Muştu Yayınları

Müslümanlar Mekke'den Me dine'ye hicret etmiş, geride sadece Allah Resûlü ve iki arkadaşı kalmıştı. Müşrikler geride kalan Peygamber Efendimiz'i kesin öldürme kararı almıştı. Evinin etrafının sarıldığı bir gece Peygamber Efendimiz Hazreti Ebubekir ile yola çıktı. Ancak sahiplerine verilmesi gereken emanetler vardı. Bu iş için geride birini bırakması gerekiyordu. Bu zor görev için Sevgili Peygamb..»»

Nasıl olmuşsa olmuş bir arkadaşıyla tartışmaya girmişti. Bir an düşünememiş ve arkadaşını incitecek bir söz söylemişti. Buna kendisi de çok üzülmüş ve söylediklerinden bin kez pişman olmuştu. Kendisini ne yapıp edip affettirmeliydi. Arkadaşının evine gitti. Başını yere koydu. Öylece beklemeye başladı bir süre sonra arkadaşı geldi. (Kitabın İçinden) »»

"Gökten yıldızlar yağdı yeryüzüne. Bir başkalık vardı gecede. Yıllardır beklenen müjde o sabah doğdu. Doğmasıyla Kisra'nın sarayları yıkıldı. Yıllardır yanan ateş söndü, Sava gölü kurudu. O gün Peygamberimiz doğdu. O, adaletiyle, ahlakıyla, güzelliğiyle tüm insanlara örnek oldu." Muştu Yayınları'nın 10-11 yaş ..»»

İslâmiyet'in ilk yıllarıydı. Mekke'nin yanında Medine'de de bu güzel din yayılmaya başlamıştı. Medine'de Müslüman olanlar Sevgili Peygamberimiz'e elçi gönderdiler. Kendilerine İslamiyet'i anlatacak bir muallim (öğretmen) istediler. Sevgili Peygamberimiz de onlara henüz on sekiz, on dokuz yaşlarında bir genç olan Hazreti Mus'ab Bin Umeyr'i gönderdi. Çok kısa sürede inananların sayısı hızla artmay..»»

Müslümanlar, müşriklerin baskısıyla Mekke'den Medine'ye göç etmek zorunda kaldıklarında yokluğunu hissettikleri şeylerin başında tatlı bir içme suyu geliyordu. Çünkü Medine'nin su yunun acımsı bir tadı vardı. Ancak Medine'de öyle bir kuyu vardı ki bu suyun tadı çok güzeldi. Sahibi bu kuyudan çıkan suyu parayla satıyordu. Ancak her şeyini Mekke'de bırakan Müslümanların bu sudan alacak paraları yo..»»

Hazreti Ömer Müslümanların ikinci halifesiydi. Halifeliği döneminde şehirdeki en fakir insan ne yiyip içiyorsa o da aynı şeylerle yetiniyordu. En fakir insanın elbiseleri gibiydi kıyafetleri. Geceleri uyumayan, sokak sokak gezen ve ihtiyaç sahiplerini araştıran da o koca halife Hazreti Ömer'den başkası değildi. Yine bir gece şehrin dış taraflarında bir ışık gördü. Bu ışık onu, yaşlı bir kadın ve..»»

Gezi günü sınıfın tamamı okulun önünde sıra oldu. Çocukların heyecanı gözlerinden okunuyordu. Yarım gün sürecek olan bu faaliyet onlar için ufuk açıcı olacaktı. Aralarındaki konuşmalar uzaktan kuş cıvıltılarına benziyordu. Havaalanına gidilecek ve havaalanı görevlileriyle röportaj yapılacaktı. On altı öğrenci ve üç öğretmen, gezi kurallarının hatırlatılmasının ardından küçük otobüse bindi. »»

Tarık yatağına uzandı ve doğacak bebeğin ne kadar talihli olduğunu düşünmeye başladı. Bununla da kalmadı artık kimsenin kendisini sevmediğini düşündü. Rüyasında da hep kardeşiyle ilgilenildiğini ama ona kimsenin ilgi göstermediğini gördü. “Bu çocuk da fazla oluyor artık.” diye düşünmekten kendini alamadı. »»

Bütün öğrenciler özenle hazırlayıp getirdiği projesini sunmak için heyecanla bekliyordu. Ömer’de ise farklı bir tedirginlik vardı. Bugün, yarın derken ödevini son iki güne bırakmıştı. Öyle olunca da çalışması aceleye gelmişti. Ödevin üzerinde birbiriyle uyumsuz pek çok şekil vardı. Ömer daha önce hiç böyle özensiz bir ödev yapmamıştı. Öğretmeni de arkadaşları da Ömer’in bu hâline şaşırmıştı...»»