8.11.2018 01:37:40
Murâdım kaderin önüne geçti
Şükür bilemedim, ar bilemedim...
Nefsimi şımartan kırık süzgeçti
Zarar bilemedim, kâr bilemedim
Ömrümü hesapsız hevâya kurdum
Servetin hasını yele savurdum
Dağın zirvesinde aradım durdum
Saça da yağarmış kar bilemedim
Sandım ki gün doğar hep güneş açar
Ne fersiz kalırım, ne birgün naçar
Aynada gördüğüm gölgemden kaçar
Âkıbet karanlık, dar! Bilemedim.
"Varsın ağlasın ana", diyor ahmak, savaşta
Dilinde aynı türkü, aklı hep çakıl taşta
İsrail, Ermenistan, Yunanistan en başta
Kahrolan Rus'du diye, gülmek, sevinmek yasak.
"Zavallı" zevk alsa da, hakâret, küfür, linçten
Ayrılıyor çok şükür, ufak taşlar pirinçten
Beli bükük dedeler, şükür edip, sevinçten
Kurbanlar kesti diye, gülmek sevinmek yasak.
Çatılara bir göz at; bacadan umut tüten
Kahroldu, kahrolsunlar, Bayrağıma kin güden
Niyet bizi bölmekti; lâkin, dağılan giden
Kasvetti, sisti diye, gülmek sevinmek yasak.
Kandan medet umanlar boğulsunlar kanında
Feraset var milletin, her nefes her anında
Çok kaybımız olsa da, kazanan en sonunda
Akıldı, us'du diye, gülmek, sevinmek yasak.
Söz verdi, sadık kaldı yönetenler ahtına
Şimdi barış oturdu, taç giyip de tahtına
Tıyneti bozuk ırkçı, bakıp makus bahtına
Darıldı, küstü diye, gülmek sevinmek yasak.
Oğlum laf dinlemiyor; tanımam dedi hükmü,
Olur mu ulan böyle azınlık tahakkümü?
Gösterip otuz yıldır özlemden terakümü
Sordu; kan kustu Şeytan, niye sevinmek yasak?
Mecit AKTÜRK