11.4.2019 00:48:17
IĞDIRLI PERİ
Seni görmeden çok zaman önceydi
Düşlerimin kavşıt yeri
Hep sana çıkardı
Iğdırlı peri
Daha cemreler düşmeden
Buz tutmuş yollarına çıkardım
Acemi bir sürücü gibi
Zigzaklar çizerek yüreğime
Yandığını görünce kırmızı ışığın
Yanardı ateşböceğinin kanatları gibi yüreğim
Düşerdi silüetin imgelerime
Ve ben
Unuturdum hangi cemrenin canıma düştüğünü
Beşinci cemre
Iğdırlı peri
Başım göğe eğerdi sanki
Karşımda duaya açmış ellerini
Ne de güzel duruyor gelincikler içinde küçük ağrı
Metrelerce uzaktan hissettiğim iğde çiçeklerinin kokusu
Lale
Sümbül
Mor menekşe
Ve içimde Iğdırlı peri
Bakınca gözlerine
Soluğum kesilirdi denizinde
Hele Süreyya çeşmesi
Ki yüreğime armağan edilmiş bir kervansaray
Yine de devam ederdim yolum çok uzun kavuşmam lazım
Hayal ya
Uhrevi bir tanrıya gidiyormuşçasına
Önce abdest alır
Sonra
Rekat rekat katederdim yolları
Gözümü açmaya tedirgin
Hangi sapağa girsem sen
Aşk kavşıtı öyle bir labirent
Sanırsın ki cehennem bile cennet
Son cemreden az ileri
Huzurundayım şimdi
Açsam gözlerimi
Ya yoksan
Ben kahrolurum
Açmasam asla görmeyeceğim seni
Iğdırlı peri
Efkan ÖTGÜN
[ italik ]