Bu yeni sosyo öznel alan; dıştan sosyo-toplumun; ben dışındaki kişilerin ve doğa ilişkilerdi inşanın kişi şiarına kuplaj oluşlarıyla; kişinin kişisel öznelliğine dönüşen bir yansımasıdırlar. Öznelliğimizin bir de içte arkaik duygulardan gelen yapısı vardır. Bu iki yansıma, içte girişerek kişi öznelliğini oluştururlar.

Alan hareketinin (açlığınızın) kuvveti, tabu devinmesi ile (daldaki meyveye yönelmeyle) görünür, fark edilir hale gelir. Tabucu davranışlar olmasaydı totemi alanı kullanılır olamazdı. Değil ise tabucu eylem olmadan sizin dışınızda var olan totemi alan etkisiz oluşla, bilinmezliğiyle, kullanılmaz olurdu. Totemi alan bir çeşit taşıyıcı alandır. Tabu ise totemi alanla taşınan, totemi alanla eylem kazanan bir sosyo-toplumsa işlevselliktir.

Hatta sosyo-toplumsa tabu eylemleri olmasa, totemi alan birçok tabusal eylemlere bölümlenemez oluşla, totemi alanın işlevselliği, yokluğa dönüşecekti. Tabu duyum uyaranı totemi alanı bilinir kılar. Totemi alan, her an olmaya, gerçeklemeye uygun bir potansiyel durumdur.

Totemi alan, tabularla bölümlenir. Söz gelimi; aldaki meyveye yönelen insanın, meyveyi orada yemeyip, totem eşlerine getirmesi; totem eşleriyle (ata soylu totem kardeşleriyle) paylaşması ve bundan sonra kişinin meyveyi yemesi, sadece bu davranışla totemi alan zamanı en az; beş alan zamana bölmüştür.

Totem alanı, tabu davranışlarıyla (kural ve kaidelerle) bölümlemek, orada bitmez. Yemeden önce dua edersiniz. Ellerinizi yıkarsınız. Sofraya çiçek koyarsınız vs. Görülüyor ki bir tabu eylemi totemi alanda istenildiği gibi küçük küçük alan zaman parçalarına bölünerekten, alanın içini eylemsel davranışlarıyla sıkıştırılıp dolduruluşlarla, inşa olmaktadır.

Tabu bir kez inşacı oluşla oluştu mu, artık sizler de kendi öznelliğiniz içinde, yeni tabu durumlar inşa edebilirsiniz. Totem alanın dışında bir tabu aranmaz. Tabu totem alan dışında devinemez. Yani tabu, daima bir totem alana ihtiyaç duyar.

Tabunun kendisinin, kendisine totem gibi olan etkisi; totem dışında tabuyu devindiremez. Tabunun kendisinin totem gibi oluşu; tabunun dışında değil, tabunun üzerinde oluşla tabuya totem etkisidir.

Yani tabunun içinizde ve dışınızda olan çoksa görüntülü bağ özelliği, bütünlükten koparılan parça olan görece olan bir totem etkidir. Değilse tabunun kendi üzerine kendi alan etkisi, yani görece totemi etki, tüm evrensel totem etkinin kendisi değildir. Aksi halde su, belli dünya basıncıyla, kendi göreceli oluşuyla yüz derecede kaynar. Su, evrensel genellikte; dünya görecesinde olduğu gibi davranamaz!

İnsanlar kendi burnunun ucunu görmeden uzakları görürler. Buna hep özendirirler. Oysa bilgi kendinizden çevrenize, yakından uzağa doğru olur. İnsanlar hiç bilip anlamadıkları birçok paralel evrenden bahsederler.

Oysa Dünyamıza özgü totem alanın içinde de insanlar, iki paraleli alan (dünya) ortaya koymuşlardır. Bunları kategorize edişle hiç bilip kullanamazlar. Birinde olanı diğerinde de, isterler!

İnsani totem alanın tarih selliği, insana dek olur sosyal ve toplumsal alan oluşla iki paralel alan (evren) ortaya koymuştur. İnsanlar aynı totemi alan içinde, sosyal paralel alanında; toplumsal paralel alanda yaşadığı gibi yaşayamaz.

Sosyal alan, insanın öznelliğinin neşvü nema bulup, fışkırdığı özel alan oluşla yaşamın rengi ruhsarıdır. Totem alanın keseni üretim becerisidir. Üretim yapan insan, giderek yaşam alanlarını iki türlü ortaya koyup biçimlendirmiştir. Birbirine sıkı sıkıya bağlı oluşla iki paralel yaşam alanı haline getirmiştir. Bunlar; toplumsal (üretim ilişkili) alan ve sosyal (öznel-özel ve inancı) ilişkili alandır.

Topluma dek paralel alanlı dünyanın zamanı ve devinmesi başka akar. Sosyal alana dek paralel alanın zamanı ve devinmesi başka akar. İnsan nesnesi aynı nesne oluşla topluma göre insan başkadır; sosyal hayata göre insanın kavranması başkadır. Her iki paralel evrenin ara boşluk keseninde insan ve davranışı bambaşkadır. Detaya girmeyeceğim. Diğer yazılarımda tematik oluşla zaten değinilmektedir.

Bu iki paralel evrenleri iyi kategorize edip yaşantı aşmalıyız. Bir totem alan içindeki iki paralel alanlı evreni kavrayamayan insanlık diğer paralel alan ilişkili evrenleri de kavrayamaz.

21.11.2012

*Yüklenim: Görece özellikler girişmeli, yansıma bağıntısı anlamınadır.