4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1100
Okunma

BU YAZI ŞİDDET ve KORKU İÇERİR!!!
(18)YAŞINDAN KÜÇÜKLERİN OKUMASI İÇİN UYGUN DEĞİLDİR.
( Bu yazıda ürün reklamı yapılmaktadır)
Tüm kutsal kitaplar temelde birbirine benzeyen öğretilere sahiptirler bu öğretilerin başında da insanın yaratılış hikâyesi gelir.
Kutsal öğretiye göre; yaratıcı canlı cansız tüm âlemi yarattıktan sonra insanı yaratmaya karar verir. Toprak ve su karışımı çamur balçıktan fiziki şekliyle insanı oluşturur. Sonrada yaratıcı kendi ruhundan üfleyerek insanı canlı bir varlık haline getirir. Öğretiye göre daha önce yarattığı canlılara en son yaratığı canlı olan insana secde etmesini söyler. Tüm canlılar bu emre itaat ederken ateşten yaratılan şeytan’’ ben ateşten yaratıldım o ise topraktan ben daha üstünüm onun içinde secde etmem ’’ der ve yaratıcıya kafa tutar.
Yaratıcıda şeytanı huzurundan kovar ancak şeytan cüretkar bir şekilde yaratıcıya yeni bir teklif sunar der ki!!
Bana öyle bir fırsat ver ki senin yarattığın insanı yoldan çıkarayım sana itaat ettirmeyeyim der. al takke ver külah sıkı bir pazarlık sonunda yaratıcı bu teklifi kabul eder.
Şeytan ilk iş olarak İnsanlığın atası kabul edilen Hz Âdem peygamber ve eşi Hz Havva’ya yaratıcının yasakladığı meyveyi yedirterek cennetten kovdurtur.
Cennetten kovulan Hz Âdem ve eşi Havva dünyaya gönderilir, yani sürgün edilirler. Böylece insanlık dünyadaki bu günkü nüfus sayısına Hz Âdem ve Hz Hava’nın çiftleşmesi sonucunda ulaşılmış olur.
Bu iki porotatif çalışmanın milyonlarca yıllık bir süreç sonrasındaki ürünü olan ben ve okul yıllarından bu yana arkadaşım olan Mustafa ile dinler tarihiyle ilgili keyifli sohbetler yapardık.
İslam dinin sevgili peygamberinin şerefli ismini taşısa da Mustafa Atayist birisiydi dinlerin ve tanrı olgusunun insanların uydurması olduğunu idea eder ve öylede inanırdı.
Mustafa’nın söylemine göre; İsrail oğullarından olan Yahudi kavmi firavunun kendini tanrı ilan etmesinin ardından ‘tanrı’ kavramını öğrenmiş ve bu öğreti üzerinden hareketle de Yahudiler kendi tanrılarını oluşturup kavimlerini bir arada tutmak için kendilerine özgü bir din geliştirmişlerdir.
İsrail oğullarının önde gelenleri işe önce kavimleri yani kendi insanlarını inandırmakla başlamışlardır fakat bir farkla tanrı olgusunu firavun gibi somut kavram olan insan üzerinden değil de soyut kavramlar üzerinden oluşturmuşlardı. Çünkü insan ölümlü bir varlıktı. Fakat mutlaka tanrı ölümsüz olmalıydı ancak bir sorun vardı soyut bir kavram olan tanrının somut bir kavrama dönüştürmek gerekiyordu. Bunun içinde profosyenel bir yalancıya ihtiyaç vardı. . Öyle ki doğaüstü güçleri olduğuna insanları inandıra bilecek birisi gerekiyordu. İşte bu özelliklere sahip insana da peygamber denilecekti bu sayede hem peygamberlik kavramı ve makamı oluşturulmuş olacak Hem de sonradan uydurulmuş soyut tanrı kavramıyla insanlar arasındaki iletişim sağlanmış olacaktı. İsrail oğullarından Hz. Musa bu iş için görevlendirilecek ve böylelikle İsrail soyundan olan Musevi kavmini Yahudi dini etrafında toplamış olacaklardı.
Yahudi dinini diğer dinlerden ayıran en temel ve ilginç özelliği tanrının buyruklarının yazılı olduğu iddia edilen Tevrat’ın sadece İsrail oğullarına indirilmiş olasıdır.
İsrail soyundan gelmeyen hiç kimse ne kadar iman etmiş olursa olsun Yahudi olamazdı. Çünkü İsrail kavminin ileri gelenleri tarafından kurgulanmış planlı sapık inanışlarına göre İsrail kavminin dışındaki tüm insanlar Yahudi dinin mensubu olan Musevilere yani Yahudilere - hizmet için yaratılmıştı.-
Bu nedenle de İsrail kavminin dışında kalan insanlarında tabiri caizse oyalanabilecekleri kurallarını ve öğretilerini yine Yahudilerin belirlediği başka din ve o dine ait kutsal kitaplar organize edilip peygamberler tahsis edilmiştir.
Böylelikle İsrail oğullarından olmayan insanlar kurgulanmış farklı bir dine biat ettirilip üç bin yıldır Yahudilerin hizmetinde kullanılmıştır.
Mustafa’nın bu ideası hangi kaynaktan beslendiğini ve hangi belgeye dayandığını bilmiyorum.
Ancak şunu tahmin edebiliyorum. Mustafa’nın bu tezinin üç dayanağı vardı.
1.Yahudiliğin, Hıristiyanlığın ve Müslümanlığın Ortak özelliği; bu dinlerin orta doğu coğrafyasından doğması ve peygamberlerinin bir biriyle akraba olduğu aynı soydan gelmesidir.
2. Dünya siyasetini şekillendiren Siyonist rejimlerin; komünizmin, kapitalizmin, faşizm vs gibi yönetim şekillerinin kurucu babalarının Yahudi olmasıdır.
3.Dünyanın ekonomisi her alandaki tek gerçek güç Yahudilerin elinde olması. Öyle ki insanlığın en temel gıdası buğday tohumdan serinlemek için içtiğimiz koladan dondurmaya sonrada üşütüp hasta olduğumuzda kullandığımız ilaçlardan, elektronik eşya ve otomobile kadar vs çeşitli marka adıyla yüzlerce binlerce ürünün sahibi olan dünya üzerine yayılmış Yahudiler, Dünyanın efendisidir. Diğer tüm insanlık Yahudilerin hizmetkârıdır diyen Mustafa’nın bu iddiaları bana hep akıldışı ve saçma gelmiştir.
Ancak son birkaç yıldır ve özellikle son birkaç gündür Mustafa’nın tezinin yani saçma sapan iddialarının doğru olmasını o kadar çok istiyorum ki.
Böylelikle İslam dini için mücadele vermiş ve Müslümanlar için her türlü eziyete katlanmış güzeller güzeli ve şerefli peygamberimiz Hz. MUHAMMED (sav ) Efendimizin. yüzüne bakmanın utancını yaşamaktan kurtulmuş olurdum.
Mustafa’nın tezinin yani iddialarının doğru olmasını o kadar çok istiyorum ki ‘’ Müslümanları bir birine kardeş kıldık’’ diyen âlemlerin yaratıcısı olan mutlak kudret sabinden hayâ edip yüce kudretin gazabından korkmaktan kurtulmak istiyorum.
Çünkü!!
Benim kardeşim (Şii- Sünni )diye vahşice birbirlerini katlediyor ve bu duruma bir buçuk milyar Müslüman maalesef sessiz kalıyor.
Ve ne yazık ki!! Filistin de
Benim kardeşimin üzerine bombalar yağdırılıyor acımasızca katlediliyor, maalesef (beşerin) insanın zulmüne bir buçuk milyar Müslüman’ın sesi çıkmıyor. Olan biteni Adeta film izler gibi seyrediyor.
Yazık sadece çok yazık.
Ancak şunu iyi bilmek gerekir ki ( beşer ) olmayan insanın zulüm ve şiddetiyle mukayese edilmeyecek kadar azap edebilme kudretine sahip. ‘’mazluma’’ zulüm eden zalimden ve o zulme seyirci kalandan da mutlaka zamanı geldiğinde intikam alacak bir güç var ve
O güç bizleri sabırla izliyor…...
Bu yaşananlara kesinlikle sessiz ve tepkisiz kalmayacaktır.
Serhat BİNGÖL 15.07.2014