Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
sami biberoğulları
sami biberoğulları

ŞU ERMENİ MESELESİNE BİR DE BİZ DOKUNALIM BAKALIM -5-

Yorum

ŞU ERMENİ MESELESİNE BİR DE BİZ DOKUNALIM BAKALIM -5-

8

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1172

Okunma

ŞU ERMENİ MESELESİNE BİR DE BİZ DOKUNALIM BAKALIM -5-

ŞU ERMENİ MESELESİNE BİR DE BİZ DOKUNALIM BAKALIM -5-


Berlin Antlaşması Türk-Ermeni ilişkilerinde bir dönüm noktasıdır. Çünkü bu antlaşmadan sonra başlamıştır Ermeni İsyanları.

Türklerin tezine göre Ermeniler bu antlaşmadan sonra Osmanlı Devleti’nin artık ölmek üzere olduğunu görmüşler ve Osmanlı’dan bağımsızlıklarını elde etmiş diğer milletler gibi kendi bağımsız devletlerini kurmak istemişlerdir. Yani artık Bir başka milletin Millet-i Sadıkası değil kendilerinin tam bağımsız Ermenileri olmak istemişler ve o sebeple yüzlerce senedir yemek yedikleri kaba pislemeye başlamışlardır. Lakin Ermenilere ’’ Yahu hakikaten de siz niye bu kadar rahat ve huzur içinde yaşadığınız bir devlete karşı isyan ettiniz? Size batan neydi ki Rusya’nın kölesi olmayı Osmanlı’nın ’’ Millet-i Sadıka’’ tebaası olmaya tercih etiniz? ( Patrik Narses’in Grandük Nikolaya söylediklerini bir kez daha hatırlayalım ) Diye sorduğumuzda aldığımız cevap oldukça şaşırıtcı ve ’’ Evet adamlar hiç de haksız değillermiş ’’ dememize yol açacak türdendir.

Şaşırdınız değil mi? Benim gibi bir Milliyetçi ’’ Ermeniler isyan etmekte haksız değillerdi ’’ Diyor. Nasıl olur? Kıyamet mi kopuyor yoksa?

Kıyamet filan koptuğu yok. Doksan Üç Harbinin ( Yani 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşının ) sonuçlarından birisi de neydi? Balkan topraklarından pek çok soydaşımızın oldukça zor şartlar içerisinde ve can havliyle kendilerini Anadolu’ya atmaları değil mi? Peki bu yüz binlerce insan nereye yerleştirilecekti?

İşte Doğu ve Güneydoğu Anadolu, hatta İç Anadolu’da yaşayan Ermenilerin akılları bu soru ile karma karışık edildi. Kim tarafından? Taşnak ve Hıçak Komitaları adı verilen ama neredeyse %99 u Rus Ermenisi olan Ermeniler tarafından.

Taşnak ve Hınçak Komitalarını da ele almak gerekiyor demek ki...Alacağız elbette ama az daha devam edelim.


Bu gün hangi Ermeni’ye sorarsanız sorun size bunu anlatacaktır : Osmanlı Devleti Balkanlardan gelen Türk soydaşlarını yerleştirmek için Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu boşaltmak istedi. Bunun için de bölgede en önemli nüfusa sahip olan Ermenileri ortadan kaldırmaya karar verdi. Ermenilerin ileri sürdükleri mantıklı sebep buydu. Öyle ya Osmanlı Devleti sekiz yüz senedir bir arada yaşadıkları Ermenileri neden birden bire yok etmeye kalksın ki. Hem Balkanlardaki soydaşlarını yerleştirecek, hem de Balkanlarda Hrıstiyan Avrupa’nın yaşattıkları acının öcü bir başka hristiyan olan Ermenilerden çıkartılacaktı. Ermenilerin kulaklarına fısıldanan hep buydu.

