Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
Fırat Avcı
Fırat Avcı

Kelebek Fısıltısı 3. Bölüm

Yorum

Kelebek Fısıltısı 3. Bölüm

4

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

757

Okunma

Kelebek Fısıltısı 3. Bölüm

Nişan törenimiz masal gibiydi. Bütün arkadaşlarım mahallenin yazlık sinemasını doldurmuşlardı. Gülsüm peri kızları kadar güzeldi.

Benim de façama diyecek yoktu. Fotografçılara, garsonlara, çocuklara bahşiş dağıtıyordum bol bol. Ceplerim para doluydu. Evdeki kasa, sonra banka. Bileğimin gücüyle kazanmıştım bu paraları ben. Rasim sadece akıl vermişti hepsi o.

Niye aklıma getiriyordum ki şimdi onu? Yoktu işte yoktu. Dükkana gelmiyordu. Nişana da gelmemişti. Belki gitmiştir şehirden. Zaten küfredip dururdu hiç sevmezdi.

Herkes Rasim’i bana soruyor. İşin tek can sıkıcı tarafı bu. Sanki göbeğimiz birlikte kesilmiş. Sanki her arkadaşlıklarını ömür boyu sürdürebilmişler kendileri. Bitti işte bitti kardeşim. Görmek istemiyorum onu. Başımı derde sokacak. Ben nişanlıyım. Baba olacağım ve atölyemde çalışıp karıma çocuklarıma bakacağım.

Nişan gününden sonra iki gün dükkana gitmedim. Kalfayla çırak ne günler içindiler? Zaten yetişmişlerdi işlere. Rasim’den söz edilmez olmuştu artık. Ne dükkana gelenler, ne kalfayla çırak anmıyorlardı onun adını. Ben bazan merak ediyordum ya, çıkardı bir yerlerden nasılsa.

Nişandan iki ay kadar sonra evlendim. Düğünüm de nişanım kadar güzeldi. Düğünden bir yıl sonra ikiz oğullarıma hamileydi Gülsüm.

Dükkanın işleri gayet iyiydi. Artık inşaat sektörüne atılmıştık. Binaların bütün ahşap işlerini biz yapıyorduk çevremizdeki. Hatta başka mahallelerden de işler geliyordu, çoğunu kabul etmiyorduk. Öteki mobilyacılar gibi küçük atölyelere iş verir olmuştuk.

Yaptığımız işler beğeniliyor, herkes bizi tanıdıklarına tavsiye ediyordu. Namusumla çalışmıştım tabi olacaktı o kadar. İyi yapıyordum işimi. Param vardı. İki oğlum, dünyalar güzeli karım. Her şeye sahiptim.

Oğlanların doğumundan altı ay sonra babamla annem bir trafik kazasında öldüler. Üzüntüm tarifsizdi. Gülsüm benimle bir süre kaldı, sonra annesine gitti. Biraz yalnız kalırsam iyi gelirmiş. Vardır bir bildiği. Tahsilliydi Gülsüm. Hem seviyordu beni. Kesin vardı bir bildiği. Yalnız kalmak iyi gelir bana. Gülsüm öyle söylüyorsa, dinlerim onu.

Öyle de oldu. Dinledim Gülsüm’ü. Ne dediyse dinledim. O gidişinden sonra iki ay eve gelmedi. Ben ara sıra uğrayıp çocukları görüyordum. Babamdan kalma evi satalım dedi, dinledim. Arabayı, memleketteki tarlayı satalım dedi yine dinledim. Sermayeyi artırırız diyordu.

Emzirmedi Gülsüm oğullarımızı. Bir ay ya var ya yok meme verdiği. Benim içinmiş. Bana güzel görünmek istiyormuş. Göğüsleri güzeldi gerçekten. Hele uçlarını belli eden elbiseler giyince dayanamazdım. Saklasın isterdim kimse görmesin benden başka ya, o böyle giyinirdi. Tabiatı öyleydi. Kötü bir niyeti yoktu.

Bir gün dükkana son model arabasıyla, korumalarıyla filan bir adam geldi. Karşıda inşaat yapıyorlarmış. Bizim methimizi duymuş, bizimle çalışmak istiyormuş. Yüklüce de bir para önerdi. Fakat inşaatın yapımı sırasında sürekli şantiyeye yakın olmam lazımdı. Artık günümün neredeyse tümünü şantiyede geçirmeye başlamıştım..

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kelebek fısıltısı 3. bölüm Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kelebek fısıltısı 3. bölüm yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kelebek Fısıltısı 3. Bölüm yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
25.7.2013 19:28:48
Vallahi, olaya üçüncü bölümden dahil oldum ama, fırtınaya yakalanışım erken oldu.
Çok hoş bir anlatımı var yazarın.
Ama,
kurduğu, düşlediği güzelliklerin bozulacağı endişesi uyandırdı bende son bölümü hikayenin.
Umarım her şey yolunda gider ve oğlanlar sevimsiz bir kaderin kucağına düşmezler.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
19.7.2013 22:24:15
10 puan verdi
Merhaba, ikinci bölüm ile 3. bölüm arasında bir kopukluk olmamış mı? en son okuduğum yerde Gülsüm bir şeyler anlatıyordu. Orası bilerek mi atlandı, yoksa yine aceleciliği mi tuttu yazarımızın.

Onun dışında iyi gidiyor. Bu öyküye ben de birkaç son uydurdum kafamdan ama ip ucu vermeyeceğim. Yazar ne yazarsa onunla yetinmek gerek. Fikirler sona saklanmalı değil mi:))

Tebrikler, saygılar
Selin Şimşek
Selin Şimşek, @selinsimsek
19.7.2013 15:29:32
Aslında ben sonunu biliyorum diyecektim ama yazarımızın sağı solu belli olmaz sağ gösterip sol vurur Ya Rasime kaçar dedim hatun yada o zengin adama ama Türk filmi senaryosu yazmak gibi olur diye sustum tamam tamam sonunu merakla okuyacağız nasıl olsa :)
ironi
ironi, @ersinbasegmez
19.7.2013 15:19:22
10 puan verdi
hiç hayra alamet değil
devamı
ama merak düştü içimize bir kere

yazarın gücü işte

tebriklerimle
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL