3.5.2018 09:32:58
Bir GÜVERCİN OLSAM;
kanat çırpsam uzak ufuklara,
hayallerimle kucaklaşsam...
Denizleri ovaları aşabilsem içim içime sığmayarak,
gökyüzüne yükselebilsem,
sarmaş dolaş olabilmek için ta bulutların üzerine çıkabilsem ...
Seyreylesem ormanları, ırmakları kuşbakışı,
görebilsem amaçlı insanlar ile küçük hesaplı insancıkları......
RÜZGAR olup;
esebilsem poyraz misali,
vurabilsem sahilleri, yamaçları,
okşayabilsem yaprakları dalları,
sitem edebilsem,
sarabilsem bedenlerine dokunarak ağaçları...
Koklayabilsem rengarenk çiçekleri,
buse kondursam gül benizlerine,
ve yayabilsem doyumsuz kokularını uzak illere..
Coşturabilsem okyanusları,
isyana sürüklesem dalgaları,
heyecanlansalar korkuyla karışık engin denizlerin genç aşıkları,
ve görebilsem sıcacık sarılışları,
gizemli buğulu bakışları!.......
YAĞMUR OLSAM;
yağabilsem bardaktan boşanırcasına
ve iğne ucu kadar yağmadık yer bırakmamacasına...
Kurumuş topraklara, çorak kalplere hayat verebilsem,
umutları yeşertip gönüllerde hüzünleri silsem...
Temizleyebilsem yeryüzünü çamurdan tozdan,
gönülleri kirden ve şerefsizleri onur israfından....
GÜNEŞ OLSAM;
doğabilsem gecelerin üzerine,
yarabilsem karanlıkları,
engin şafakları kızıla beleyip,
sabahlara çevirsem akşamları...
Aydınlatabilsem yaşama küsmüş köhne gönül kapılarını,
silebilsem cehalettin izlerini zihinlerden,
kurutabilsem sırılsıklam olmuşları bitmez tükenmez çilelerden...
Tebessüm olsam donuk çehrelere, sönük bakışlara,
gamze olsam gülücüklere
ve dokunabilsem haykırışlara...
-Zafer Yanık-
[ italik ]