YARAB AŞKINLA VAR OLDUM
Ahunigahımı dinle setrederken tek mutlak olan
Beylek beylek mirşadıma koşarken.
Ahu zarımı dinle ey gönül haykırırken zerrelerim
Narda yanıp harlanıyor ruhumda.
Çırpınıyor duygularım isyanlarım geçmişimde .
Silikleşirken beyaz bulutlar altına saklanıyor
Hayatımı karartanlar.
Eyüb’ ün inleyişini duyuyorum ruhumda
Tövbe ediyor kilitlercesine
Dilim lal olmuş, kalbim haykırıyor.
Döküyor kirlerini en derin kuyuya..
Gözlerimde birikmişken yaşlar
Duâ duâ yalvarırken
Medet umarak yalvarmada ruhum, kalbim
En âziz olana
Müberra olan tek O!
Kal demeyeceğim beni eğleyen sahte düşlere.
Gerçeklere açılırken kapı
Lav içine düşmüşçesine sızlıyor kemiklerim.
Günahlarımla kirlerim erirken
Pişmanlık ve teslimiyetle
Menekşeler, laleler, güller açıyor
Gönül bahçemde.
En kutlulara hazırlanıyor teslimken kalbim
Koşuyorum, koşuyorum ışığa doğru.
Sensizken bomboştu her yer, her yanım
Sevdanla ey sevgili dünyalar oldu benim.
Önce gözleri kamaştıran ışık sızdı dünyama.
Melek çıktı mezardan uzanan elle
Hala bekliyorum ey gül yüzlü kefeni de çıkaracak mısın?
Ruhumu, karartmadan kalbimi ağlatmadan
Ey Celil olan Rabbim sığındığım mabudum.
Huzurunda kalbimin sükût bulduğu
Bekliyorum yolumu aydınlat uzatsana ellerini!.
Alsana yaksana dünyanda
Arındım pisliklerden.
Ne olur parçala kefeni çıkarsana üzerimden!
Söyle kuyularda mı kalayım Yusuf gibi?.
Leyla gibi çöllere mi düşeyim?
De ne olur ferahlat kalbimi.
Ben çok güçlü Fatıma Tül Zehra değilim,
Ama kalbimi yakan ilahi aşkımla O’na yakınım
Rabia Adeviye değilim, Ondan esen rüzgârla
Ruhum kalbim Onunla sarmaş dolaş.
Çölde ki Leyla değilim .
Kara sevdamla ondan da güçlüyüm.
Leylâ’ nın sadece adı var .
Benimse göğsümde deryaları taşıran ilâhi aşkım.
Tek servetim imanım var!
Fırtınayla yarışan
Her şeye meydan okuyan kardan da ak kalbim.
Hz Hamza kadar güçlü değilim
Ama her zerremi od olup yakan
İlâhi aşkımla ben ona komşu gibiyim.
Hz Hatice hiç değilim
Yapmak istediklerimle sana Ey yâr!
Onun rızasına layık
Şefaatine nail olacak olanım inşaallah.
Ey can! Ben Kâbe kuşatılırken yoktum.
Ama duâlarımda var hepsi
Belki yaralanmadı dizlerim.
Hurmayı ıslatıp yemedim
Savaşta yaraları sarmadım.
Açlıktan rengim süzülüp
Karnıma taşta bağlamadım.
Seyre dalınca kuş bakışıyla
Bir güvercinin gözlerinde
Umut oldum süzüldüm semaya.
İbrahim ateşe atılırken görmedim
Ama duydum kalbimin derinliklerinde hissettim fersahlar ötesinden ...
O’nun teslimiyetini
İzledim Hakk a yürüyüşünü!
Hakka teslim olmada narların sönüşünü.
Ateş yığınlarının gül bahçesine dönüşünü.
Her nefesime ederken tövbe
Gözyaşlarım yurken yüzümü.
Gördüm en inceyi.
Dışarda başlamışken fırtına
Herkes el âman derken
Kalbim zikre dalmışken.
Fırtınayı da geçen sevdamla
Gelen çiğdem kokusu
Üzerime sinen gül kokusu.
Ey gül yüzlüm!
Asrı saadette çocuk olmadım ama
Ruhum, kalbim
Hep senle kendimi bildim bileli.
Mahsun zamanlarımda teselli eden
"Hümeyragülüm " diye çağıran
Bana ışık olan Ey gül yüzlüm!
Gölgende soluklandıkça
Nazar eyle sultanım!
Bu aciz, nazarına muhtaç.
Bir nebze sevgiye muhtaç
Ben Rabbimin aşkı olmasa
Sana sevdam olmasa
İlahi aikım olmasa, sevmesem delice yetim gibiyim.
Estir üzerime kokundan
Giydir gül kokan libasından.
Ört başıma ört baş örtüsünü rüyalarımdaki gibi.
Adaletine hayran olduğum
Hz Ömer ’e ne çok muhtacız.
Adeletten uzakken dünya
Hz Ali ’ye ne çok ihtiyacımız var.
Anlamazken insanlar onu.
Sabrın bittiği
Sadık dostların olmadığı günlerde
Ne çok anar oldum Hz Ebu Bekir Sıddık’ ı.
Senin ciğer paren
Fatıma annemiz gibi annelere
İffetten yoksunken insanlar
Ne çok arar olduk
Yarabbi!!
Her varlık hal diliyle seni anarken.
Bir hurma kütüğünden de aciz olan
İnlemesini bilemeyenler olduk.
Hay, ya hay!
Kime sorsam der ki tanırım Yaratanı.
Tanımak bu mu?
Seven sevdiğine kusursuz itaat ederken
Ne kadar uzakta seviyoruz diyenler
Bilal’ ın bağrı üzerine konarken taşlar
Tek kelime çıkardı dudaklarından
"Ya hak, ya hak""
"Allahuekber, Allahuekber"
Allah ım doğduğumuz an şereflenen
Doğmadan da şereflenen olduk
Çile çekmeden müslüman safında.
Mümin anne babalardan
Ama ne kadar müslümanız!
Ne kadar sadık ve vefalıyız!
Ey yâr bir kat esvabıyla yaşayıp ölenler varken.
Sirkeye ekmeği bananlar varken
Ben utanır oldum .
Haya eder oldum, ellerimi açmadan
Dünyalıklar dilemeden.
Gerektiğinde o yolda sürünmeli
Seven fedakar olmalı değil mi?
Yeri gelince ölmeli de!
Fersizlikten hal kalmamalı.
Tıkınarak yerken içerken
Ne kadar samimiyiz!
Allah’ ım sana olan sevdamla, öylesine hemhal ki ruhum
Kalbim her nefeste anmasam
Soluk alamam dayanamam sensizliğe.
Sev dedikleririni sevdim, sevdirdiklerini delice çılgınca
Gözümü budaktan sakınmadan.
Üzerime giydirilen kefen
Çıkacak bir gün eminim
O bitmeyen hülyalarım, düşlerim.
Rüyamda gördüklerim gerçek olacak mı, olmayacak mı?
Sen kulum de yeter!
Rabbim ben ben miyim?
Bende ki ben kim?
Ben aciz şaşkınken
Bunca lutuflara ihsanlara layık mıyım?
Sonsuz affını düşündükçe
Secde ederim sevdamın önünde.
Sevdamla dirildim ulaşılmaz oldum
Her zerrem haykırırken aşkımı.
Kalbim dağlardan yüce.
Sevdirdin sevdim ,kendimi sana, O na adadım.
Aşkımla varım
Aşkımsız da mafolurum yaşayamam.
Yağdır aşk yağmurunu üzerimize
Kuşat aşkınla, rahmet deryanda yıka, arıt
Aşka susayan ruhuma içir aşkı badenden doyasıya YARABB ...
Nigâr Bedirhan