Dahası da var. Bu gün ayrılıkçı ve bölücü Kürtlerin de dillendirdikleri bir konu: Osmanlı Devleti Balkanlarda toprak kaybetmeye başlayınca bu topraklardan göç edenleri yerleştirmek için Kürt ve Ermenilerin yaşadıkları Doğu ve Güneydoğu Anadolu topraklarını önce Ermenilerden temizlemeye karar verdi. Bunun için de Kürtleri kullandı. ( Hamidiye Alayları genel olarak Sünni Kürtlerden oluşturulmuştu gerçekten de ) Ermenileri Kürtler vasıtasıyla yok ettikten sonra Kürtleri de ortadan kaldıracaktı. ( Bir başka yazımda değinmiştim 1806 yılından itibaren Kürtler de ayaklanmaya başlamışlardır ki ilk ve önemli ayaklanma 1806daki Babanzade ayaklanmasıdır.)

Velhasılı kelam 1878 e kadar Millet-i Sadıka Olan Ermenilerin kalbine yavaş yavaş ’’ Türkler , Kürtler vasıtasıyla bizi ortadan kaldıracak ’’ korkusu sokulmaya başlanmıştı ama her şeye rağmen Türklerle en azından sekiz yüz yıllık bir birliktelik yaşamış ve kültürleri en azından bu kadar Türklere karışmış olan Türkiye Ermenilerini ayaklandırmak hele de bunu propagandalarla yapabilmek o kadar kolay değildi.

Ermenilerin Millet-i Sadıka olmaktan çıkıp da ’’ Hain Ermeniler ’’haline dönüşmelerine sebep olan korkuları gerçek miydi peki? Yani Osmanlı Devleti’nin Balkan topraklarından Anadolu’ya göç eden soydaşlarımızı Doğu ve Güneydoğu Anadolu topraklarına yerleştirme gibi bir planı var mıydı?

Bu gün Van, Diyarbakır, Bitlis, Tunceli, Erzurum, Kars, Kahramanmaraş, Adana, Sivas, Malatya, Elazığ ve aklınıza gelebilecek -daha önce Ermenilerin yaşadığı - toprakların hiç birisinde bir tek tane batıdan bu topraklara göç ettirilmiş aile göremezsiniz. ’’ Benim dedelerim Osmanlı Devleti tatafından 93 Harbinden sonra Doğu ya da Güneydoğu Anadolu’nun filanca şehrine yerleştirilmiş’’ Diyecek tek vatandaş bulamazsınız çünkü Osmanlı Devleti’nin böyle bir planı olmamıştır.

Ben Karslıyım. Benim memleketimde aslı Rumelili olan bir tek aileye rastlamadım. Erzurum’da ya da görev yaptığım yerlerden biri olan Batman’da da rastlamadım. Rastlayabildiğim tek muhacir köyü Reşadiye idi. O da nerede biliyor musunuz? Afyon’un Sandıklı İlçesinde ki onlar bile 93 harbi göçmenleri olmayıp 1930 Mübadelesi ile o topraklara iskan edilmiş insanlardı.

Bir de Kocaeli’de gördüm. Ama Kocaeli’de gördüğüm şey çok çok ilginçti. Kocaeli’nin merkezine Bağlı Akmeşe Köyüne ilk adımımı attığım 1989 yılında orada koskocaman bir bina gördüm. Bu bina bizim Yatılı Bölge Okulumuzun yatakhanesiydi. Lakin binanın tarihi olduğu her halinden belli oluyordu. Nitekim hemen öğrendim.

