Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
sami biberoğulları
sami biberoğulları

MACERA DOLU AMMERİKAA AMMERİKAAA.

Yorum

MACERA DOLU AMMERİKAA AMMERİKAAA.

8

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1027

Okunma

MACERA  DOLU  AMMERİKAA  AMMERİKAAA.

MACERA DOLU AMMERİKAA AMMERİKAAA.



Efendim şu son günlerin gözde tartışmasına ben de burnumu sokmasam olmaz değil mi? E yani o kadar Tarih ilmi tahsil ettik. İki kelam da biz eyleyebiliriz sanırım.

Şimdi..

Sorular şunlar:
1- Amerika’yı Müslümanlar mı keşfetti?
2- Gemileri karadan yürüten ilk hükümdar Fatih Sultan Mehmet miydi?
3- İstanbul’u Fatih Sultan Mehmet mi feth etti gerçekten de?
4- Türklerin medeniyete hiç bir katkıları yok mudur?
5- Alp-Er Tunga öldü mü? / Issız acun kaldı mı / Ötlek öcün aldı mı?

CEVAPLAR:

1- Amerika’yı kesinlikle ve kesinlikle Müslümanların, hele de Türklerin keşfetmiş olması mümkün değildir. Şunun için mümkün değildir: Amerika’yı keşfedebilmek için her şeyden önce dünyanın hem döndüğünü hem de yuvarlak olduğunu bilmek lazımdı. Oysa tarihi belgelere baktığımızda Türkler bırakın dünyanın yuvarlak olmasını topun yuvarlak olduğunu bile daha yeni keşfetmişlerdir. Düşünsenize elli sene kadar önce ‘’ Top yuvarlaktır’’ Diye bir söz var mıydı? Minnacık bir topun yuvarlak olduğunun bile daha yeni farkına varmış olan Türkler koskoca dünyanın yuvarlak olduğunu nereden bilebilirlerdi ki.


Peki dünyanın döndüğü?


Bu gerçeği Galile 1632 yılında ‘’ "siz ne derseniz deyin, size ve her şeye rağmen dünya dönüyor’’ diye dile getirmiştir. Türklere gelince ancak ve ancak 1968 de Fecri Ebcioğlu bunun farkına varmış ve ‘’Atlı karınca dönüyor, dönüyor, dünya durmadan dönüyor dönüyor’’ diyebilmiştir ki o bile Marc Aryan denilen birinden araklamadır. Türkler ancak 1973 yılında Oktay Yurdatapan sayesinde dünyanın döndüğünü keşfedebilmişler ve bunu Nilüfer tarafından Türk Milletine duyurmuşlardır ‘’ Dünya dönüyor , sen ne dersen de ‘’ diyerek.

Aslında Türklerin dünya hakkında bilgileri o kadar yanlış ve hatalıdır ki bu bilgilerle değil Amerika’yı, burunlarının ucunu bulmaları bile mümkün değildir. Di haydi buyurun:


Herşeyin yalan riya
Hayat sanki bir rüya
Bıktım usandım senden
Kavanoz dipli dünya


Türkler dünyayı kavanoz dipli bir nesne sanıyorlar.Hem de çağımızda..
Böyle bir cehaletle Amerika’yı keşfetmek mümkün mü?


Bir başkası:


‘’Dünya handır han içinde’’


Yok ebenin örekesi. Oldu olacak ‘’Dünya beş yıldızlı bir oteldir.’’ deseydin bari.



Yahu onu bırakın ünlü Müslüman-Türk ilim adamı Rafet - El Roman bile daha işin yeni farkına varmış da bakın ancak içinde bulunduğumuz 21. Yüzyılda ne diyebilmiş:



Macera dolu Ammerika
Ammerika Ammerika

O memo
Burası new york Ammerika
Evler karıstı bulutlara
Nasıl bir yasam
Nasıl bir zaman

O memo
İnsanlar simsiyah
Kızıl beyaz
Sokaklar basketbol
Müzik ve dans
Nasıl bir yasam
Nasıl bir zaman

