Çirkin ve zarafetten yoksun bazı kadınlar, gerektiği gibi övmesini bildiklerinden, ömür boyunca sevilmişlerdir. andre mauroıs
sami biberoğulları
sami biberoğulları

HİNDİ HIRSIZINDAN, TARHANA ÇORBASINA -KARIŞIK MESELELER

Yorum

HİNDİ HIRSIZINDAN, TARHANA ÇORBASINA -KARIŞIK MESELELER

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1163

Okunma

HİNDİ  HIRSIZINDAN,  TARHANA  ÇORBASINA -KARIŞIK MESELELER

HİNDİ HIRSIZINDAN, TARHANA ÇORBASINA -KARIŞIK MESELELER


Ben öyle siyasetten miyasetten anlamam. Tezkere deyince de aklıma rahmetli Esmeray ve şarkısı ‘’ gel teskere gel teskere bitsin bu hasret ‘’ şarkısı gelir.

Bu gün Meclisimizde bir oylama yapıldı. Konu Tezkere imiş…Yani efendim biz eğer nefsimizi müdafaa durumuna düşersek Suriye’ye savaş açacakmışız.

Ortam ve de sinirler gergin…Her kafadan bir ses çıkıyor yine…Dedim ya ben siyasetten filan anlamam….Maksat ortam yumuşasın kabilinden bir şeyler anlatayım..Sonra kafayı vurup yatacağım zaten.

Oldukça zengin bir Arap Petrol Şeyhinin kümesinden bir gün bir hindi çalınmış. Şeyh hemen oğlunu çağırmış.
-Oğlum derhal o hindiyi çalanın peşine düş. Onu yakala, ağzını burnunu kır.
-Yahu Baba..Biz ki koskoca bir petrol imparatorluğunun başındayız. Şimdi bir hindi yüzünden ben , yani koskoca şeyhin oğlu, basit bir hırsızın peşine mi düşeceğim? Kim çaldıysa helal-i hoş olsun…Alt tarafı bir hindi.
-Sen bilirsin oğlum. Ama bence baba sözü dinleyip o hindi hırsızının peşine düşseydin iyi olurdu.

Neyse efendim…Aradan bir müddet geçmiş..Bu sefer şeyhin ahırından bir koyun çalınmış. Şeyh yine oğlunu çağırmış yanına.
-Oğlum bu sefer de koyunumuz çalındı...Sen şu hindi hırsızının peşine bir düş hele.Onu yakala, ağzını burnunu kır.
-Yahu baba çalınan alt tarafı bir koyun...Hem koyunumuz çalınmışken ben hindi hırsızının peşine niçin düşeyim ki?
-Sen bilirsin oğlum…Ben diyeceğimi dedim.

Bir müddet daha geçer...Bu sefer şeyhin devesi çalınır…Şeyh yine oğlunu çağırır ve yine hindi hırsızının peşine düşmesini ve onu yakalayıp ağzını burnunu kırmasını söyler. Oğul da yine itiraz eder tabii ki. Şeyh yine ‘’ Oğlum söylemedi deme ‘’ der ve uzatmaz…

Nihayet şeyhin garajından oğlanın Ferrarisi çalınır...Bu sefer oğlan heyecanla babasına gelir.
-Baba..Babaa…Garajdan Ferrarimi çalmışlar.
-Oğlum eğer becerebilirsen o hindimizi çalan namussuzu yakala ağzını burnunu kır.
-Ya baba ben Ferrarim çalındı diyorum sen hâla hindinin derdindesin. Hindiyi çalanı yakalayıp da ne olacak? Gitti koskoca Ferrari.
-Ah oğlum ah...Eğer zamanında hindiyi çalanı yakalayıp ağzını burnunu kırsaydın bu gün Ferrarin çalınmazdı.

İşte durumun gayet kısa bir özeti budur.

Devam edelim…

Aslında oldukça pısırık ve sünepe bir vatandaş son günlerde birden bire aslan kesilivermiş adeta...Her Allah’ın günü sinirli bir şekilde eve geliyor ve o gün köy meydanında,tarlada kaç kişiyi evire çevire dövdüğünü anlatarak evde hava basıyor…Adamın karısı ‘’Yahu bu adam sünepenin teki...Ben kırk yıllık kocamı bilmez miyim?’’ filan diyorsa da kaynanası ‘’ Benim oğlum asıl gücünü yeni göstermeye başladı..Aslandır benim oğlum ‘’ filan diyerek gelinini paylıyor.

Sonunda gelin karar veriyor…Bir gün erkek kılığına girip tarlaya gidiyor...Bakıyor ki kocası tırpanla ot biçmekte…Ama bir taraftan ot biçerken bir taraftan da küfür ediyor…’’ Sizi anasını avradını bilmem ne ettiğimin otları sizi…Sizi namussuzlar, sizi şöyleler, sizi böyleler ‘’ diyerekten tırpanı savuruyor.
Kadın hemen adamın karşısına dikiliyor.
-Heeyyy..Sen…Sen kime küfrediyorsun bakayım?
-Kendi kendime söyleniyorum.
-Deli misin sen? İnsan kendi kendine söylenir mi?
-Yav otlara kızıyorum...Diz boyu olmuşlar. Kesmekte zorlandığım için onlara küfrediyorum.
-Yok yok sen düpedüz bana küfrediyorsun.
-Ya Vallahi sana küfretmiyorum...Sana ne diye küfredeceğim ki? Tanımam etmem…
-Orasını bilmem. Sen benim anama avradıma küfrettin. Kendine ölümlerden ölüm beğen.

Sünepe adam başlıyor titremeye...Elindeki koskoca tırpana rağmen karşısındakinin elindeki küçücük çakıdan korkuyor.

-Hemşerim sen beni yanlış anladın. Senden özür diliyorum. Affet beni.
-Öyle kuru kuruya affet olmaz… Şimdi ben kıçımı açacağım sen de öpeceksin...Eğer öpersen seni affederim.

Neyse efendim kadın kıçını açıyor azıcık, adam da öpüyor. Sonra kadın evine geliyor…Akşamleyin kocası yine atıp tutmaya başlıyor .
-Hanım biliyor musun? Bu gün tarlada yine beş kişiyle kavga ettim...Üçü hastanelik oldu..İkisi ise korkudan kaçacak yer bulamadı.
-Aferin sana...Bu beş kişiyi o g.tü öpmeden önce mi dövdün yoksa öptükten sonra mı?
-Vay anasınıııı..Sen onu gördün mü?
-A Allah’ın şapşalı o adam bendim...Erkek kılığına girmiştim.
-Ulan tevekkeli değil...Ben de sabahtan beri düşünüyordum ben bu g.tü bir yerden tanıyorum ama nereden diye…

Velhasılı kelam efendim biz bu g.tü tanıyoruz. Bu çok da yabancısı olmadığımız bir g.t… Hani adamı Müslüman yaptık...Hatta ‘’ Yav bizim Gaziantep’in Barak Türklerindenmiş soyu ‘’ dediydik ya…Hah…İşte ona ait… Öpüp duruyoruz.

I.ve II. Körfez Savaşlarını hatırlayalım. Güya elinde dünyanın en güçlü ve de nükleer silahları olan Irak, bir tek savaş uçağı havalandırabildi mi? Hayır...Bir tek savaş gemisi denize açılabildi mi? Hayır…Tek bir tankı topu Amerikalılara karşı ateşlenebildi mi? Hayır…Peki Suriye Irak’tan çok daha güçlü müdür ? Hayır…Beşar Esad gerzek midir? Hayır…O halde bu herif ne diye Türkiye’yi bombalasın? Türkiye’yi bombalamanın kendisine karşı bir koalisyon gücü oluşturulmasını ve sonuçta sonunun Irak gibi olacağını hesap edemeyecek kadar kör müdür bu adam? Hayır…O halde?

Seksenlik dede heyecanla kahveden içeri girmiş ve ünlemiş:
-Herkese benden çay, kahve , gazoz, ne isterlerse…
-Hele dede ne oldu ki? Niçin herkese çay – kahve ikram ediyorsun?
-Daha ne olsun..Sizin tüm karşı gelmelerinize rağmen evlendiğim on sekiz yaşındaki karımdan bir çocuğum dünyaya geldi.
-Yav dede get işine…Dalga geçme bizimle.
-Ya Vallahi oldu…Benim hanım doğum yaptı...Bir oğlum oldu.

Kahvedeki yaşlılardan biri başlar anlatmaya.

-Bak aga sana bir avcı hikayesi anlatayım. Adamın biri sabahın alaca karanlığında ava gitmek için evden çıkmış..Fakat karanlıkta yanlışlıkla tüfeği alacağına şemsiyeyi asmış omzuna ve yola koyulmuş..Ormana girer girmez de karşısına bir ayı çıkmış. Adam hemen tüfek sandığı şemsiyeyi almış eline. Şemsiyenin düğmesine basmış korkusundan. Şemsiye açılmış ve anında paattt diye bir ses duyulmuş. Koskoca ayı kütük gibi yuvarlanmış yere.
-Olmaz öyle şey...Şemsiye paatt diye ses çıkarıp ayıyı öldüremez..Başkası ateş etmiştir.
-Hah…İşte biz de bunu anlatmaya çalışıyorduk sana...Başkası ateş etmiştir.

Valla bence de başkası ateş etmiştir.