O yatakhane binası olarak kullandığımız bina Ermenilerin Anadolu’daki ilk Eremeni ruhban okuluymuş ve taa 1640 yıllarından kalmışmış. Binanın biraz ilerisinde de kümbet gibi bir yapı vardı ki köylüler orayı çöplük olarak kullanıyorlardı. Orası da İlk Ermeni matbaalarından birinin kurulduğu yermiş. Köyün pek çok evlerinin duvarlarında hâla Ermenilerden kalma yapılardan sökülen mermer parçaları- üzerindeki Ermenice yazılarla birlikte- öylece gözlerimizin önündedir. Köyün şu andaki camisinin olduğu yerde daha önce küçük bir cami vardı ki o da bir Ermeni kilisesiydi. Benim Akmeşe’den ayrıldığım 1996 yılında o kiliseden döndürülmüş cami yıkılarak bu günkü caminin temelleri atılmıştı. Yani Akmeşe bir Ermeni Köyü imiş anlayacağınız ama Kurtuluş Savaşı yıllarında Çerkez Ethem korkusundan köyü boşaltmışlar ve Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulduktan sonra yapılan mübadele ile Yunanistandan gelen muhacirler o köye yerleştirilmişler. Bu da 1930 dan sonra tabii ki. ( Berlin Antlaşmasının 61. Maddesini bir kez daha hatırlayalım: ’’Çerkes ve Kürtlere karşı Ermeniler’in huzur ve güvenliğini sağlamayı...’’ Ermeniler demek ki Çerkezlerden korkuyorlar. Çerkez Ethem bu yörelerdeki İsyanları bastırmaya başlayınca korkularından köyü terk edip İstanbul’a göçüyorlar. )

1877-1878 Yılları için bırakın Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu Batı Anadolu için bile devletin bir iskan planı yok. Yok olmasına yok ama kalbe korku girmeyegörsün bir kere. Bir kere nifak tohumları kalplere ekilmeyegörsün.

Evet..Taşnak ve Hınçak Komitalarına gelelim şimdi. Ancak adlarını neredeyse herkesin bildiği bu iki komitaya gelmeden önce bakalım bunlardan da önce Anadolu’da Ermeniler tarafından kurulan ayrılıkçı örgütler var mı?

Osmanlı İmparatorluğu içinde Ermeni cemaatinin kurduğu ilk cemiyet 1860’da İstanbul’da faaliyete başlayan “Hayırsever Cemiyeti’dir”. 1870-80 yılları arasında Van’da “Araratlı”, Muş’ta “Okul sevenler” ve “Doğu”, Erzurum’da “Milliyetçi Kadınlar” adı altında yeni cemiyetler ortaya çıkar. Bunlar hep dini veya sosyal amaçlarla kurulmuşlardır. Bu ilk cemiyetler içinde Hayırsever Cemiyeti daha sonraları hayır işlerinden çıkıp şer işlerle yani isyan işleriyle uğraşmaya başlamıştır. Ancak dini ve sosyal amaçlarla kurulanlar yanında ihtilalci cemiyetler de kurulmaktaydı: 1878’de Van’dan “Kara Haç”, 1881’de Erzurum’da “Anavatan müdafileri” cemiyetleri kuruldu. Bunların amaçları, Ermenileri silahlandırarak, onları Osmanlı yönetimine karşı ayaklandırmaktı. İhtilalci cemiyetler içinde adeta siyasi bir parti kimliği ile ortaya çıkan ilk kuruluş “Armenekan” cemiyetidir.

Bu Cemiyetlerin doğrudan doğruya içinde oldukları herhangi bir kanlı eyleme rastlamadığımız için de isimleri ’’ Ermeni Meselesi’nde pek zikredilmez.



Şimdi isimleri sık sık karşımıza çıkanlara bakalım:


HINÇAK KOMİTASI: Hınçak Ermenicede Çan anlamına geliyormuş. Partinin tam adı ise SOSYAL DEMOKRAT HINÇAKYAN PARTİSİ----Bizim Sosyal Demokratların bazılarının niçin ’’ Hepimiz Ermeniyiz ’’ Dedikleri de anlaşılıyor sanırım böylece)))))))))) Şaka şaka...( Sosyal Demokratları biraz kızdırayım demiştim )

Bu Örgüt 1887 Yılında İsviçre’nin Cenevre şehrinde kurulur Kafkas Ermenisi Avedis Nazarbeg tarafından. Merkez daha sonra Londra’ya taşınır. Karl Marx’ın Komünist Manifestosundan oldukça etkilenmişlerdir. Amaçları Kendilerince Batı Ermenistanı olan Doğu Anadolu’yu Osmanlılardan koparmak, Rus ve İran Ermenistanı ile birlikte Büyük Ermenistan Devletini kurmaktır.

