5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
998
Okunma
Alaca bir karanlık. Korku filmlerinden öğrendiğim bütün replikler aklımdan geçiyor. Tanıdığım herkesin yüzlerini maskeliyorum. Sırım gibi kadınlar, irikıyım erkekler, gürbüz çocuklar bambaşka görünümlere bürünüyorlar.
Bunu yapmam sahiden gerekli mi peki? Psikiyatristime böyle sorunca, aynı cümleyi on kez tekrarlamışdı: (iyileşmen için evet gerekli) Ama çok sancılıydı ve korkulası. Bir boş sandalyeye, tanıdığım herkesi teker teker oturtup onlarla konuşacakdım. İstediğim bazı şeyleri kayıt altına da almalıydım. Bu da iyileşebilmem içindi sanırım.
Her gün yarım düzineden fazla sakinleştirici hap yutmakdansa, böylesi daha cazip gelmişdi ilkin. Daha önce görüşdüğüm diğer psikiyatrlara benzemeyen ve farklı çözüm önerileri de ileri süren birinin düşüncelerini yabana atmayı istemeyişim de bu kararımda etkiliydi. Evet yapacakdım. Tek sorun, hangisinden başlayacağımdı.
Bir arkadaş toplantısında beni ıssız köşelerde sıkıştırmayı deneyen ve babamın en yakın ahpabı olan adamdan mı, yoksa bir oğlan doğuramayışının acısını sürekli benden çıkartan annemden mi başlamalıydım? Ben farkında olmadan büyüyüp serpilen göğüslerimi dikkatle seyreden öğretmenimin bunu tüm kızlara yapıyorum sana mahsus bir şey değil diyerek gerçekleştirdiği tacizi örtmesini kabullenişimle nasıl yüzleşeceğim? Sırf boyum onlardan uzun diye benimle sevgili olmak istemeyen oğlanlar, sigaraya başladığımı anladığında dudaklarımı çakmakla işaretleyen babam, yüzmeyi bilmediğim için bir türlü havuza giremiyorum diye ablamın beni paylayışı, çiçekleri sevmediğim için sürekli aşağılanışım, opera sanatcısı olmak istedim diye dayımın beni fahişeliğe yeltenmekle suçlayışı, terkedilişlerim, uğradığım haksızlıklar, gördüğüm sahte yüzler kaygılarım, hamile kaldığımı öğrendiğimizde sevinmek yerine beni dikkatsizlikle itham eden kocam, sırf kadın olduğum için benim üst düzey yönetici sıfatı taşıyamayacağımı düşünen bürokratik engelleyiciler.
Korkdum şimdi. Dört bacaklı bir ahşap sandalye tüm bunları nasıl tartıp halâ ayakda kalmayı becerebilecek ki? Sevgili psikiyatristim kusura bakmasın ama, o sandalyeye acıdığım için bile bunu yapmakdan cayabilirim. Ya da kendim kadar sağlam bir sandalye bulurum. Belki güvenilir bir omuz. Omuz dedim de; Aslında şimdiden yüklerimi atmaya başladım. Gidip şu sağlam sandalyeyi bir an önce edinmeliyim. Yoksa bir kırk beş yıl daha birikecek ve sanırım o zaman yaşadıklarımı taşıması için yalnızca bir tek sandalye yetemeyecek...