allah’ı tenzih eder, yüceltirim.)
“Lise dönemlerinde büyük felsefik bunalımı yaşadım. Tanrı ile savaşı verdim, bu savaştan başarı ile çıktıktan sonra yarı Tanrı oldum.” (Özgür Yaşamla Diyaloglar, Ekim 2002, s. 257)
“Hayvanın en ileri sosyalleşmiş biçimi insandır. En vahşi hayvandır insan, en acımasız hayvandır.” (Kürt Hümanizmi ve Yeni İnsan, İstanbul, Nisan 2001, s.106)
"Bizim ortamımızda sosyalizmin ve komünizmin ölçüleri egemendir. Sosyalizmde herkese emeği kadar verilir. Bu, parti (PKK) içinde de geçerlidir. Bu, komünist toplumun kuruluşuna kadar da geçerli olacaktır." (Tasfiyeciliğin Tasfiyesi, s.153)
Fikir Mücadelesi
Her eylemin arkasından söylenen "hepimiz kardeşiz", "şehitler ölmez" gibi sözlerin terörü durdurmadığı açık. Öncelikle TRT kanallarında ve TRT6’da Darwinist propagandanın durdurulup Darwinizm karşıtı propagandanın başlatılması gerekli. Bir yandan teröre lanet edilir ve şehitler verirken, diğer yandan TRT kanallarında Darwinist propaganda yapılması ve okullarda okutulması büyük bir yanılgıdır. İnsanlara sorumsuz birer hayvan olmadıklarını, Allah’ın yarattığı ve yaptıklarından sorgulanacak bireyler olduklarını anlatmak gerekmektedir. Bu konuda çeşitli kurumlara da sorumluluklar düşmektedir.
PKK’nın ideolojik temellerini doğru teşhis etmek ve topluma duyurmak, yapılacak fikir mücadelesinin ilk adımı. Bu mücadele devlet eliyle ve yaratılışa inanan değerli bilim adamlarının katılımları ile yapılmalı. Devlet silaha silahla karşılık verecektir kuşkusuz, o halde fikre de fikirle karşılık verilmeli ve terörün dayandığı sahte ideolojiler çürütülmeli.
Terör örgütünün yoğun propagandasına maruz kalan Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizdeki Türk ve Kürt vatandaşlarımız, Allah inancı taşıyan dindar insanlar. Bu nedenle PKK’nın ideolojik kaynağının deşifre edilmesi çok önemli. Çünkü Yüce Allah’a imanın, peygamber sevgisinin, vatan aşkının ve Kur’an ahlakının gerçek anlamda yaşandığı yerde bölücü terör yol bulamayacak; geri çekilecek ve Allah’ın izniyle yok olup gidecektir.
Alıntılar:
www.evrimteorisi.info
www.gercekgundem.com