Macera dolu Ammerika
Ammerika Ammerika

O memo
Gece variller ates ates
Etrafta sis duman ve cankiler
O rapçiler ve rakçılar

O memo
Burası Teksas Ammerika
Herkes çizme fötr
Kot pantolon
Nasıl bir yasam
Nasıl bir zaman

Macera dolu Ammerika
Ammerika Ammerika


Dünya ve Amerika hakkındaki bilgilerimizin en eskisi bile 1968 yılına aitken Amerika’yı nasıl olur da biz keşfetmiş olabiliriz ki. Saçmalık işte…



2- Cumhurbaşkanımızın Amerika’yı Müslümanların keşfettiğine ilişkin sözleri üzerine büyük - küçük, ünlü-ünsüz, denli- densiz herkes kaleme, daha doğrusu klavyeye sarıldı. Harıl harıl daha önce hiç kimsenin umrunda olmayan ‘’ Amerika’yı aslında kim keşfetti?’’Sorusunun cevabını arıyoruz. Daha da doğrusu Amerika’yı Müslümanların keşfetmemiş olduğunun delillerini arıyoruz. Öyle ya eğer olur da kazara Müslümanlar tarafından keşfedilmiş olursa kıyamet kopabilir.

Elin Gavuru (Eski İngiltere Deniz Kuvvetleri Başkomutanı ve okyanus bilimci Gavin Menzies ) Yazmış olduğu ‘’ "1421, Çin’in Amerika’yı Keşfettiği Yıl" adlı kitabında Amerika’yı ilk kez Bir Müslüman- Çinli amiral olan Cıng Hı’nın, Colomb’tan önce keşfettiğine dair tezini, Cıng Hı’nın filosu tarafından çizilen dünya haritasının üzerindeki tarihin 1423 yılına denk geldiği gibi birkaç ana noktaya dayandıradursun biz elin gavurunun Muhteşem dediği Süleyman’ımızı nasıl homoseksüel yaparız diye uğraşırız.

Bu arada Cumhurbaşkanı da habire devam ediyor ve ‘’Bunlar Bir Müslümanın bunu yapabileceğine inanmadılar. Karadan gemileri yürüttüğüne de inanmıyorlar.’’ Diyerek yeni bir tartışma başlatıyor.

Şimdi sorunun cevabına gelelim: Gemileri karadan ilk yürüten Fatih Sultan Mehmet değildir. Ondan 115 yıl önce bir başka Türk olan Umur Bey gemileri karadan yürütmüştür.

Umur Bey Peleponnes yarımadasını ana karaya bağlayan yaklaşık 10 Km uzunluğundaki Korint kıstağı denilen toprak bağlantı yolu kullanarak gemileri karadan geçirmek suretiyle Ege denizinden İnebahtı Körfezine intikal ettirmiştir.( 1338)Ancak Umur Bey de değildir gemileri karadan yürüten ilk komutan. Ondan önce de bu yol üzerinde gemilerin karadan yürütüldüğü bilinen bir gerçektir [ Walter Verner- ‘’ Antik Zamanlardaki En Uzun Gemi Güzergahı , Diolkos-Korint Kıstağı, Yunanistan Ve İlk Kanal İnşaatı Teşebbüsü’’ adlı eser ]

Peki bu bilgilerle Fatih Sultan Mehmet’in karizması çizildi mi dersiniz? Bence çizilmedi. Tam tersine onun tarihi masal gibi okuyup, masal gibi değerlendirmediğini, tarihten alınması gereken dersi aldığını öğrendik.


3- İstanbul’un Fethi Ulubatlı Hasan’ın surlara Türk Bayrağını dikmesiyle gerçekleşti değil mi? Peki onun hemen öncesine bakalım. Fatih Rumeli Hisarını nereye yaptırmış: Bu günkü Rumelihisarı dediğimiz yere. Yani Rumelikavağından Bu Günkü Rumeli Hisarına kadar olan yerler Türklerin elinde. Öyle ya başka nasıl yaptıracak o hisarı? Savaş karargahını nereye kurmuş? Topkapı’ya…Yani Çatalca’dan Topkapı’ya kadar olan topraklar da Türklerin elinde. Kadıköy, Üsküdar, Kartal, Pendik, Ümraniye vs Anadolu yakasını saymıyorum. Oralar çoktan Türklerin elinde.


