6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
899
Okunma

Biri bana bu defteri önerip, gir, üye ol mutlaka seveceksin dedi bende güvendim girdim... Ne kaybederim sevmezsem çıkar giderim ;) diye düşünmüş olacağım.
Bir çok şairi zaten kitaplarından takip edip okuyorum lakin burada hiç bilmediğim şiirler, şairler var ve her şey güzel olacak :)
Ne yalan söyleyeyim çok düzgün kalemler tanıdım ve gerçekten iyi eserler okudum. Sayıları az da olsa seçkin ve önemli kimselerdi onlar benim için.
Buraya kadar her şey güzel, gerçekten güzel de buradan sonrası biraz gaz yağlı...
Şiir demeye dilimin varmadığı saçma sapan yazıları insanların deneme aşaması yada öğrenme aşaması deyip hoş gördüm. Ama birbirlerini yalayan, o boktan şeyleri yere göğe sığdıramayan müritleri görünce ne oluyor demeden geçemedim arkadaş...
Bunlar seçkin bir zümre, ulaşmak na mümkün o edebi derinliğe...
Sabah osursalar bu melodi güzel deyip notasını çıkarırlar. Ağızlarından dökülen sözler beyinlerine uğramadan deftere düşer. O da yetmez kendilerine ve birbirlerine hayran kalırlar. Bitti mi bitmez çünkü oda yetmez, biri eleştirmeye görsün boka konan sinek gibi üşüşürler.
Niyetin sanat yada edebiyat olmadığı aşikar, bunlar hayata karışamayan a sosyal yaratıklar. Ya sevgili bulamamışlar yada arkadaş olamamışlar bunlar hayatta neyi olamamışlarsa gidip ona bulaşmışlar.
Sözün kısası bunlar kafa kağıdı olan dangalaklar...
Yahu okumadan geç diyor insan, ne bulaşıyorsun o saçmalıklara da o saçmalık senin vaktini çalmadan sen o boka dalmadan bilemiyorsun ki kim ne yazmış ne etmiş.
İşte bu yüzden bir zaman verdim kendime, aklı selim eli kalem tutan her kim ise o eleştiri kutucuklarını doldursun. Bilen bilmeyene anlatsın, yapıcı bir hareket başlasın diye...
Oldu oldu, olmadı git başka yere dedim kendime, git ki etrafın yapış yapış olmasın...
Maazallah o salaklık sana da bulaşmasın...
Anlayana sivri senek, saz anlamayana zebaniler de az...