28.7.2018 19:19:45
rüzgar sussun
yağmur çıt çıkarmasın
yer altı nehirleri gibi bir kaya çatlağı bulsun aşk
fışkırsın fışkırabildiğince
masmavi gökyüzüne
ozanlar indirsin duvardan sazını
o masal sevdalar, türkü türkü okunsun
bin yıllık uykusundan uyansın aşk
ademoğlu bizden evvel nasıl sevmiş
ibreti-alem için görülsün
ihanetin boynu vurulsun
ayrılık yağlı kurşunlara yürüsün
ayaklar altında kalsın gurur
hasret, yaşlı bir ağaç gibi çürüsün
çoğalsın aşk hep çoğalsın
hiç azalmasın
zaferden zafere koşsun
hiç durmasın
en ücra köşede bile
aşk olsun
şairler çeksin kılıcını
kalem yalanı dolanı değil
aşk için ölüme koşanları
sarılıp aynı mezarda yatanları yazsın
var ise eğer aşkın tarifi, yeni baştan yazılsın
o taş kitabelere, kan ile
ter ile kazınsın
o
n
l
a
r
İncil’e, Zebur’a, Tevrat’a ve Kuran’a isyan edenler
dört kitap birbirinizi sevin derken, sevmeyi küçümseyenler
aşk nedir bilmeyenler
bizimle aynı mekanda saf tutmasın
onlar...
girmesinler sevdanın otağına
o çamurlu ayaklarıyla
ezmesin ler aşkın bakir toprağını
o vahşi toynaklarıyla
ey şiir…
boyundan büyük mezar kazınıyor sa o masum sevdalara
o mezarlara beni gömdün say
ayrılıksa her aşkın sonu
ben aşktan geçtim say
ben kan kussam da her gece böyle…
sen kızılcık şerbeti içtim say