Kısacası Fatih Sultan Mehmet’in feth ettiği İstanbul bu günkü İstanbul değildir. Bu günkü İstanbul’un onda biri bile değildir. Bu günkü İstanbul’un büyük bir kısmı Fatih’ten önceki padişahlar tarafından feth edilmiştir. Yani pek çok kişinin zannettiği gibi Fatih Sultan Mehmet bu günkü İstanbul haritasına baktığımız zaman gördüğümüz tüm ilçeleri feth eden komutan değildir.



4- Eveeettt. Gelelim şimdi acı gerçeklere.


Osmanlılar Türk düşmanı olduğuna göre (!) [ Padişah eşleri Türk değil (!), Sadrazamlar ve pek çok paşa Türk değil (!), Önemli bilim ve sanat adamları Türk değil (!) ] en azından yaklaşık bir altı yüz yıl kadar Türklerin medeniyete hiç bir katkıları yoktur (!)


Doğrudur da(!)


Mesela dünyanın en görkemli sanat eserleri olan Selimiye, Süleymaniye ve Şehzade Camii Kayserili bir Ermeni olan(!) Mimar Sinan tarafından yapılmıştır.

Dolmabahçe sarayı, Dolmabahçe Camii , Beylerbeyi Sarayı, Çırağan Sarayı gibi sanat şaheserleri de yine Ermeni Balyan kardeşler tarafından yapılmıştır.


Müzikte de öyle


Mesela Plevne Marşı…’’Şanı Büyük Osman Paşa Plevne’den çıkmam diyor’’ O bile aslında bir Ermeni marşıymış (!)

www.izlevideo.net/plevne-marsi-orjinal-ermenice-hq--78877.html


Çırpınırdı Karadeniz de öyle: (!)

www.youtube.com/watch?v=tfXNEU9nD1M



Yalnız tabii ki bu medeni alanda hiç bir şey ortaya koyamayıp hep bir yerlerden araklama işi Cumhuriyet dönemine de sirayet etmiş. Mesela İstiklal Marşımızdan sonraki en kutsal marşımız olan ‘’ Dağ Başını Duman Almış’’ marşı asıl adıyla ‘’ Tre Trallande Jantör ‘’ Yani ‘’Üç şırfıntı kız’’ Bir İsveç halk şarkısıdır. Üç fingirdek İsveçli kızın fingirdeşmeleri bizde ‘’ Sesimizi yer, gök, su dinlesin/ Sert adımlarla yer her yer inlesin ‘’ olmuştur. İsveçliler bu marşı benim müzik derslerinde öğrencilerime seneler boyu ‘’ Gençlik Marşı ‘’ olarak öğrettiğimi bilseler gülmekten çene kemikleri ayrılırdı herhalde.

www.youtube.com/watch?v=tgxbFDn74jw


Ya ‘’ Bir Başkadır benim memleketim?’’ On iki Eylül döneminin hit şarkısı. ‘’ Havasına suyuna, taşına toprağına…Lay lay lay lay lay lay la la…’’

Aslı bir Yahudi halk şarkısı. Adı: Rabbi Elimelekh.

www.youtube.com/watch?v=lFeV1G7gwJY



Daha fazla karıştırmayalım olmazsa. Müziğimiz bizim değil(!), Mimarimiz bizim değil (!) E daha hangi medeniyetten bahsediyoruz ki.




5- Alp er Tunga yaşıyor ve öcünü almış olsaydı ben bunları yazmak zorunda kalır mıydım hiç?




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Macera dolu ammerikaa ammerikaaa. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Macera dolu ammerikaa ammerikaaa. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MACERA DOLU AMMERİKAA AMMERİKAAA. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
20.11.2014 22:00:29
10 puan verdi
Biz en iyisi "Top yuvarlaktır" diyelim hiç olmazsa onun yuvarlak olduğunu keşfetmişiz ya :(

Tebrikler hocam

saygılar
bekir odaci
bekir odaci, @bekirodaci
20.11.2014 21:25:11
Hocam o engin bilgilerinizden yine nasiplendik ve neyin nasıl olduğunu öğrendik Keşiflerimizi bir bir sıralamışsınız o Dağ başını duman almış Marşının melodisini o üç şırfıntı kızdan kimler hangi mantıkla almış ve yapmış helede Marş a Değerli yazınızdan faydalandık kaleminize yüreğinize sağlık saygılarımla
Yekta Attila
Yekta Attila, @yekta-attila
20.11.2014 18:39:32
Alp er Tunga yaşıyor olmasın diye yazılanları, okutulanları, inandırılanları ve bunun izdüşümü olan gündemi pek güzel tiye almışsınız, hocam...
Durup, bir düşünmesi gerekenler için yeteri kadar uyarıcı olmuş bu yazı...
Tebrikler, teşekkürler...
KalbiHazan
KalbiHazan, @kalbihazan
20.11.2014 14:02:17
10 puan verdi
yine sıkılmadan okudum ama buraya takıldım bilmedigim icin anlamadım sanırım yazının devamı olacaktır gibi geldi bana sami hocam 5- Alper Tunga yaşıyor ve öcünü almış olsaydı ben bunları yazmak zorunda kalır mıydım hiç? eline saglık saygılarımla...
TheRaven
TheRaven, @theraven
20.11.2014 12:55:37
Her zaman ki gibi kaleminizden etkili bir yazı dökülmüş Sami Hocam.
Öncelikle elinize, emeğinizi ve düşüncenize sağlık...
Hani dinsiz, dilsiz, kimliksiz, kültürsüz, tarihsiz olduğunu iddia eden insanlar dünyanın her tarafında olabilir, bu bir yerde kabul edilebilirde. Tercihi der geçerim. Ama asla bir milletin topyekün bu değerlerden yoksun olduğu iddia edilemez, düşünülemez, teklif dahi edilemez :) Kimliksiz bir millet olur mu, o milletin vatanı olur mu, vatanı olmayanın taşı toprağı olur mu? Bizler Millet olarak illaki tarihe varlığımızı duyurmuşuz. Ama tarihteki adil davranışlarımızla, keşiflerimizle, buluşlarımızla gurur duyan, duyuran bir toplum olacağımız yerde kopyala değiştir yapıştır tekniğini kullanan bizim olmayan bir tarihi anlatır yaşar olduk. Kaldı ki kel alaka safsataları magazinsel reklamlara döker bir hal bile aldık.
Ne diyeyim?
Dilini, kültürünü, dinini, erozyona uğratmayan bir toplum olmak dileğiyle....
Kaleminize sağlık.
Saygı ve sevgilerimle...
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
20.11.2014 10:30:38
Sami hoca ; seni okuma fırsatı buldukça çok önemli ve biraz da utanılacak bir gerçek başımıza dank diye iniyor : Çoğumuzun Tarih bilgisi - yok denecek kadar - çok az. Maalesef ben dahil..

Lüfen yazmaya devam et ki ; öğrenemeyiz bu yaştan sonra belki ama en azından farkına varırız gerçeklerin.
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
20.11.2014 09:12:00
Her yönü ile enteresan bir yazı.
Her bir bölümünü ilgi ile, tebessümlerle okudum.
Kendimizi küçümsemeyi, aşağılık görmeyi ne kadar çok seviyoruz.
Tuhaf bir milletiz, tuhaf.
İlhan Kemal
İlhan Kemal, @ilhankemal
20.11.2014 00:46:11
‘’ Havasına suyuna, taşına toprağına…Lay lay lay lay lay lay la la…’’

''Sanki ben şarkıyı Kıbrıs Harekatı günlerinden hatırlıyorum'' derken kontrol ettim, 1972 de çıkmış, 74'te popüler olmuş. Bu arada top yuvarlaktır saptamasına şiddetle katılıyorum: Türkçemizde böyle bir cümle var. Saygılarımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL