8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
726
Okunma
Mis gibi kağıt kokusu. Hele eskimiş yıllanmış bir kitabın sayfalarını oluşturan o kağıt tomarınınki? Hiçbir şeye değişilmez.
Şimdiki janjanlı kapaklar ciltler ve sayfalar da olur. İdare edilir çaresiz.
Işık kapanmadı diye yan odadan bağırıyor birileri. Abla kardeş ağabey. Belki de anne baba. Ya da sağa sola kıpırdanıp durma diyor yataktaki kadın-erkek.
Vazosunda kurutulmuş çiçekler, yaldızlı masa örtüsü şekilli ve düzenli bir ev. Apartmanın en üst katı. Akıllı ev diyorlar bunlara. Veya teneke damlı gecekonduların arasından seçmece, bodoslama herhangibiri.
Kitap kokuyor duvarları neresi olursa olsun. Okuyabiliyor bir çift göz, duyabiliyor kelimelerin güçlü seslerini. Oysa bunu yapamıyor, genizinde kağıt kokusu, aklında sayfayı işaretlediği ayraçla uyuya kalamıyor bazılarımız. Bazılarımız için tek yol dudaklarınız. Gözleriniz, dudaklarınız. Gözleriniz, dudaklarınız, duyarlılığınız.
Lütfen çevrenizde küçük bir araştırma yapın ve körler için kitap okuyucusu olun. Zaten bir kitap kurduysanız tek yapmanız gereken, kitabı sesli okumak. Minik teknik düzenlemelerle bunu yapabilirsiniz. Lütfenleri kaldırıyorum aradan. Çünkü benim ve bizim ihtiyacımız var bunu yapmanıza. OKUYUN...