Mads Mikkelsen Üzerinden Danimarka Sineması
Mads Mikkelsen şu aralar orta yaşta kabul edeceğimiz, Kopenhang doğumlu oyuncu. Mikkelsen denildiğinde ilk akla gelen şey ‘’Hannibal’’dır. ‘’Hannibal’’ dediğimizde aklımıza gelen kişi… Bu TV dizisini henüz izlememiş biri olarak çok şey kaybetmiş olabilirim ama ben öncelikle sinema filmlerini izlemeyi tercih ederim. Eğer beğendiğimiz oyuncunun TV dizileriyle işe başlasaydık işin içinden çıkamazdık. Özellikle bizim ülkedeki oyuncular söz konusu ise…
Kendilerini sıradan TV dizisi izleyicisinden ayrı bir kategoride gören ‘’Hannibal’’ izleyicisi dizi filmi öve öve bitiremiyorlar. Umarım dizi filmdeki performansı da sinema filmlerindeki kadar iyidir. İkisinde de iyi olan oyuncu çok azdır çünkü. Bizdeki örnek Tülin Özen hanım efendidir. Ergenlik ve ergenlik sonrası dönemde yatılı okullarda, askeri okullarda, askerlik görevindeki gençlerin cinsellik üzerine hayallerini süsleyen hanımefendi dizi filmlerde pek başarılı değildir. Sinema filmlerinde gayet başarılı olduğunu görüyoruz.
Mads Mikkelsen üzerinde Danimarka sinemasına baktığımızda gayet karizmatik bir hava ile karşılaşıyoruz. Amerikan Rüyası yanında ‘’bir şey’’ yemiş gibi duruyor açıkçası. Aksiyon, Gizem, Dram filan bolca mevcut ve yine de gayet insani ürünler ortaya çıkarmışlar. Yani bu demektir ki klasik ABD sineması ne yaparsa yapsın bu seviyeye çıkamayacakmış gibi görünüyor. İyi ki varsın Mads Mikkelsen…
Geçenlerde Danimarka askerinin Afkanistan’da barış gücü olarak görev alma dönemini tarafsızca anlatan bir film izledim. Sürekli gelirim, sürekli ateş hattı, arkası kesilmeyen patlamalar görmediğime şaşırmadım. Danimarka askerinin kahramanlıklarını filan da gözümüze sokmadı film. ABD yapımı olsaydı nasıl olurdu siz düşünün artık… Gayet insani, insani derken normal bir film, izledim. Askerlerin erotik film seyretmesi, duş alması, köylerde tam teçhizatlı gezmeleri, çocuklara kullanmadıkları eşyaları ve yemedikleri yiyecekleri yapmacık bir hava ile vermeleri filan. ‘’Çocuklarla iyi iletişim kurun! Bu bizim için önemli!’’ Afkan çocukların askeri alaya alması çok iyiydi mesela.
Mads Mikkelsen’ın oyunculuk yaptığı filmler:
James Bond: Casino Royale (2006, Aksiyon, Suç, Gelirim)
Quantum of Solace (2008, Aksiyon)
Titanların Savaşı (2010, Aksiyon, Macera Fantastik)
Kral Arthur (2004, Aksiyon, Macera, Tarihi)
Üç Silahşörler (2011, Aksiyon, Macera, Komedi)
Onur Savaşı (2012, Dram)
Cennetin Kapısında (2009, Aksiyon, Vahşet –minimalist tarzdaki tek filmi-)
Adem’in Elmaları (2005, Komedi, Dram)
Pusher (1996, Suç)
Düğünden Sonra (2006, Dram)
Yasak Aşk (2012, Dram)
Parıldayan Fenerler (2000, Aksiyon, Dram)
Ateş ve Limon (2008, Dram)
Çaylak Kasaplar (2003, Komedi, Dram)
Wilbur Ölmek İstiyor (200, Komedi)
Açık Kalpler (2002, Dram)
Charlie Countryman’ın Gerekli Ölümü (2013, Aksiyon)
I am Dina (2002, Dram)
Kan Revan (1999, Dram)
Coco Chanel & Igor Stravinsky: Büyük Aşk (2009,Dram)
Torremolinos 73 (2003, Komedi)
The Door (2009, Dram)
En Kort en Lang (2001, Komedi)
Prag (2006, Dram)
Adalet için (2013, Dram)
Çıkış (2006, Dram)
Til Døden os Skiller (2007, Komedi)
Monas Verden (2001, Komedi)
Nu (2003, Dram)
Julie (2001, Aile)
The Salvation (2014)
Çok fazla sinema filminde oynamıştır ve her oynadığı film iyidir diyemeyiz. Oynadığı filmlerin bazısında hiçbir şey yoktur, diyebiliriz. Belli ki sadece para için oynadığı sinema filmleri bunlar. Bir kısım filmleri, Danimarka yapımı olanlar gayet güzel. Her zamanki o dikkat çekici yüzü ile karşımızdadır. Özellikle dişleri estetik olmamasına rağmen kendisine çok yakışmış. Gülümsemesi, surat asması oldukça doğal gözüküyor. Kaç dili anadili gibi konuştuğunu bilmiyorum. Bakıyorsunuz, Alman filminde Almanca, ABD filminde İngilizce falan filan…
‘’Jagten’’, yani ‘’Onur Savaşı’’ en beğendiğimiz filmi. İlk seyrettiğim filmi olan ‘’Çaylak Kasaplar’’ da çok beğendiğim diğer bir filmi. ‘’Terli Svend’’ yakıştırması filmin havasına tam uyuyor! ‘’Adem’in Elmaları’’ durağan bir film fakat çok başarılı bir oyunculuk sergilemiş. Beğendiğim aksiyon filmi –sözde aksiyon, aksiyon ve aşırı durağanlık bir arada- ‘’Cennetin Kapısında’’ türünün tek örneği diyebiliriz. Minimalist sinemanın aksiyon türündeki örneği, diyebiliriz. Aşırı derecede vahşet var, ‘’bu kadar da olmaz’’ dedirten cinsten bir film. Çeşitli sitelerde bu filme izleyici on üzerinden ya 1 puan vermiş ya da 10 puan. İlginç değil mi? ‘’Düğünden Sonra’’ da izlenmesi gereken filmler arasında. Ve ‘’Prag’’.
‘’Parıldayan Fenerler’’i izlemeden de olmaz.
İyi seyirler!
YORUMLAR
Onur savaşını uzun zamandır ımdb listesinde görmeme rağmen hala izleyemedim.Diğer filmlerinden de izlediklerim var ama özellikle dikkatimi çekmemiş olduğunu fark ettim.İzlediğim filmlerden aklımda kaldığı kadarıyla yan rollerde dikkat çekici,keskin yüz hatları nedeniyle sert bir kişilik gösetrdiğini düşünüyorum.