10.11.2018 00:07:54
Bir gemi; rıhtımdan uzak mı uzak
Yolcular beyazlar içinde, sessiz.
Gizemli bu yolda konuşmak yasak
Dostlardan ayrılmış, kalmış kimsesiz.
Tek tip elbiseler; yakasız, kolsuz
Ne ayaklar belli; ne el, ne de baş.
Bir tuhaf yolculuk; parasız pulsuz
Tükenmiş tüm uğraş; ne gam, ne telaş.
Can denen kuşlara dar gelmiş kafes
Uçarken tenini toprağa satmış
Ciğerler almıyor, vermiyor nefes
Bedenler ebedî uykuya yatmış.
Dertli gönüllerde dem almış hüzün
Yük olmuş yüreğe zamansız! fîrak.
Dönüşsüz yolculuk uzun mu uzun
Hiç mola vermeden; mahşer, son durak.
Rıhtıma bir gemi yanaşır bir gün
Sîneye garip bir sessizlik siner
Son "Âdem" giderken, son bulur sürgün
Güneş elvedâ der, perdeler iner...
Mecit Aktürk