- 24631 Okunma
- 5 Yorum
- 2 Beğeni
TESADÜFÜN BÖYLESİ
TESADÜFÜN BÖYLESİ
Öğleden sonra iyice acıktım. Haftada bir-iki kere uğradığım kebapçıya girdim. Beni her zaman olduğu gibi güler yüzle karşıladılar. Cam kenarındaki her zaman oturduğum masaya geçtim. Çok geçmeden yemeğim geldi. Dışarıyı seyrederek yemeye başladım. Bir süre sonra üniversite çağlarında bir delikanlı lokantanın köşesinde durdu. Elini pantolonunun cebine soktu. Bir kağıt para çıkardı. Diğer elini öteki cebine soktu. Yeterli bulmadı galiba morali bozuldu. Bir de montunun cebine baktı, bir tane metal para çıkardı. Parayı tamamlamış olmalı ki yüzündeki üzüntü yerini mutluluğa bıraktı.
Sevinçle lokantaya girdi, arkamdaki masaya geçti, iki lahmacun, bir ayran söyledi. Benim öğrencilik yıllarım geldi aklıma. Hepimiz aynı yoldan geçmişiz, dedim kendi kendime. Yemeğimi yedim kasaya gittim. Delikanlının hesabını ödedim ve yemeği bittikten sonra bir de künefe götürün delikanlıya, dedim. Son kez delikanlıya baktım ve lokantadan çıktım.
Üç gün sonra aynı vakitlerde aynı lokantaya tekrar geldim. Yine güler yüzle karşıladılar. Her zaman oturduğum masaya gittim, siparişimi verdim. Kasadaki patron yanıma geldi, izin isteyerek karşıma oturdu. Elindeki poşeti bana uzattı. Ne olduğunu sorduğumda, geçen gün hesabını ödediğiniz delikanlı bıraktı. Delikanlı Sivaslıymış, annesi evde ders çalışırken giysin de ayaklarını üşütmesin diye ona patik örmüş. Onu hiç giymemiş ve size vermemi rica etti. Poşeti aldım içinden patiği çıkardım. Üzerine Anadolu kilim motifleri olan rengarenk bir çift patik. Çok duygulandım. Gözlerimden süzülen iki damla yaşı gizleyemedim.
Yemeğimi yedikten sonra delikanlının lokantaya ne sıklıkla geldiğini sordum. İçeri girmese de her gün geçer buradan, mutlaka selam verir, dediler. Kasaya bir miktar para bıraktım-imkanlarımın el verdiğince- her ay aynı gün, aynı miktarda parayı bırakacağımı söyleyin olur mu? dedim. Bundan başka ihtiyacı da olursa elimden geldiğince yardımcı olacağımı söyleyin. Ha bir de patikleri çok beğendiğimi söyleyin dedim ve çıktım. Okulu bitene kadar bu yardımı devam ettirdim ve o delikanlıyla bir kere bile yüz yüze gelmedim.
Yıllar geçti o ilden başka bir ile tayin istedim. Yaz tatili bitti ve seminerlerimiz başladı. İlk toplantımızda müdür bey aramıza yeni katılan öğretmenleri tanıştırdı. Tesadüf ya o üniversite öğrencisi yeni atanan öğretmenlerden biriydi. Yerinden kalktı, gelip elimi öptü. İlk kez bu kadar yakından gördüm. Tanışıklığın nereden geldiğini sordular. Ben söyleyemedim tabi delikanlı belki incinir diye düşündüm. Ama kendisi benden de izin isteyerek tanışıklığımızın nereden geldiğini ayrıntılarıyla anlattı. Anlatımı da çok güzel. Eee Türkçe öğretmeni olmuş. Yani benim zümre arkadaşım. Ayrıca bir de danışman öğretmeni oldum.
Her ay beni yemeğe götürüyor. Laf aramızda hesabı hep ona ödetmiyorum. Çünkü ben iyilik yaptım, borç para vermedim.
NOT: BU KURGU DEĞİL YAŞANMIŞ ve YAŞANMAKTA OLAN BİR OLAYDIR.
İSMAİL MALATYA 11/03/2022-CUMA-İST.
YORUMLAR
Yazınızı okurken giriş kısmında merak ortalarında hüzün sonunda tebessüm ettirdi bana .
Yerdekiler biri birlerine merhamet etsin ola ki göktekiler de onlara merhamet ederler
Allah iyi insanların sayılarını artırsın ve size de yaptığınız hayırları misli ile hediye etsin
Çok güzel yazmışsınız tebrikler
Hayırlı çalışmalar dilerim