1890 Yılındaki Kumkapı ve 1895 ylındaki Bâb-ı Âli Olaylarını bu örgüt düzenlemiştir.Ancak 1897 de liderlerden olan Nazarbeg ile Arpiyar arasında anlaşmazlık çıkınca bölünmüşler, pek fazla etkileri kalmasa da I. Dünya Savaşı yıllarında Rus Orduları ile işbirliği yaparak eylemlerini bu şekilde devam ettirmişlerdir.

2- TAŞNAKSUTÜN CEMİYETİ ( Ermeni Devrimci Federasyonu) ERMENİLERİN SÖYLEDİĞİ ŞEKLİYLE : HAY HEĞAPOHAGAN TAŞNAKSUTÜN ( Bu da devrimci iyi mi?)

1890Da Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te Krisdapor Mikaelyan, Simon Zavaryan, ve Stephan Zoryan tarafından kuruldu. Pek çok Ermeni örgüt ve federasyonunu bünyesine aldığı için kendilerine Federasyon anlamında Taşnaksutün demeyi uygun gördüler. Cemiyetin amacı Osmanlı Devleti’nde Ermeniler için Özerk bir bölge kurulmasını sağlamaktı.

BAŞICA EYLEMLERİ: 1894 De o zamanlar Diyarbakır’a bağlı olan Sason’da bir ayaklanma çıkarmak ( Böylece Avrupa Devletlerinin dikkatini Ermeni Meselesine çekmek istemişlerdir. ) 1895te Van da ayaklanma çıkarmak, 26 Ağustos 1896 da İstanbul’da Osmanlı Bankasını basmak, 1905 te Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit’e suikast düzenlemek, ( Bu suikast sırasında II. Abdülhamit öldürülemese de pek çok can kaybı olduğu gibi kendi liderlerinden Kristofor Mikaelyan da bu bombanın tesiriyle ölmüştür. Bombayı ise Belçikali Bir terörist olan Jorris adında biri vasıtasıyla II. Abdülhamit’in arabasına yerleştirmişlerdir )

Taşnak Cemiyeti aslında çilekeş bir cemiyettir (!) ( Biraz espri yapayım dedim. Niçin böyle dediğimi anlayacaksınız şimdi. ) Çilekeştir çünkü sadece Osmanlı Devleti değildir onun uğraşmak zorunda olduğu. Çarlık Rusya da bu Taşnakları sevmemiştir. Çünkü devrimci karakterleriyle kızılların yanında yer alan Taşnaklar Çarlık Rusyasının da kara listesine girmişlerdir. Hele de 1905te doğrudan doğruya Çarlık Rusya’ya karşı düzenlenmiş olan ihtilalde yer alınca çok önemli bir düşmanları daha olmuştur. ( Yahu şimdi böyle yazınca bizim devrimciler bu Taşnağı bağırlarına basmasın ? ))))))))))))

İlle velakin sadece bu da değil Taşnakların çilesi (!) Özellikle Osmanlı Topraklarında yaşayan pek çok Ermeni - Tüm propagandalara, hatta zorlamalara karşın bir türlü Taşnaklara destek vermez. Bir de onlarla uğraşmak zorundadırlar. Uğraşırlar da. Ne yaparlar dersiniz? Kızıl Haç adıyla bir örgüt daha kurarlar ( Daha doğrusu kendilerinden önce kurulmuş olan bir örgütü aktif hale getirirler ) ve Taşnak’ın faaliyetlerini desteklemeyenlerin alınlarına kama ile bir haç çizerler. Ama yanlış anlaşılmasın. Sadece haç çizmiyorlardı tabii ki . Mesela hareketlerine destek vermeyen Van’ın Ermeni Belediye Başkanı Bedros Kapamacıyan’ın kafasına iki kurşun sıkmak gibi kutsal ve zor (!) işler de yapmak zorundaydılar. ( Yahu ilginçtir..Bedros Kapamacıyan’ı öldüren Ermeni Komitacı’nın adı Aram Manukyan’dır. Manukyan deyince de aklıma bir zamanların vergi rekortmeni Genelev Patoniçesi Matild Manukyan geldi....Kör şeytan işte ) [ Ermenilerin Ermenilere zulümleri de başlı başına bir bölüm konudur ve o konuyu da ele alacağız ]

ŞİMDİ ÇOK ÇOK DİKKAT: Hınçak Komitası ne zaman kuruldu? 1897. Taşnak Komitası ne zaman kuruldu? 1890

Gelelim Hamidiye Alaylarına: Hamidiye alayları ne zaman kuruldu? 1990 da kurulmasına karar verildi. Ancak düzenlenmesi ve yürürlüğe sokulması. Yani Hamidiye Alayının tamamlanarak göreve başlaması 1893 hatta 1894 Yılında olmuştur. Yani? 1890daki Kumkapı olayından, 1890’daki Erzurum’da 1892-93’te Kayseri, Yozgat, Çorum ve Merzifonda meydana gelen olaylardan daha sonra.

Eğer Ermenilerin ve bu gün ayrılıkçı Kürtlerin dediği gibi Osmanlı Devleti 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbinden sonra Balkanlardan gelen göçmen soydaşları yerleştirmek amacıyla Ermenilerin yaşadıkları toprakları boşaltmak gibi bir amaç taşısaydı bunu hemen 1878 bilemedin 1880 yılında filan yapar bunca olayı beklemezdi.


Rus Ermenileri Hınçak ve Taşnak gibi cemiyetler kurup Osmanlı toprakları üzerinde bölücü faaliyetler içine girerken , cinayetler işlemeye başlamışken Osmanlı Devleti’nin elini kolunu bağlayarak oturması beklenilemezdi elbette...Padişah II.Abdülhamit de beklemedi tabii ki. Aynen bir örneği Rusya’daki Kazak Alayları olan Hamidiye Alaylarını kurdu.

Evet Hamidiye Alayları kuruldu. Bu alayların askerleri çok büyük bir çoğunlukla Sünni Kürtlerden oluşuyordu. Bu alaylar - ileride anlatacağım- katliam boyutunda olaylar da yaptılar ama hiç kimse ’’ Hamidiye Alayları kurulmamalıydı,’’ yahut da ’’ Hamidiye Alayları Ermenileri tamamen yok etme amaçlı kuruldu ’’ Diyemez. Diyemez çünkü Hamidiye Alaylarının Ermenilerin en çok yaşadığı İstanbul, İzmir ya da İç Anadolu Bölgemizde tek bir faaliyetleri olmamıştır.

DEVAM EDECEĞİZ.

NOT: Üstte Taşnak Komitası tarafından öldürülen Van’ın Ermeni belediye başkanı Bedros Kapamacıyan’ı görüyorsunuz. Ermenisini yok etmek isteyen bir devlet bir Ermeninin belediye başkanı olmasını kabullenir miydi hiç?

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Şu ermeni meselesine bir de biz dokunalım bakalım -5- Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şu ermeni meselesine bir de biz dokunalım bakalım -5- yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞU ERMENİ MESELESİNE BİR DE BİZ DOKUNALIM BAKALIM -5- yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
chaotica
chaotica, @chaotica
2.8.2016 10:26:03
Hocam fırsatı bulmuşken komitalar üzerinden bizim tarafa şaka yollu her ne kadar laf çarpsanız da bu örgütlerin solla olan ilişkisinin "her ulusun kendi kaderini tayin hakkı" ilkesinden öteye Marksizmle bir ilişkisi olmadığını sanırım hepimiz biliyoruz :)). En küçük bir sınıf perspektifi taşımayan, hatta Hınçak'ın her üyenin kendi silahını (altıpatlar ve süngü) kendi kesesinden temin etmesinin zorunlu olduğu, silahı olmayanın beş kuruş para cezası ödeyeceğine dair hükmünün bulunmasının nispeten goşist çizgide olduklarının göstergesi olduğunu kestirebiliriz.