İlle de savaşacaksak hemen belirteyim: O meşru müdafaa hakkı çoktan vardı…Ne zamandan beri mi ? Mesela benim öğretmenliğimin ilk yılları olan 1983-1984 yıllarından beri…Hani Bizim ellerlimizdeki -ders araç ve gereçlerinden olan- Türkiye haritalarında bile Hatay’ın Suriye sınırları içinde gösterildiği yıllardan beri…Abdullah Öcalan’ın Şam’da kamplar kurup kendisi yüzme havuzlu villalarda ikamet ettiği günlerden beri…Şimdi eğer bir savaş sebebi arayacaksak şöyle bir şey yapalım derim:

Adamın birinin gece yarısında canı fena halde cinsel ilişki çeker…Lakin karısı horul horul uyumaktadır…O saatte kadına ‘’Kalk ta seninle cinsi münasebette bulunalım’’ demek olmaz...Bir bahane lazım….Kadını dürter..

-Avrat hele kalk da bana bir tarhana çorbası yap.

Kadın uyumaya devam etmektedir. Adam tekrar dürter kadını.

-Avrat hele kalk...Bana bir tarhana çorbası yap…

Kadın gözlerini ovuşturarak ve de kızgın bir şekilde uyanır.

-Yahu herif gecenin bu saatinde aklını mı kaçırdın? Ne tarhanası ne çorbası? Vur kafayı yat…

Adam öfkeyle söylenir.

-Yav bak hele...Kocasına bir tarhana çorbası bile yapmıyor…Gel de böyle bir karıyı … ( Burası biipp li )

Benden söylemesi..Esad’ın biraz aklı varsa tarhana çorbasını hemen ocağa koysun...Yoksa işi kötü. Haa bu arada… Obama da bizden bekliyor tarhana çorbasını...İşin bir de o tarafı var.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hindi hırsızından, tarhana çorbasına -karışık meseleler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hindi hırsızından, tarhana çorbasına -karışık meseleler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HİNDİ HIRSIZINDAN, TARHANA ÇORBASINA -KARIŞIK MESELELER yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
kukurikuu
kukurikuu, @kukurikuu
7.10.2012 12:59:14
Sayın Hocam,
Yazınızı , örneklemelerinizi , gerçekten çok beğendim.
Elinize sağlık.
Saygılarımla.
METİN ARAS
METİN ARAS, @metinaras
5.10.2012 23:33:21
OFOFOFOFFFFF ..HER HİKAYE BİR MERMİ MİSALİ TAM HEDEFTE..HEDEFTEKİ ON İKİNİN DE TAM ORTASINA ORTASINA DÜŞMÜŞ..ESKİLERİN DEDİĞİ KISSADAN HİSSELERE ÇOK GÜZEL ÖRNEKLER...HOCAM İNANDIM NASRETTİN HOCA KLONLANMIŞ 2000 Lİ YILLARDA SAMİ İSMİYLE DÜNYAY SÜRÜLMÜŞTE ARADA 7-8 ASIR OLUNCA AZCIK DİLDE İRONİLİ TATTLI ARGO OLMUŞ..AMMA BU KADAR MI NEZİH KULLANILIR ARGO..ARGO ARGO DEGİL ŞERBET TADINDA SUNULUYOR..NASRETTİN DEDEMİZDEN TEK FARKIN BU..KISSADAN HİSSSE..ALDIK HİSEMİZİ FARKLI DÜŞÜNMEYE BAŞLADIK..
EGİTİMDEKİ HOCAMIZ DERDİKİ..^^^ÖRNEKLERİN YOLU KISADIR^^^^ EYVALLAH HOCAM KALEMİNİ ÖPÜYORUM...
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
5.10.2012 21:09:00
evet yine güzeldi hikayeler ve ders dolu
saygılarımlasınız
inci*
inci*, @inci-
5.10.2012 11:01:48
Akıllıca yazılmış bir yazıydı. İçindeki mesajı her kesimden okuyan anlayacak öğretmenim.
Ben teşekkür ediyorum size.
Allaha emanet olun.
Hasan Özaydın
Hasan Özaydın, @hasanozayd305n
5.10.2012 10:38:42
Hocam iyi ki teneffüse çıktın,özlettin kendini,tebrik ederim saygılarımla.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
5.10.2012 08:11:33
sonumuz hayıra gele hocam......gün günü arar oluyoruz.....güldürürken düşündüren kaleme hayranım saygılar sevgiler
bekir odaci
bekir odaci, @bekirodaci
5.10.2012 00:21:46
hocam hikayeden hikayeye derken girilecek anlaşılan suriyeye esad budan sonra tarhana çorbası pişirsede pişirmesede yine gülümseten yazıydı aslında güldük ağlanacak halimize bir yazıydı kaleminiz daim sağlığınız yerinde olsun saygılarımla selamlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL