Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
yalciner17
yalciner17

422- hollandalı adam- ard. öyk.

Yorum

422- hollandalı adam- ard. öyk.

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

609

Okunma

422- hollandalı adam- ard. öyk.


Adamı Ardahan’da görmem üzerinden çok zaman geçti. Adamı beyaz saçları bir iki ayrıntıyla tasvir et deseniz zorlanırım. Çoklukla uydurmak durumunda kalmam demektir bu. Resmen adamı fiziksel portre olarak tarit et deseniz. Uydurmak bezemek gibi şeylere müracaatım kaçılmaz olur. Onu bir an evvel söyleyim de.
Neye doğru aşağıya yönelmiştim. Çarşının bu başını bırakmıştım, aşağı köprübaşına yürüyordum.
Mükerrem Derin’in dükkanı dönecektim. Hollandalı adamı gördüm. Adamın elinde tuğla gibi kitap bellikleniyordu.
Adamı neye göre turist bilmiştim.
Şimdi soruyorum kendime. Sahi esmer, karakaş, karagöz adamı neye göre yabancı, Avrupalı bilmiştim.
Selamlaştık.
Nereli olduğunu sordum. "Hollandalıyım" dedi.
Çay içmeği teklif ettim. Kabul etti. Ben ise İngilizce konuşmak için fırsat yakaladığımı sevinerek düşünüyordum.
Çocukluk arkadaşım Hacı’nın kahve’anesine gittik. Az yürümedik bile karşı kaldırama çıktık. Dışarda oturduk. Diyarbakırlıların küçük istolları vardı " götaltı" dır diğer ismi onlara oturduk.
Hacı burayı belediyeden kiralamıştı. Bina eski belediyenin yeridir.
İngilizce konuşuyoruz.
Bizimle oturmuş insanlar çaylarını içiyorlardı.
Geniş yol aşağıya Erzurum yoluna yılan gibi akıyordu. Ben çayımı yudumlarken adama sorduğum sorunun cevabını dinliyordum.
Binaların arasında ise koca Ardahan ovası yatılı duruyordu.
Adam finansçıymış. Yetmiş beş yaşında. Ne işle iştigal ettiğini tam anlamak için ardarda sorular sordum. Tefeci gibi birşey olduğunu söylemek istiyordu.
Burjuva mıydı bu adam.
Bunlar neye devir açmıştılar. Dünyayı ikinci doğa yasalarına göre değiştirmiştiler.
Bu adam! Kapasitesi neydi?
Felsefeden söz açmış olduk. Adam tefeciydi ama çok okuduğu belliydi. Rusya’dan geze geze Ardahan’a gelmişti.
Avrupalı bir burjuva... ya ben Fransız devrimini yapmış burjuvaları çok okumuştum. Okul da öğretmenlerimiz anlatmıştılar burjuvaları. Şimdi bir kanlı canlı burjuva ile beraberdim.
" Ne okursunuz?" dedim. "Van Gogh’u tanır mısınız?"
Kierkegard’u çok sevdiğini söyledi. Ernest Bloch’u duyduğunu fakat okumadığını söyledi. Söz verdi Hollanda’ya gider gitmez okuyacağını. Ben ise bir kitabı söz verdim okuyacağıma... al gülünü ver gülümü olmuştuk.
Sanırım Maurice Maeterlinck idi ve halâ okumadım.
Adam düşünmeği seviyordu.
Hollandalının yaşlarda olduğu belli iki adam yanımızda oturmuştular. Onların sohbetlerine gelince. Neyi konuşuyordular? Onlar bizi dinlerken bizim kulağımız laflarına isteksiz ilişmişti.
Şapkalı adam, başı açık kel arkadaşına kendi için yaptırdığı mezarı anlatıyordu. Konu hep ölmek üzere dönüyordu.
Hollandalı adam şarap koleksiyonunu anlatıyordu. Bana " Genç adam eğer ülkeme gelirsen size merlot şarabından ikram etmek isterim,"dedi.
Kadınlardan anlattı... adam kadından anlıyordu. Yaşamıştı. Kadınların zaaflarını zerafetlerine yoruyordu.
"Asla bir kadını korkutarak ona sahip olmak erkeğe yakışmaz,"dedi. " Hayvanlar alemi belgesel filmler de erkekler dişileri hileyle elde ediyor ,"dedim. "Onlar hayvan..." dedi.
Adamlar, yerlisi yabancısı sözdür ki düzüyor konuşuyordular.
Kadın ruhunu biliyor olan, biliyor olmayan konuşuyordular.
Kulağımla duyduğum son söz şuydu:
" Ardahan’da zemheri soğuk mu soğuk, anot- katotlu radyolar saat beş dedi mi... Revan radyo da bu nev müzik dinlerdiler... bu müzikler şimdi face’de ama o dinleyen kadınlar terk-i dünya ettiler... hay puşt dünya hay."

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
422- hollandalı adam- ard. öyk. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz 422- hollandalı adam- ard. öyk. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
422- hollandalı adam- ard. öyk. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL