- 689 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
İnceden Yapılma
Herkese, her keseye göre bir aşk hep var. Sahilin karayla kesişmesi gibi, kol düğmelerinin yanyanalığını andıran, rüzgarın esişine benzeyen.
Sütunlu ve satırlı yazıların ayraçlarla belirginleştirdiği, ekli eksiz kelimeleri barındıran, söylenen, söylenemeyen.
Tavşan ile tazının hikayesi de, arıların oğul kurmak serüveni de biraz aşka dahil. Hep kum saatlerine değen, akıp akıp eksilmeyen bir hal aşıklık.
Bazan obur, bazan iştahsız, ikircikli yansımaları da var aşkın. Sonra resimler: En sembolik ifadesiyle yağmur kokulu resimler. Sigara paketlerinin yüzeyleri, pencerelerin pervazları, askıların telden dengeleri...
Gırgırlar sabahları dönüyorlar limana. Onları izlediğim bir sırada geliverdi bunca kelime usuma. Kıyamadım, orada kalsınlar istedim, fakat olmadı. İlle de döküleceğiz dediler senin kaleminden. İlle de aşk olacak yazdığın. Aniden ve kimseler bilmezken belirip, kimseler bilmeden gidecekler belki de. Olsun. Ben her gün o gırgırları bekleyeceğim yine. Ağlarına takılacağım yorgun balıkçıların. Ve bıkıp usanmadan aşıklık istidadına erişmeyi deneyeceğim. Kısalıp uzarken günler, ben hiç bırakmayacağım yarın daha çok sevmeleri. Hani bir keresinde yarın daha çok sevmeyeceğim demiştim ya, yalanmış iyi ki erken farkettim. Sağol yarın, hoşçakal dün...
YORUMLAR
Yazılarınızda doğayı kullanmanızı çok seviyorum ben, öyle bir dil ki bu, etkisine kapılıp gitmemek mümkün değil! Orhan Veli ile Memduh Şevket Esendal arasında bir diliniz var; şiirsel nesir...
Duyguları çok yoğun yaşayan insanlar nesirde de kayıveriyorlar şiire; kaçınılmaz son oluyor bu, hep bunu gözlemledim ben okuduğum çoğu yazarda, şairde... Bir de doğal dili, içses ve izlenimsel betimlemeyle harmanlamak, üzerine de duygu sosunu yedirmek şöyle... Bu, herkesin altından kalkabileceği bir iş değildir diye düşünüyorum...
Bunu başarıyorsunuz siz, kaleminiz gerçekten kuvvetli ve sizi okumak bir keyif...
Sevgim ve saygımla...
Gırgırlar sabahları dönüyorlar limana. Onları izlediğim bir sırada geliverdi bunca kelime usuma. Kıyamadım, orada kalsınlar istedim, fakat olmadı. İlle de döküleceğiz dediler senin kaleminden. İlle de aşk olacak yazdığın. Aniden ve kimseler bilmezken belirip, kimseler bilmeden gidecekler belki de. Olsun. Ben her gün o gırgırları bekleyeceğim yine. Ağlarına takılacağım yorgun balıkçıların. Ve bıkıp usanmadan aşıklık istidadına erişmeyi deneyeceğim. Kısalıp uzarken günler, ben hiç bırakmayacağım yarın daha çok sevmeleri. Hani bir keresinde yarın daha çok sevmeyeceğim demiştim ya, yalanmış iyi ki erken farkettim. Sağol yarın, hoşçakal dün...
bu güzel yürek sesi de ne kadar güzel yazmış ya rabbim sevmek elbette severek yaşamak değilmi hayatın tadı tuzu.saglıcakla