8.3.2018 14:20:54
Bir GÜVERCİN olsam;
kanat çırpsam uzak ufuklara,
hayallerimle kucaklaşsam...
Denizleri ovaları aşabilsem içim içime sığmayarak
yükselebilsem gökyüzüne,
çıkabilsem sarmaş dolaş olabilmek için taa bulutların üzerine...
Seyreylesem ormanları, ırmakları kuşbakışı,
görebilsem amaçlı insanlar ile küçük hesaplı insancıkları......
RÜZGAR olup; esebilsem poyraz misali,
vurabilsem sahilleri, yamaçları,
okşayabilsem yaprakları dalları,
sitem edebilsem,
sarabilsem bedenlerine dokunarak ağaçları...
Koklayabilsem rengarenk çiçekleri,
buse kondursam gül benizlerine
ve yayabilsem doyumsuz kokularını uzak illere..
Coşturabilsem okyanusları,
isyana sürüklesem dalgaları,
heyecanlansalar korkuyla karışık engin denizlerin genç aşıkları
görebilsem sıcacık sarılışları
ve gizemli buğulu bakışları!.......
YAĞMUR olsam; yağabilsem bardaktan boşanırcasına
ve iğne ucu kadar yağmadık yer bırakmamacasına...
Kurumuş topraklara, çorak kalplere hayat verebilsem,
umutlar yeşertip, gönüllerdeki hüzünleri silsem...
Temizleyebilsem yeryüzünü çamurdan tozdan,
gönülleri kirden ve şerefsizleri onur israfından....
GÜNEŞ olup; doğabilsem gecelerin üzerine,
yarabilsem karanlıkları,
engin şafakları kızıla beleyip,
sabahlara çevirsem akşamları...
Aydınlatabilsem yaşama küsmüş köhne gönül kapılarını,
silebilsem cehalettin izlerini zihinlerden,
kurutabilsem sırılsıklam olmuşları bitmez tükenmez çilelerden...
Tebessüm olsam donuk çehrelere, sönük bakışlara,
gamze olsam gülücüklere
ve dokunabilsem haykırışlara...
-Zafer Yanık-
[ italik ]