Döneme dair dikkat çeken isabetli tespitleri bulunan Pervüs Efendi'nin tarih sayfalarından hak ettiği değeri görmeden geçmesini de yeri gelmişken söylemek isterim.

athena
athena, @athena
20.5.2014 10:39:10
Günümüz tarihini anlamak için geçmişin tarihine doğru,objektif bir bakış atmakta yarar var.Oturup araştıralım desek bu bilgilere ulaşmak hem çok vakit alır hemde sizin kadar kapsamlı araştıramayıp ele alınması gereken detayları kaçırabiliriz.Çok güzel bir çalışma sindire sindire okumaya devam hocam...
glenay
glenay, @glenay
4.5.2014 21:26:39
Bilgilendirici bir dizi,

tarihsel yönüne göz gezdiriyoruz bu dizide.

tebrikler,

selâm ve sevgilerimle..
Serhat BİNGÖL
Serhat BİNGÖL, @serhatbingol
4.5.2014 16:44:25
Kıymetli hocam

Yazı dizinizin her bölümüne yorum eklemesem de soluk soluğa takipte olduğumu bilin lütfen,

Geçmişte kaleme aldığınız ve bana önerdiğiniz yazınızı okudum.

Bu yazı dizisinin sonunda o yazınızdan da örnekler vereceğim yorum yapacağım kısmet olursa.

Sosyal demokratlara dönük espriniz harikaydı))))

Kaleminize sağlık.

Saygı sevgi selamlarımla.


Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
4.5.2014 02:10:03
İlgi ile takip etmekteyiz.
Bu konularda cahil kalmışız.
Her paragraf, yeni sürprizler taşıyor bilgi dağarcığımıza.(Bu arada, bu sürpriz kelimesini doğru yazamadığımı fark ettim.)
Hocam,
okuyucu sayısına flan takılıp da,
tadını kaçırma dizinin sakın ha.
Aynı hız ve güzellikte, sonuna kadar gidelim.
bekir odaci
bekir odaci, @bekirodaci
4.5.2014 00:49:18
hocam bu yazınız bana bugünün güney doğusundaki ayrılıkçı kürtleri hatırlattı o günün ermenileri bugünün ayrılıkçı kürtleri birbirine çok benzerlik var bence emeğinize sağlık kolay gelsin hocam saygılarımla
Hasan Özaydın
Hasan Özaydın, @hasanozayd305n
4.5.2014 00:22:10
olayları okuyunca insan başka boyutlara gidiyor bizim memlekette de varmış kurtuluş savaşından sonra gitmişler kulaktan duyma ebemizden yunan gelesiye kadar bir şey yok onlar gelince işi azıtıyorlar sonra olaylar kim zararlı çıkıyor dostca yaşayan insanlar.
Ortak bir komisyon kurulsa da gerçekler açıklansa ona da yanaşmıyorlar doğu anadoluda çıkan toplu mezarlar var yaptıkları katliamlar olaylara tek taraflı bakmamak lazım..
Tebrik ederim hocam saygılarımla.
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
4.5.2014 00:12:00
EEE BUNU YAZAN TARİH ÖĞRETMENİ MORAL HOCAM OLURSA
ÇOK ANLAMLI BİR YAZI TEKRAR TEKRAR OKUMAK İÇİN B SAYARIMA KAYDETTİM SEVGİ VE SAYGILARIMLA

GÜLDESTE tarafından 5/4/2014 12:43:13 AM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL